Kanadoğlu: Türban araya sıkışan bir bez parçası

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Mart 2008 10:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu, Türkiye'nin asıl sorununun ülkenin laik ve hukuk devleti olup olmadığını belirterek, "Türban ise bu iki sorunun arasına sıkışmış bez parçasıdır. Kadın özgürlüğünün önüne konmuş bir simgedir" dedi.

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi'nce organize edilen 'Anayasanın Güncel Sorunları' konulu konferansa katılan Kanadoğlu, türbanla ilgili ilginç çıkışlarda bulundu.

Konuşmasına türban meselesi ile başlayan Kanadoğlu, Türkiye'de türban sorunu olmadığını ileri sürdü.Türkiye'de iki sorun olduğunu ifade eden Kanadoğlu, "Birinci sorun, Türkiye dinin siyasete alet edileceği ve bundan siyasi bir çıkar elde edileceği bir ülke olarak mı kalacak, yoksa laik cumhuriyetin gereği mi yerine getirilecektir ? İkinci sorun ise Türkiye bir hukuk devleti olmaya hak kazanmış mıdır yoksa bir hukuk devleti olmayan güçlünün yanında olmaya çalışan bir ülke olarak mı kalmaya devam edecektir ? Türban sorunu aslında Türkiye'nin bu iki sorununa sarılan bir bez parçasından ibarettir" diye konuştu.

Sabih Kanadoğlu, ''Anayasa değişikliğiyle türbanın serbest bırakıldığını'' ileri sürenlerin ise ''kaba bir yalan uydurduklarını'' ifade ederek, ''Anayasanın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişikliğin, malumu ilandan ve eski metinden hiçbir farkı yoktur. İlgili 17. maddeyi ortadan kaldırmadan, ya da 17. maddeye herhangi bir ek yapmadan, veya ek bir madde çıkarmadan türbanı üniversitelerde serbest bırakma olanağı yoktur'' diyen Kanadoğlu, sözlerini, ''Bu bir art niyettir. Aslında türban takan genç kızlarımızla da sorunumuz yoktur. Sorunumuz bu inancı doğru ya da yanlış kullanarak bundan siyasi bir çıkar sağlamaya çalışan siyaset adamlarıdır'' iddiasını kullandı.

Kanadoğlu, türban takan genç kızlarla bir sorunlarının olmadığını asıl sıkıntılarının inancı, doğru veya yanlış kullanarak bundan siyasi bir çıkar sağlamaya çalışan siyaset adamları olduğunu söyledi. Ülkeyi yönetenler için "Bunlara siyaset adamı ibaresini bile söylemek bile fazladır. ifadesini kullanan Kanadoğlu, "Çünkü bunlar doğrudan doğruya bir istismarcıdır. Dini ve dince kutsal sayılan şeyleri malzeme yapıyorlar. Siz geçmişine baktığınız zaman bu olayın nereden nereye geldiğini daha iyi görürsünüz. Bu zorlama seçimlerde oy kazandırmak için yapılan bir manevranın ibaresidir. Bazıları bunu hasat yapmak biçiminde açık bir şekilde ifade etmiştir" diye konuştu.

Dini eğitimin etkisinden uzaklaştırmak ve her zaman bu gaye ile hareket etmek gerektiğini söyleyen Kanadoğlu, "Yoksa laiklik olmaz. Zamanında İHL'lerin açılması kararlaştırıldı. Sonra da içini gençlerle doldurdular. Şimdi de çıkıp, bunlar nereden çıktı diyeceksiniz" açıklamasını yaptı.

Türbanın kadın özgürlüğüne karşı bir simge olduğunu iddia eden Kanadoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kadın özgürlüğü dediğimiz olay gerçekte kadın özgürlüğüne karşı bir harekettir. Neden özgürlüğüne karşı bir harekettir? Eğer laik cumhuriyet olarak kalacaksak, bilmeliyiz ki, bu üniversitelerde türbanı serbest bırakılmasının arkası gelecektir. Nasıl gelecektir ? Haklı olarak üniversitelerde türbanlı olarak eğitim gören genç kızlarımız, bu edindikleri mesleği hayatlarında da ifa etmek isteyeceklerdir. Şimdi bu an için bu mesleği ifa etme imkanının olmadığını kabul edelim. Bu nasıl değişikliktir ? Öğrenimini gördüğü bir mesleği ifa edememek, spor yapamamak. Siz hiç türbanla atletizm yapan veya sporun her hangi bir dalında yarışma yapan bir genç kız gördünüz mü? veya sanat dallarında o kılık kıyafetle sanat icra edeni gördünüz mü ? Siz dünyanın hiç bir uygar ülkesinde bu kılıkla yapılamayacak bir sanat dalını, spor dalını mesleğin olmadığı bir yerde hangi kadın özgürlüğünden bahsedeceksiniz. Siz gerçekte genç kızlarımızı özgür değil ikinci sınıf bir kadın haline getirdiğinizin farkında mısınız ?"

Türban meselesinin çözülebilecek bir konu olduğunun altını çizen Kanadoğlu, "Elbette ki belirli bir şekilde giyinmek isteyen genç kızlarımız var. Eğer bunu simge olarak kullanma arzusu veya siyasi bir rant elde etme arzusu yoksa, yani hukuk devletinin gerekleri yerine getiriliyorsa, bu sorun çözülür. Çünkü, bu sorun çözülmeyecek bir sorun değildir. Aslında elbette ki bu genç kızlarımızın da yüksek öğretim yapma hakkı vardır. Ama bu şekilde değil. Bunu bir dayatma olarak getireceksiniz ve laik cumhuriyeti yıkmak için karşı bir devrim objesi olarak kullanacaksınız. Bunu kullandırtmayız, kullandırtmazlar. Çünkü, Türkiye cumhuriyetinin bütün ilkelerinin temeli laiklik üzerine kuruludur" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber