Yargı reformu Meclis'te

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 24 Ocak 2011 07:30, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Abdulkadir Selvi

Siz bu satırları okurken Yargı reformuyla ilgili yasa tasarısı Meclis'te olacak.

Tasarı daha önce kabinede tartışılıp, olgunlaştırıldığı için imzalar tamamlanarak Cuma günü Meclise sevk edildi. Yargıtay'a 3 Hukuk, 3 Ceza Dairesi kuruluyor. Böylece Yargıtay'daki daire sayısı 38'e yükselecek. Ayrıca tasarı ile yargının insan kaynaklarını güçlendirecek bir dizi düzenleme de getiriliyor.

Peki Yargı Reformuyla hükümet, yüksek yargıdan intikam mı almaya çalışıyor.

Başka ayrıntılar da vereceğim ama kimi zaman öne sürülen bu iddiayı Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e sordum.

"Biz kendi yargımıza karşı niye bir intikam hissiyle hareket edelim" karşılığını verdi.

"Herkes yargı reformu yapılması lazım diyor. Türkiye zaten yargı reformu süreci içinde. Bu çalışmalar 2008 yılında başladı. AB'ye 2 yıllık bir plan sunduk. 2009 yılı ilerleme raporunda AB bunu olumlu bulduğunu belirterek, destekledi. 2010 yılında Strateji Belgesini açıkladık. O takvime uygun olarak sürüyor çalışmalar."

Yargı ile hükümet arasındaki günübirlik gerilimler nedeniyle mi atılıyor bu adımlar sorusunun peşini bırakmadım.

"Günübirlik kararlarla değil, bir takvime bağlı olarak çalışıyoruz" dedi Adalet Bakanı Ergin.

sonra yaşanan sürecin adını koydu." Yargı reformu sürecinin içinden geçiyoruz. O süreç devam ediyor. Bunlar da o çalışmanın adımları"

HSYK krizleriyle doruğa çıkan tıkanmaları Anayasa referandumu ile aşmayı başardı Türkiye. Başbakan Erdoğan'ın liderliği, Adalet Bakanı Ergin'in teknisyen siyasetçiliği sonucunda Türkiye,darbe anayasalarını değiştirebileceğini gördü. Şimdi,"Milletin yapacağı" anayasayı konuşabiliyorsak, o özgüveni kazanmamızın payı büyük.

Yargıtay'da bekleyen dosya sayısı 1 milyon 950 bin diyorsak, bu ülkede 11 yıl süreyle insanlar mahkemeleri sonuçlanmadan tutuklu olarak cezaevlerinde tutulabiliyorsa, yargıda ciddi bir tıkanma var demektir. Sorun belli ancak çözüm için hareket geçildi mi kıyamet kopuyor.

İşte Adalet Bakanı Ergin'in sözleri:

"Zaman aşımına giden dosyalarda sorumluluk siyaset kurumuna yükleniyor,hesap siyaset kurumundan soruluyor. Yüksek yargının sorunlarının çözümü gerekir deniliyor. Çözüm için harekete geçildiğinde en büyük direnci yüksek yargı gösteriyor. Bu sorunlar nasıl çözülecek peki? "soru ortada.

Ancak Türkiye artık sadece soru sormuyor, sadece kriz üretmiyor. Yargının sorunları üzerinden rejim krizleri üretmeyenlere inat çözüm mekanizmalarını da devreye sokuyor. Demokrasinin reflekslerinin güçlenmesi açısından bu irade çok önemli.

Yargı reformuna paralel olarak ,"İstinaf Mahkemeleri" de devreye sokuluyor. Adalet Bakanı Sadullah Ergin," İstinaf mahkemelerinin kuruluşunu Haziran ayına kadar tamamlayacağız" diye bir de takvim verdi.

Yüksek yargı artı CHP'nin Türkiye'yi eyalet sistemine götürür diye bir koro halinde karşı çıktıkları mahkemelerden söz ediyorum. Sanki oralarda Türkiye'nin hakim ve savcıları görev yapmayacak. Kendi yargısına bile güvenmeyen bir kafa yapısı.

Danıştay'ın karşı çıkması nedeniyle idare yargıda bu sistem kurulamıyor. Yarın da çıkar işi yükümüz fazla derler.

Anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkının tanınmasıyla ilgili olarak Yüksek yargıda yeni bir tartışma daha yaşanıyor.

AHİM'de aleyhine en fazla kararın çıktığı ülke Türkiye...Bir dönemler faili meçhul cehennemi olmuştu benim güzel ülkem. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirilmesiyle bunun önüne geçilmesi amaçlanıyor. AHİM buna izin veriyor. Ancak şuna da bakıyor. Bireysel başvuru hakkı etkin olarak kullanılıyor mu kullanılmıyor mu? Gürcistan ve Azerbaycan bunu yapmış, ancak AHİM etkin olarak kullanılmadığı sonucuna varıp, bunları kötü örnek kategorisine almış.

Adalet Bakanı ile bu konuyu da konuştuk.

"Tasarının bekleyen faydayı sağlaması ve bireysel başvuru hakkının etkin bir şekilde kullanılması için Anayasa Mahkemesi'nin elini güçlendiriyoruz" dedi."Bireysel başvuru hakkının ölü doğmaması lazım" diye ekledi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber