Danıştay, ?sokakta türban' kararının gerekçesini AİHM'den aldı ancak bir farkla...

Zira İsviçreli öğretmenin derste, Türk öğretmenin ise okula geliş gidişte türban takması sakıncalı bulundu...

Sonradan Müslümanlığı seçen Lucia Dahlab, Cenevre'de bir ilkokulda öğretmenlik yaparken okulda türban taktığı için disiplin cezasına çarptırıldı. Okul, Dahlab'ın türban takmasını yasakladı. Dahlab da bunun üzerine Cenevre yönetimine başvurdu. Kanton yönetimi, Dahlab'ın başvurusunu reddetti. Uyuşmazlık, AİHM'e gitti. AİHM'in emsal kararında, türban yasağının, devletin ilköğretim sisteminde tarafsızlığı sağlama amacına yönelik olduğu vurgulandı.

Danıştay 2. Dairesi'nin okula geliş gidişte türban takan öğretmenin, anaokuluna müdür olmasını ?sakıncalı' bulan kararıyla paralellik gösteren AİHM kararında, öğretmenlerin ?Devletin bir temsilcisi olduğu ve anaokulu çağındaki çocukların öğretmenlerinden daha çok etkileneceği' vurgulandı.

Ancak Danıştay ve AİHM'in, öğrencilerin etki altında kalacakları gerekçesine dayanarak türban konusunda verdikleri karardaki bir fark dikkat çekiyor.

AİHM derste, Danıştay sokakta

İsviçreli öğretmenin okulda, Türk öğretmenin ise okula geliş gidişte türban takıyor olması ve her iki öğretmenin de türban takmasına iki farklı yargı organından olumsuz yanıt çıkması, kararın tartışılan noktası oldu.

Öte yandan, davacı öğretmenin okul yolunda türban takabileceği ve bunun müdür olmasına engel olmadığına karar veren Ankara 6. İdare Mahkemesi, Danıştay kararına karşı direnirse, son sözü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu söyleyecek. Kurul kararı, ?yasağın sokağa taşındığı' tartışmalarına da son noktayı koyacak. Kurul kararı AİHM'e taşınırsa bu kez AİHM konuyu sözleşme açısından inceleyecek.

Star