Danıştay'dan kalp hastalarına müjde

Haber Giriş : 31 Temmuz 2008 13:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Danıştay 2. Dairesi, kalp hastalarını mutlu edecek bir karara imza attı. Danıştay 2. Dairesi'nin verdiği emsal karara göre, doktor raporuyla kalbine ilaçlı stent takılmasına karar verilen hastalar, ödedikleri parayı Maliye Bakanlığı'ndan alma hakkına sahip olacak. Böylece, 2 bin ile 3 bin 500 YTL'ye mal olan ilaçlı stentlerin parasını hastalar değil devlet ödeyecek.

Ankara'da yaşayan emekli öğretmene, yaşadığı kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede, rahatsızlığının giderilmesi için ilaçlı kalp stenti takılmasına karar verildi. Yaklaşık 3 bin YTL ödeyerek ilaçlı stent taktıran öğretmen, İdare Mahkemesi'ne dava açarak, "Emekli ve Malullük Aylığı Bağlanmış Olanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ve Tedavileri Hakkında Yönetmelik? nedeniyle kendisine ödeme yapılmamasına ilişkin işlemin iptalini talep etti.

Bu talebi Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedilen emekli öğretmen kararı temyiz etti. Kararın temyiz incelemesini yapan Danıştay 2. Dairesi, ilaçlı stent parasının ödenmesi gerektiğine karar vererek kalp hastalarını sevindirdi.Danıştay'ın verdiği emsal kararda, ?Piyasa araştırması yapılarak standartlara uygun ilaçlı stentler arasından bedeli en uygun olanının Sandıkça tespit edilmesi gerekir iken, Sağlık Bakanlığı'nca ara kararına verilen cevap içeriğinden; ilaçlı stent ile uygulanma yeri ve şekli dışında teknik benzerliği bulunmayan, ilaçsız stent için firmalarla yapılan anlaşma sonucu belirlenen 150 Avro+KDV üzerinden hesaplama yapılarak, davacıya sadece 298,94 YTL ödenmesi suretiyle sosyal hukuk devleti ilkesi ve anılan mevzuat hükümleriyle çelişir bir şekilde ağır mali bir yük altında bırakılmasında hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır? denildi.

-SOSYAL DEVLET İLKESİNE VURGU YAPILDI

Danıştay 2. Dairesi, ilaçlı kalp stentleri ile ilgili verdiği kararda sosyal devlet ilkesine de atıfta bulunarak şu görüşleri dile getirdi:

?Sosyal devlet ilkesi, bireylerin refah, huzur ve mutluluğunun sağlanmasını gerekli kılar. Yine Anayasa'nın 5. maddesinde, ?İnsanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlamaya çalışmak' devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmış olup, bu kapsam içinde kişileri mutlu kılmak, onların hayat mücadelesini kolaylaştırmak, insan haysiyetine yaraşır onurlu bir hayat sürdürmelerini sağlamak gibi hususların da yer aldığı kuşkusuzdur. Anayasanın 56. maddesinde ise; herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenlemek Devletin görevi olarak belirtilmiştir. Sosyal hukuk devletinin somut göstergelerinden biri olan sosyal güvenlik hakkının yer aldığı, Anayasa'nın 60. maddesinde ise; ?Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar' denilmektedir. Sosyal güvenlik, bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerini en aza indirmek, ayrıca sağlıklı ve asgari hayat standardını güvence altına alabilmektir.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber