Mit Müsteşarları...

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 21 Aralık 2007 09:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sahte pasaportlu MİT Müsteşarı

Ferhat ÜNLÜ

Eski MİT Müsteşarı Burhanettin Bigalı'nın terör saldırısı endişesiyle yıllarca sahte pasaportla dolaştığı ortaya çıktı. Bigalı hâlâ güvenlik kaygısıyla teşkilat arkadaşları da dahil, pek kimseyle görüşmüyor..

Milli İstihbarat Teşkilatı tarihinin en ilgi çekici müsteşarlarından biri 1981-86 arasında görev yapan Burhanettin Bigalı idi. Tartışmalı umre seyahati, sadece yakın çevresiyle paylaştığı şiirleri, ağabeyinin ressamlığı ve güvenlikle ilgili kaygıları yüzünden insanlarla görüşmeme tercihi Bigalı'yı ilginç kılan başlıca özellikler. 1991'de korumayla dolaşmayı sevmeyen eski müsteşarlardan Adnan Ersöz'ün bir terör saldırısı sonucu şehit olması, Bigalı'nın güvenlikle ilgili kaygılarının yersiz olmadığını gösteriyor. Bigalı, bu dönemden önce de Emniyet'in kendisine verdiği bir başka isme düzenlenmiş pasaportu seyahatlerinde kullandı.

'AYNA' ADLI BİR ŞİİRİ VAR

Arkadaşları, Suudi Kralı Fahd'ın özel daveti üzerine 1986'da Arabistan'a giden Bigalı'nın bu umre seyahatini gülümseyerek, "Bu konu açıldığı zaman kızıyor. Dinci olmadığını üzerine basa basa söylüyor" sözleriyle değerlendiriyorlar. Burhanettin Bigalı'nın, Suudi Arabistan seyahatinden Mikdat Alpay'la birlikte döndüğü de geçmişte İstanbul'da görev yapmış eski bir MİT mensubunun verdiği bilgi. Arkadaşları, Bigalı'nın sanatçı ruhlu biri olduğunu ve "Ayna" isminde çok güzel bir şiirinin bulunduğunu söylüyorlar. 1927'de İzmir Bergama'da doğan emekli orgeneral Bigalı, soyadından anlaşılacağı üzere aslen Çanakkale'nin Biga ilçesinden ve Çerkez kökenli. Seksen yaşındaki Bigalı, şimdilerde tuttuğu takım Beşiktaş'ın maçlarını arada izleyerek mütevazı, sakin bir hayat sürüyor.

AÇIKLAMA: MİT eski Müsteşarı Şankal Atasagun, bir açıklama yaptı ve Karslı değil İstanbullu oluğunu; MİT'e işsiz kaldığı için değil kendisine teklif geldiği için döndüğünü söyledi.


Bahriye Üçok'a bombalı paket eğitimi aldırdı

1936 doğumlu Teoman Koman aslen Üsküplü bir ailenin oğlu. Akrabalarının verdiği bilgiye göre Koman, felsefeci Macit Gökberk'in babası, Kurtuluş Savaşı kumandanlarından Selanikli Şükrü Naili Paşa'nın akrabası. Koman'ın, eski MİT İstanbul Bölge Başkanı Nuri Gündeş'in eşiyle de akrabalığı var. Ertuğrul Güven'e göre Koman Arnavut asıllı. Aile, Balkanlar'da "Ayanoğulları" olarak biliniyordu. Koman'ın babası Hakkı Koman da bir askerdi. 1988-1992 yılları arasında görev yapan Teoman Koman, 6 Ekim 1990'da Ankara'da evine gönderilen bombalı paketi açmaya çalışırken ölen Doç. Dr. Bahriye Üçok'u saldırıdan bir süre önce MİT'e davet etmiş ve Üçok'un, kitap paketlerinin açılması konusunda personel tarafından eğitilmesini sağlamıştı.

DÖNEMİN Jandarma Genel Komutanı, eski MİT Müsteşarı Teoman Komutan, Susurluk Soruşturma Komisyonu'na iki kez çağrıldığı halde gitmemişti. Koman, o dönemde komisyona neden gitmediğini bir gazeteye "İlgim olmadığı için gitmemiştim" diye açıklamıştı. TBMM Susurluk Komisyonu'nun raporunda Teoman Koman'ın gelmemesi şöyle anlatıldı: "Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Koman'ın Komisyon olarak davet edilmesine rağmen kendisi usul ve teamüllere aykırı olarak "kişiye özel" yazı göndermiştir. Bu yazıda özetle: 'Bazı basın organlarında konu ile ilgili yayınlar yapıldığını, zabıtların yayınlandığını; Meselenin haber dışında adeta Temaşa Olayı haline getirildiğini, Meclis Arastirma Komisyonu ve davet ettiği kişiler arasındaki münasebetin Yüce Meclis ile Silahli Kuvvetler arasında bir kudret gösterisi haline dönüştürülerek saptırılmak istendiği hissedilmektedir' denilmiştir."


Koruma almadı öldürüldü

ADNAN Ersöz 13 Ekim 1991'de İstanbul'daki evinin önünde öldürüldü. Saldırıyı Dev-Sol örgütü üstlenecekti. 1917 doğumlu Ersöz, arkadaşlarının verdiği bilgiye göre güvenlik tedbirlerinden hoşlanmayan, fazla korkusuz biriydi. Hatta 1979'da İzmir Fuarı'nı gezerken kendisine koruma tahsis etmek isteyen MİT İzmir Bölge Başkanı'na, "Korumaya falan lüzum yok, verirsen çocukları kovarım ona göre" diye sert çıkmıştı. İzmir'deki ajanlar ise buna rağmen, ıslık çalarak dolaşan Ersöz'ü uzaktan gizlice takip etmişti.


Kuveyt işgalini bildi

HIRSLI ve başarılı hariciyeci Sönmez Köksal, Rumeli göçüyle Türkiye'ye gelen ve 1915 olayları esnasında Türkiye'nin doğusundan ayrılıp İzmir'e yerleşen bir ailenin çocuğu. Pek çok eski MİT yetkilisine göre Şenkal Atasagun'a müsteşarlık yolunu açan Köksal'dı. O dönemde Köksal, Atasagun, Eymür üçlüsü teşkilatın tartışmasız hakimiydi. Öyle uyum içinde çalışıyorlardı ki 19 Ekim 1995 tarihli önemli bir tahsisat yazısına birlikte imza attılar. Yazının konusu Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'a Apo'nun öldürülmesi karşılığında 500 dolar maaş bağlanması idi. Eski MİT görevlileri, Köksal'ın döneminde teşkilata binin üzerinde bilgisayar alındığı ve MİT'in kadrolu eleman sayısının 9 bin 750'ye kadar yükseldiği bilgisini veriyorlar. Sönmez Köksal'ın MİT Müsteşarlığı'na getirilmesini sağlayan, Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgal edeceğini önceden Ankara'ya bildirmiş olmasıydı. Köksal dönemi MİT'te bazı radikal değişiklikler ve atılımların yanı sıra iç çekişmeler, Azerbaycan darbesi ve Susurluk kazası gibi nahoş olaylarla da anılıyor.


Tercüme makale rapor oldu

TAM üç kez MİT Müsteşarlığı'na getirilen Bülent Türker 1926 yılında doğdu. MİT'in, darbeleri haber vermediğinden uzun yıllar şikayet eden Süleyman Demirel, 12 Eylül ihtilalinden önce Bülent Türker'in kendisine sunduğu raporun bir Amerikalı yazarın kaleme aldığı makalenin kötü bir çevirisi olduğunu öğrenince çok şaşırmıştı. Olayı ortaya çıkaran Mehmet Dülger'in Amerikan Kütüphanesi'nde bulduğu makalede, TSK'nın 1980'in eylül veya ekim aylarında Türkiye'de darbe yapabileceği ileri sürülüyordu.


Müsteşar masasına inen sert yumruk

18'İNCİ MİT Müsteşarı Hayri Ündül, MİT'e geldiğinde başlıca iki hizbin mücadelesiyle karşılaştı. Bu gruplardan biri Nuri Gündeş ve ekibi, diğeri ise Hiram Abas ve Mehmet Eymür grubu idi. Dönemin Başbakanı Turgut Özal, Abas ve Eymür'ü destekliyordu. Hatta Hayri Ündül, Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas'ın, Özal'la sık sık görüşmesinden rahatsızdı. Ündül, bir Özel Harpçi olmasına rağmen Abas'ın 1987'de MİT'e Özel Harp'ten transfer etmek istediği bazı isimleri veto etmişti. Bir ara Abas'la Ündül arasındaki kavga öyle şiddetlendi ki, Abas müsteşarlık makamında masaya yumruğunu vurarak Hayri Ündül'e "Paşa! Paşa! Bir gün bu masaya ben oturacağım" dedi. Ağustos 1988'de emekli olan Ündül 78 yaşında ve zamanının büyük bölümünü bir sahil kasabasında geçiriyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber