Güçlü'den şok iddia: Ergenekon dünkü çocuk. Bu iş İttihatçılar'a kadar uzanır

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 04 Kasım 2008 16:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İki yıl önce, 'PKK ile derin devlet birlikte' diyen İbrahim Güçlü'den şok bir iddia daha; "Ergenekon dünkü çocuk. Bu iş İttihatçılar'a kadar uzanır."

DİYARBAKIR - - İsviçre'de yaşadıktan sonra Diyarbakır'a yerleşen İbrahim Güçlü, aykırı çıkışlarıyla zaman zaman Türkiye'nin gündemine geliyor. Kürt meselesinin çözümünde kendince geliştirdiği modeller bir yana, PKK ve onun lideri konumundaki Abdullah Öcalan'a yönelik eleştirileri de dikkat çekiyor. İki yıl önce yine gergin bir ortamda Aksiyon'a konuşan Güçlü, o tarihlerde cesaret isteyen 'Derin PKK ile derin devlet birlikte' sözünü söyleyerek ezber bozmuştu. İbrahim Güçlü'ye göre, Öcalan'ın devletle ilişkisi Ergenekon'un çok üstünde. Kapatılan Kürt-Der'in başkanı, eski İşçi Partili, Rizgari Dergisi'nin kurucusu ve HAK-PAR üyesi Güçlü, yine çarpıcı açıklamalar yaptı.

- Daha önce 'derin devlet' ile 'derin PKK'nın birlikte olduğunu" söylemiştiniz. Ergenekon iddianamesinde PKK'nın bu yapı ile güçlü bir şekilde irtibat hâlinde olduğu ortaya çıktı. Siz buna şaşırdınız mı?

Doğrusu çok şaşırtıcı bulmadım. PKK, demokrasi karşıtı kamplaşmanın içindedir. Kendi içindeki muhalefete karşı da böyledir. Yapısında demokrasi ve özgürlük yoktur. Bütün bir milleti tek bir kalıp altına sokmak istiyor. Bu yönüyle derin devlete benziyor. Dolayısıyla PKK'nın vizyonu ile derin devletin vizyonu aynıdır, ortaktır. Bu sadece istihbarat alışverişi anlamında değil. Derin devlet, tekçidir; tek milleti, tek ideolojiyi dayatır. Bu da Türk milletinin tamamını değil, elit bir kesimi temsil ediyor. Geliştirdiği resmî bir ideolojisi var, o da Kemalizm'dir. Egemen sınıfların tamamı yoktur bu yapının içinde. Sadece kendisiyle bütünleşen kesimi temsil ediyor. İş dünyası, aydın kesim ve üniversite var. PKK'ya baktığımızda da durum budur. PKK'nın tek bir ideolojisi vardır. Bu, bildiğimiz, alıştığımız bir ideoloji değildir. PKK'nın ideolojisi de Apoizm'dir.

- Öcalan, derin devletten kopya alarak mı PKK'yı kuruyor?

Benzeşme var. Derin devlet, Kürt hareketini engellemek, marjinalleştirip ayrıştırmak istedi. Diğer gruplar ortadan kaldırıldı ve PKK türedi. Ama radikal, silahlı, öldüren bir güç oldu.

- Kürtlerin bir kesimini devlete düşman etme de bu projenin bir parçası mıydı?

Bu biraz izafi bir kavram. Düşman olmadan ziyade devlete benzeştirme vardı. Bu, kendisi için de geçerliydi.

DTP'LİLER ÖCALAN'I DEVRE DIŞI BIRAKMAK İSTİYOR

- PKK'nın bir kesimi dışlaması biraz da bununla mı ilgili?

Öcalan, "Ergenekon'a karşı nötr olmak lazım." dedi. DTP o noktada PKK ve Öcalan dışında bir siyaset tayin etmek durumunda kaldı. Ergenekon'a müdahil olmak istedi. Bu, Öcalan'ın düşüncesine uygun değil. Ama bunlar da değişkendir. Güçlüden yana olma durumu.

- Öcalan'ın nötr olma söylemi ile bazı DTP'lilerin 'Ergenekon, Fırat'ın doğusuna kaymalı' söylemi bir çelişki değil mi?

Çelişki var. Ama gerçekte Kürtlerin duygusunu bu ifade ediyor. Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve etrafındaki arkadaşları bu işi böyle de görmek istiyor. Belki de işin arka planındakilerden haberdar değiller. Bunun içinde Öcalan'ın devre dışı bırakılması da olabilir. Kürt hareketi millî bir hareket hâline gelmiştir, PKK ve DTP ile sınırlı değildir. Bence Ahmet Türk bunun farkında. Kürtler de Türkler kadar hak sahibi olmak istiyorlar, iktidara ortak olmak ve iktidarı paylaşmak arzusundalar.

- PKK ile derin devlet veya Ergenekon ilişkisi, sadece istihbarat ilişkisinden mi ibaret?

PKK'nın A takımında bulunanlar ancak şu anda Öcalan ile birlikte olmayanlar, Öcalan'ın doğrudan devletin adamı olduğunu söylüyorlar. Bunun artık su götürür yanı yoktur. Bu çok deşifre olmuştur.

ÖCALAN, "PKK'YI DEVLET ADINA KURDUM" DİYOR

- Bu durumda Abdullah Öcalan derin devletin mi, yoksa Ergenekon'un mu adamı?

Ergenekon belki de daha dünkü çocuktur. Öcalan derin devletin adamıdır. Bir zihniyetin aktarımıdır. Bu iş İttihatçılar'a kadar uzanır. Öcalan'ın eylem çizgisine baktığımız zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti siyaseti ile örtüştüğünü ve onun çıkarlarına hizmet ettiğini görüyoruz. Dolayısıyla bence Ergenekon'un ötesinde bir durumdur. Öcalan, "Ergenekon ile ilişkilerim var, benimle görüşmek istediler." diyor. Meseleyi başka yöne çekmek istiyor. Asıl aktörleri gizliyor.

- Derin devlet ile Öcalan ilişkisi daha ne kadar ileriye gidebilir?

Türkiye Cumhuriyeti'nde bir gelenek var. Muhalefeti içeriden kuşatmak. Ama sözünü ettiğimiz halk muhalefeti. Eğer muhalefeti kuşatmak istiyorsa içine girip yönlendiriyor. Mahir Kaynak, solun yönetimindeki bir isimdir mesela. Abdullah Öcalan diyor ki "Sol içinde Mahir Kaynak'ın misyonu ne ise benim misyonum da oydu. Biz devletin hayrına iş yaptık; ama devlet bizi şimdi yargılamaya çalışıyor." 'Ben vazifeliydim. Benim yargılanmamam gerekir.' demeye çalışıyor.

- Yani Öcalan, "Ben PKK'yı devlet adına kurdum." mu diyor?

Ben o sonucu çıkarıyorum.

DOĞU'DAKİ CİNAYETLERİ DERİN DEVLET, PKK ELİYLE İŞLEDİ

- Urfa'da cinayetler işleniyor, yüzlerce insan öldürülüyor.

Bütün Doğu ve Güneydoğu'da cinayetler işleniyor. Aslında PKK'nın diğer Kürt hareketlerine baskı yapmaya gücü yetmiyor. Diğer gruplar güçlüdür. Bunun için sinsi ve gizli planlar yapılır. Tetikçiler PKK'lı olabilir ama projeleri hazırlayan, onlara imkân sağlayan derin devletti. Çünkü PKK'lıların kaçmasını, gizlenmesini, barınmasını devlet sağladı.

DERİN DEVLET DE, PKK DA KEMALİZM'DEN BESLENİYOR

- 'Derin devlet Kemalist'tir' diyorsunuz. Bu durumda PKK ve Öcalan'ı nereye koyacağız?

PKK, sol kesim içindedir. Stalinist değerlere bağlı olarak gelişti ve Kemalist değerlere sarıldı. Diğer kadroları onun eğitim kurumlarından çıktı. PKK, Öcalan ve kadrosu, Kemalizm'le beslenen, daha az Kürt olan bir gruptur. Öcalan'ın Kemalizm'i savunması tesadüf değildir. Çünkü derin devlet Kemalist ideolojinin sahibidir. Diğer kesimi de Kemalist olmadığını söyleyip izole etmeye çalışmaktadır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber