'Usulsüz üst arama'ya 2,5 milyar lira tazminat

Haber Giriş : 19 Mart 2005 05:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ankara 3. Bölge İdare Mahkemesi'nde, polis tarafından usulsüz şekilde üstünün arandığını belirterek dava açan avukat Doğan, davayı kazandı ve İçişleri Bakanlığı 2,5 milyar lira tazminata mahkûsm oldu.

1 Nisan'da yürürlüğe girecek yeni TCK ve CMK hükümlerinin güvenlik güçlerini zaafa uğratacağı yönündeki tartışmalar sürerken, Ankara 3. Bölge İdare Mahkemesi, bu tartışmaları alevlendirecek yeni bir karar verdi. Usulsüz şekilde polis tarafından üstünün arandığını belirterek dava açan avukat Kemal Vural Doğan, davayı kazandı ve İçişleri Bakanlığı 2,5 milyar lira tazminata mahkum oldu.

1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle adliye önünde yapılan gösteriler nedeniyle önlem alan polisler, Ankara Barosu avukatlarından Kemal Vural Doğan'ın üzerini aramak istediler. Doğan, avukat olduğunu belirterek üst aramasına itiraz etti ancak sonuç alamadı. Usulsüz üst araması yapılan Doğan, polislerden şikayetçi oldu.

Avukatın üst araması

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Valisi açısından gereğinin takdiri için dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Dosyayı Ankara Başsavcılığı'na bir yazıyla iade eden Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok, "Mülki amirin vereceği yazılı genel arama izniyle, avukatların üzerlerinin aranması mümkün değildir" dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, üst araması yapan polisler hakkında soruşturma izni verilmesi için Ankara Valiliği'ne başvurdu. Valilik, soruşturma izni vermeyince avukat Doğan, Ankara Bölge İdaresi Mahkemesi nezdinde itirazda bulundu. Bölge İdare Mahkemesi, Doğan'ın itirazını reddetti, ancak ret gerekçesini açıklamadı. Bunun üzerine avukat Doğan, manevi tazminat istemiyle Ankara 3. İdare Mahkemesi'ne polisler hakkında dava açtı. Yargılama sonucu 3. İdare Mahkemesi, davayı Doğan lehine sonuçlandırdı. Mahkeme, İçişleri Bakanlığı'nı 2,5 milyar lira tazminat ödemeye mahkum etti.

Usulsüz arama hizmet kusuru

Kararın gerekçesinde, "kamu idarelerinin yürütmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirmek, bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler" denildi. Avukatların demokratik hukuk devletinin işlemesinde, yargılama ve hak arama özgürlüğünün sağlanmasında emeği geçtiği, davacı avukatın vatandaşlar önünde üst aramasına maruz kalmasının meslek onurunu zedelediği, adaletin tam tecellisi için önem ve öncelik kazanan manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği ifade edildi.

İçişleri Bakanlığı itiraz etti

İçişleri Bakanlığı, Ankara 3. Bölge İdare Mahkemesi'nin kararına, yürütülmesinin durdurulması talebiyle itiraz etti. Ancak itiraz henüz karara bağlanmadı. Avukatlık Kanunu'nun 58/1. maddesinin son fıkrasında, "Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında avukatın üzeri aranamaz" deniliyor. Kolluk görevlisi, avukatın mesleği ile ilintili bir durumda bulunmadığından emin değilse, Avukatlık Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca yargının kurucu unsuru olan, aynı kanunun 1. maddesi uyarınca kamu hizmeti yürüten avukatın beyanının esas alınacağı ve aramaya yapılamayacağı belirtiliyor.

Yeni TCK hükümlerine göre, hukuka aykırı şekilde avukatın üzerini arayan kamu görevlisi hakkında, TCK'nun 120. maddesi uyarınca kamu davası açılacak.

yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber