BBP: Yılda sadece 10 biyolog alınıyor
Biyogüvenlik konusunda herhangi bir norm, kural, yönetmelik bulunmayışını eleştiren Topçu, mevcut yasal boşluğun Türkiye'deki en önemli sorunlardan biri olduğunu kaydetti. Topçu, "Yarınlarda başörtüsü tartışacak, yaşanabilir topraklarımız olmayabilir" dedi.
Her türlü GDO analizi, biyoteknoloji ve biyogüvenlik risk değerlendirmesi araştırmaları için gerekli laboratuarların oluşturulmasının önemine dikkat çeken Topçu, "Gerek tüketicinin korunması, gerekse biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliği için mevcut yasal yapılanmanın güncel gereksinimlere göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydetti. Topçu, "Sağlık, turizm, endüstriyel ve sosyal güvence açısından uluslar arası modeller esas alınarak özgün kontrol mekanizması ve laboratuarlar geliştirilmeli, yetişmiş eleman ve alt yapı girişimleri sağlanmalı, konuyla ilgili milli politikalar geliştirilmeli ve kararlılıkla izlenmeli" dedi.
Türkiye'ye, genetiği değiştirilmiş tohum girişinin kanunla yasaklandığını kaydeden Topçu, "Ancak ithalatçı firmalardan herhangi bir yasal belge istenmeyip beyana dayalı ithalat yapılması ve bu tohumların girişinde herhangi bir denetim olmaması nedeniyle özellikle Arjantin ve Amerika'dan gelen mısır ve soya ürünlerine şüpheli yaklaşılması gerekiyor" ifadelerine yer verdi. Topçu, ülkemizde kurulacak Biyogüvenlik Komisyonu'nun denetim mekanizması görevi yürüteceğini vurguladı.
Biyologlar İşsiz
Öte yandan; ülkemizde biyologların kendi mesleklerini yapamaz hale geldiklerini ifade eden Topçu, "Yanlış istihdam politikası yüzünden ülkemizde biyologlar, polis, gardiyan ya da memur olmaya çalışıyor" dedi. Biyologların meslek odaları bile olmadığının altını çizen Topçu, yılda yalnızca 10 biyolog kadrosu açılmasından yakındı. Topçu, Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı özel hastaneler yasa tasarısında değişiklik yapılmasına dair yönetmelikte biyolog ifadesine yer bile verilmediğinin altını çizdi.
GDO'ların Bitpazarı Olduk
Ülkemizin GDO'ların bitpazarı durumuna getirildiğini belirten Topçu, şunları aktardı: "Ülkemiz laleyi Hollanda'dan, buğdayı İsrail'den satın alma durumuna getirilmiştir. Genetiği değiştirilen organizmaların bitpazarı durumundayız. Su kaynaklarımız kurumakta, küresel ısınma ile ülkemizde yeni canlı alt türleri oluşmakta fakat bu konular ne yazık ki ne basınımızın ne kamuoyumuzun gündeminde yok. Geleceğimiz olan bu hayati konular hiçbir siyasi iktidarın gündeminde olmamış. Bugünkü 60. AKP hükümetinin de gündeminde yok. Bu konularda eğitim almış yüzlerce insanımız başka ülkelerde hizmet veriyor."
Topçu, sorunun çözümü için BBP'nin önerilerini şu şekilde sıraladı: "Biyologlar Odası yasa tasarısını çıkarılmalı. Biyologlarımızın öncü olduğu Biyogüvenlik Komisyonu kurulması çalışmaları başlatılmalı. Biyologlarımızın gümrüklerde istihdamı sağlanarak ülkemiz dışına kaçırılan canlılarımızın ve ülkemiz içine sokulan yapısı değiştirilmiş organizmalara engel olunması sağlanmalı. Küresel ısınmanın getireceği problemlerle ilgili her bölgemizde birimler oluşturulmalı. Tababet tüzüğüne göre TUT sınavına girme hakkı olan biyologlarımızın üniversite hastanelerimize alınmamasının önündeki engeller kaldırılmalı."
Topçu, son olarak "Büyük Birlik Partisi'nin, AKP hükümetinin bu hususlarda yapacağı her çalışmaya destek olacağını belirterek, "BBP olarak, sorumluları, muhalefeti, iktidarı, basını ve kamuoyunu uyarıyoruz: Yarınlarda başörtüsü tartışacak, yaşanabilir topraklarımız olmayabilir" dedi.