AK Partili eski vekil: Makam aracı saltanatını önleyemedik!

AK Parti 21-22-23. dönem milletvekili olan Eyüp Fatsa, partisinin dünü ve bugünü hakkında Oney Flaş FM'de katıldığı programda açıklamalar yaptı. AK Parti'nin ilk yıllarında siyasetin sokakta, milletin içinde yapıldığına dikkat çeken Fatsa, son dönemlerde lojman ve makam arabası saltanatı yaşandığını vurguladı.

'LOJMAN SALTANATINI SADECE MİLLETVEKİLLERİNDEN ALDIK'

Recep Tayyip Erdoğan'ın 2002 yılında "Milletin içinden siyaset yapacağız. Lojmanlarda oturmayacağız" dediğini hatırlatan Fatsa, "O önemli bir çıkıştı ama Türkiye'de hala bir lojman ve makam arabası saltanatı var. Çok iddialı bir şekilde işe başlamamıza rağmen sadece biz milletvekillerinin lojmanlarını aldık ellerinden. Kendisi de başbakan olunca, 'halkımla beraber oturacağım' dedi. Gitti Keçiören'de bir apartman dairesinde oturdu. Gerçekten apartman dairesinde oturan Tayyip Bey'i bu millet çok sevdi. Maalesef bugün gelip baktığımızda, o lojman saltanatı dediğimiz saltanı, biz sadece milletvekillerinden aldık" dedi.

'ÜLKEDE MAKAM ARABASI SALTANATI KURULDU'

Fatsa, tartışılması gereken konulardan birinin makam arabaları olduğunu belirterek "Ülkede makam arabası saltanatı kuruldu. Almanya'da 12-13 bin civarında makam arabası var. Ama hiç birini kendimiz üretmediğimiz ülkemizde ise 125 binin üzerinde makam arabası var" diye konuştu. Fatsa konuşmasında; "Tayyip Bey, 'Bir insan benim partimde milletvekili olacaksa ben ondan iki yerde hizmet almalıyım. Hem Meclis'te aktif olmalı, hem de tabanda milletin içinde aktif olmalı' derdi. Şimdi bakalım, bu iddia kaldı mı? Şimdi bakalım, AK Parti'yi kuran kurucular, partide cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık yapmış, yani çok önemli görevlerde bulunmuş insanlar bugün aynı parti içinde birlikte yürümüyorsa veya ayrılmışsa bunu sorgulamak gerekmiyor mu? En zor dönemde sıfır hatayla geldik. Bu başarının ortaklarından, mimarlarından en önemli isimlerden birçoğu ayrıldı. O süreci sorgulamak lazım. Niye ayrılıyor bu insanlar? Bunları biz sorgulayamadık. Kendi içimizde olup bitenleri gerçekten sorgulayabilseydik belki bu kadar kırılma olmazdı" şeklinde konuştu.