Teziç: Toplumu sarsıcı fikirler de üniversitelerde dile getirilmeli

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Aralık 2007 18:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, "toplumun değer yargılarını sarsıcı nitelikteki görüşlerin de üniversitelerde dile getirilmesini olağan karşılamak gerektiğini" belirtti.

Görev yaptığı süre içinde araştırma görevlisi kadrolarının zamanında verilmemesi nedeniyle sıkıntı yaşandığını ve 5-6 bin civarında öğretim üyesi olabilecek elemanın kaybedildiğini ifade eden Teziç, "Umarım bundan sonra daha anlayışlı bir bakış açısı yerleşir" dedi.

Görev süresini 8 Aralık Cumartesi günü tamamlayacak olan Teziç, "veda etmek" amacıyla YÖK'te düzenlediği basın toplantısında, görev yaptığı sürede yaptığı çalışmalarla ilgili değerlendirmede bulundu ve soruları yanıtladı.

Konuşmasında önce basınla ilişkilerine değinen Teziç, "Bir kurumun, hele hele de anayasal bir kurumun sorumluğunu üstlenmek, ister istemez basınla da temasları zorunlu kılıyor. Sizlere de teşekkür ediyorum" dedi.

Çalışma süresi içinde mümkün olduğu kadar açık olmaya çalıştığını ifade eden Teziç, kurumun yapısının ve özelliğinin bu hassasiyeti zorunlu kıldığını söyledi.

Çalışma arkadaşlarına ve personele de teşekkür eden Teziç, bir kurumun geleceği ve sürekliliği açısından iyi yetişmiş personelin önem taşıdığını kaydetti. Teziç, "Bu arkadaşlarımın huzur ve güven duyarak kurumda görevlerine devam etmelerini temenni ediyorum" diye konuştu.

Yükseköğretim ile ilgili konuların hassas konular, bu alanın dinamik bir alan olduğunu ifade eden Teziç, bundan dolayı birçok sorunu da beraberinde getirdiğini belirtti. Zaman zaman sınırları zorlayan tartışmalar yaşanmasının, yükseköğretimin kendi niteliğinden kaynaklandığını dile getiren Teziç, şunları kaydetti:

"Hatta toplumu sarsıcı, değer yargılarını sarsıcı nitelikteki görüşlerin de üniversitelerde dile getirilmesini olağan karşılamak lazım. 'Bunlar bir şiddete yönelik olmadıkça ya da eyleme dökülmedikçe' ifadesi için her türlü imkanı sağlamakta gelecek için isabet vardır.

Üniversiteler, sadece mevcut değer yargıları içinde görüş açıklamak ya da yayın yapmak gibi bir mükellefiyet altına sokulmamalıdır. Günü geldiğinde bir zamanlar karşı çıkılan görüşler, geleceğin çözüm araçlarını da kendi içinde oluşturma özelliğini taşır" Üniversitelerin sayılarının arttığına işaret eden Teziç, bu artıştan dolayı pek çok sorun yaşandığını ifade etti.

Teziç, şöyle konuştu:

"Bu sorunları aşabilmede hükümetlerin, genç elemanların yetiştirilmesi konusunda gereken serbestliği, rahatlığı sağlamaları temel ilke olmalıydı. Bu konuda bazı sıkıntılarımız oldu. Bunları dile getirmeye çalıştık ama izin sistemine bağlı olunca bu tıkanıklıkları aşabilme konusunda ister istemez konuyu barışçıl bir yoldan çözebilme imkanlarını aradık. Bunun yolu da yargıdan geçiyordu. 2004-2006 yıllarında yargı yoluyla genelgeleri aşarak, izin sistemini aşarak bu imkanı sağlayabildik ama bu zaman dilimi içinde 5-6 bin civarında, üniversitede öğretim üyesi olabilecek elemanları da kaybettik. Bu kayıp, zamanında araştırma görevlisi kadrolarının verilmemesinden kaynaklanıyor. Umarım bundan sonra daha anlayışlı bir bakış açısı yerleşir." Üniversite, sanat, edebiyat, araştırma gibi alanlarda devletin tasarruf politikalarının özenle dile getirilmesi gerektiğini vurgulayan Teziç, Bu alanlarda yapılacak kısıtlamaların telafisinin çok güç olacağını ve gelecekte ağır bedeller ödenebileceğini ifade etti.

Görev süresi içinde zaman zaman toplumun içinde bulunduğu koşullar ve ortaya çıkan sorunlarla ilgili kamuoyuna açıklama yapma sorumluluğu duyduklarını dile getiren Teziç, "bunun aktif politikaya müdahale etmek, karışmak anlamına gelmemesi gerektiğini" belirtti. Teziç, bunların dile getirilmemesi halinde "üniversitelerin üniversite olmaktan çıkacağını" söyledi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Teziç, bir soru üzerine, "veda" etmek için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den randevu talep ettiğini ancak ziyaret gününün Cumhurbaşkanı'nın yoğun gezi takvimi nedeniyle henüz netlik kazanmadığını bildirdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber