367 şartına Baykal bile inanmamış
CHP genel başkan adaylarından eski Grup Başkan Vekili Haluk Koç'un "367 tezi bana inandırıcı gelmemişti." itirafıyla başlayan polemik sürüyor.
Haluk Koç, kendisine "Madem inanmıyordun neden savundun?" tepkisini gösteren parti yönetimine cevap verdi. Teşkilat gezileri kapsamında dün Balıkesir'e gelen Koç, hukukçu olmadığını, bir siyaset uygulayıcısı olarak Anayasa Mahkemesi'ne gittiğini söyledi. Koç, sadece bunun için değil, geçen dönemde 70 defa iptal başvurusu için mahkemeye başvuruda bulunduğunu belirterek, "367 milletvekili olmadan cumhurbaşkanı seçimi yapılamayacağı tezi ortaya atıldığında Genel Başkan (Deniz Baykal) bile bir karşılığı olabileceğini düşünmüyordu." dedi.
5 yıl boyunca partinin TBMM grup başkan vekilliğini yapan Haluk Koç, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde 367 tezini savunan isimlerin başında geliyordu. Hatta 27 Nisan'daki ilk tur oylamanın hemen ardından '367 şartı uygulanmadı' iddiasıyla iptal için Anayasa Mahkemesi'nin yolunu tutan da kendisi olmuştu. Anayasa Mahkemesi, 1 Mayıs tarihinde CHP'nin başvurusunu kabul ederek, cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylamasını iptal etti ve yürürlüğünü durdurdu. Kararı değerlendiren Koç, "Anayasa ve hukuk devleti kazanmıştır. Demokrasinin olmazsa olmazları bugün galip gelmiştir. Anayasa ve hukukun üstünlüğünün, son derece ciddi bir tartışma süreci içinde kazandığı bir noktadayız. " dedi. Koç, 11 Aralık'ta Zaman'a yaptığı açıklamada ise "367 şartını inandırıcı bulmadığını" söyledi. Koç, düştüğü bu çelişkiyi şöyle izah etmişti: "Ben hukukçu değilim; ama uygulamanın içinden gelen bir kişiyim. 367'yi bireysel olarak pek inandırıcı görmedim. Aklım yatmasa da, bu bir parti politikası olarak uygulandı." Koç'un bu açıklamaları Baykal'ın kurmayları tarafından sert tepki ile karşılanmıştı. Parti yöneticileri, inanmadığı hususları savunan Koç'un siyasetçiliğinin sorgulanması gerektiğini savunmuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, 367 konusunun 'inanç' değil hukukî bir olay olduğunu, bu görüşü Koç'la birlikte savunduklarını hatırlatırken, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, "O gün öyle, bugün böyle olmaz. Siyasetçi inanmadığı şeyleri savunmamalıdır." ifadelerini kullanmıştı. Partinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Üyesi Sinan Yerlikaya ise "Haluk Bey, popülist bir yaklaşım içinde." görüşünü dile getirmişti.
27 Nisan Bildirisi'ne karşı 'herkes işine baksın' demeliydik
Haluk Koç, Genelkurmay'ın 27 Nisan'da yayımladığı gece yarısı bildirisi konusunda özeleştiri yaptı. O gün daha farklı bir tutum takınılması gerektiğini kaydeden Koç, şöyle konuştu: "CHP, 'Ben siyasî ve hukukî mücadelenin gereklerini anamuhalefet olarak yerine getirdim. Bu süreçte siyasî ve hukukî mücadeleyi yaptım. Bu benim işim kardeşim. Anamuhalefet partisi olarak demokratik süreçlerde bu benim görevim. Herkes kendi işine baksın, herkes kendi işini yapsın.' şeklinde bir süreci işletebilirdi; ancak daha yuvarlak geçildi. Rahmetli Ecevit, 12 Mart muhtırasında tavrını ortaya koymuş ve net bir duruş sergilemişti." CHP lideri Baykal, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunun yapıldığı gün yayımlanan bildiriyi "doğal" karşılamış; sivil iktidarı Köşk seçimi sürecini yönetememekle suçlamıştı.