'45 binin üzerinde iş sağlığı ve güvenliği uzmanını seferber ettik'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Kovid-19 salgını sürecinde hastalığın iş yerlerinde yayılmasını önlemek için sahada hizmet veren 45 binin üzerinde iş sağlığı ve güvenliği uzmanını seferber ettiklerini bildirdi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Nisan 2021 11:50, Son Güncelleme : 30 Nisan 2021 14:18
'45 binin üzerinde iş sağlığı ve güvenliği uzmanını seferber ettik'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bilgin, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü çevrim içi etkinliğine video mesaj gönderdi.

Çalışanlar, işverenler ve çalışma dünyasının, Dünya İş Sağlığı Ve Güvenliği Günü'nü kutlayan Bilgin, iş sağlığı ve güvenliğinin sadece çalışanları değil, toplumun tamamını ilgilendiren uluslararası düzeyde bir öncelik olduğunu belirtti.

Bilgin, çalışanları bu öncelik doğrultusunda uluslararası iş birliği ile güçlendirmeyi sürdürdüklerine değinerek, Türkiye'nin G-20 İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Ağı'nın eş başkanlığını yürütmeye devam ettiğini kaydetti.

Salgınla değişen çalışma hayatı, iş sağlığı ve güvenliği temalı ağın ilk kampanyasına da liderlik ettiklerini hatırlatan Bilgin, İslam İş birliği Teşkilatı İş Sağlığı ve Güvenliği ağındaki çalışmaların da sürdüğüne işaret etti.

Bilgin, uluslararası çalışmalar için "Bu yıl TİKA aracılığı ile Moritanya'da yaklaşık 500 bin dolarlık yatırımla bir iş hijyeni laboratuvarı kuruyoruz. Önümüzdeki 2 yıl boyunca ağa üye ülkelere 20 farklı konuda eğitimler gerçekleştirmeyi planlıyoruz." bilgisini verdi.

- "45 binin üzerinde iş sağlığı ve güvenliği uzmanını seferber ettik"

Türkiye olarak Kovid-19 salgını sürecini en az zararla atlatmak için sağlıktan eğitime, istihdamdan sosyal yardımlara kadar kapsamlı tedbirler aldıklarını vurgulayan Bilgin, bu bağlamda sivil toplum kuruluşları, sendika konfederasyonları ve iş dünyasıyla çeşitli ortak platformlarda değerlendirmelerde bulunulduğunu aktardı.

Bakan Bilgin, "Salgınla beraber hastalığın iş yerlerinde yayılmasını önlemek için sahada hizmet veren 45 binin üzerinde iş sağlığı ve güvenliği uzmanını seferber ettik." ifadelerini kullandı.

Kovid-19 bulaşma riski yüksek sektörler başta olmak üzere 24 farklı sektör ve çalışma alanına özgü çalışmaları içeren rehberler, videolar, kontrol listeleri hazırlandığına dikkati çeken Bilgin, bu rehberlerin ILO tarafından İngilizce ve Arapçaya çevrilerek uluslararası alanda kullanıma sunulduğuna işaret etti.

Bakan Bilgin, Türkiye'nin 5 kıtadan toplam 157 ülkeye güvenli maske hibesini içeren yardım paketleri gönderdiğini hatırlattı.

Etkinliğin açılışında, ILO Genel Direktörü Guy Ryder, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ve uluslararası işçi ve işveren konfederasyonlarının temsilcileri konuştu.

Etkinliğe ABD Çalışma Bakanı Marty Walsh de katıldı.

Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün aynı zamanda demokrasi mücadelesi olduğunu, demokrasinin olmadığı ülkelerde 1 Mayıs'ın anlamının bulunmadığını söyledi.

Hak-İş Genel Merkezi'ni ziyaret eden Bilgin, yaptığı konuşmada, 1 Mayıs'ın işçi hareketleri açısından önemli bir tarih olduğunu belirtti.

1 Mayıs'ın insanın çalışma hayatını belli bir zaman dilimiyle sınırlandırdığını ifade eden Bilgin, "Çalışma, insanın hayatının tamamını kuşattığı zaman insan köleleşir. Çalışmanın insanın beşeri varlığını gerçekleştirecek bir sürede olması, onun toplumsal hayatını sürdürecek bir süre içinde olması lazım." dedi.

Çalışma süresinin 8 saate indirilmesinin, insanın sosyal gerçekliğini koruması ve kendisini geliştirmesi için imkan sağladığını vurgulayan Bilgin, "1 Mayıs demokrasiyle özdeş bir kavramdır çünkü 1 Mayıs aynı zamanda demokrasi mücadelesidir. 8 saat sınırlaması işçilerin, emekçilerin taleplerinin gerçekleştiği bir düzenlemedir. Demokrasinin olmadığı hiçbir ülkede 1 Mayıs'ın anlamı yoktur." diye konuştu.

- "Türkiye'nin demokrasisi ancak emekle bütünleştiği zaman gelişir"

Türkiye'nin demokratikleşmesinin, emeğin hak ve özgürlüğünün de kapısını açtığını belirten Bilgin, şunları kaydetti:

"Sendikalar bir anlamda demokrasinin çatısı altında varlık gösterirler. İşçi hareketleri ise demokrasinin olduğu yerde varlık gösterirler. Aynı zamanda demokrasinin inşa edilmesine katkı yaparlar. Türkiye'nin demokrasisi ancak emekle bütünleştiği zaman gelişir. Bunun bir başka yönü de toplumsal barıştır. Toplumsal barış, emekle sermaye arasında, devletle emek ve sermaye arasında kurulan bir anlayışla, mutabakatla yükselir. Bunu demokrasi içinde gerçekleştirdikçe Türkiye'nin ekonomik gelişmesi de hızlanacaktır. Ekonomik gelişme, sosyal gelişmeden ayrı düşünülemez. Ayrı düşünüldüğü zaman orası ancak bir baskı rejimine dönüşür."

- "Pandemi nedeniyle kutlamaları dijital ortamlarda yapmaya başladık"

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da ziyaretinden dolayı Bakan Bilgin ve beraberindekilere teşekkür etti.

Hak-İş olarak 1 Mayıs'ı ruhuna ve manasına uygun şekilde her yıl çeşitli etkinliklerle kutladıklarını ifade eden Arslan, "İki yıldır pandemi nedeniyle alanlardaki kutlamaları dijital ortamlarda yapmaya başladık. Bu yıl da 26 Nisan'da başlayan 1 Mayıs etkinliklerimizi, yarın İstanbul Taksim'e çelenk bırakıp bildiri okuyarak sonuçlandıracağız." dedi.

1 Mayıs'ın geçmişte Emek ve Dayanışma Günü olmaktan ziyade gerginliklerin yaşandığı bir gün olduğunu dile getiren Arslan, "Olumsuzlukları ortadan kaldırmak için gerek ortak kutlamalarda gerek de yalnız yaptığımız etkinliklerde gerginliklerden uzak, çatışmadan ve kavgadan uzak, daha çok uzlaşmacı bir yaklaşım ortaya koyduk. Bütün bu çabalarımızın sonuç verdiğini gördük." diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber