Şimşek: Her mükellefin bir karnesi olacak

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Haziran 2014 19:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Şimşek: Her mükellefin bir karnesi olacak

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu oyunda vergi affı olarak bilinen mali yapılandırmaya ilişkin, "Devlet ana paradan hiçbir şekilde vazgeçmiyor dolayısıyla ödenmesi gereken verginin tamamı alınıyor. Burada devlet ceza ve gecikme faizinden feragat ediyor. İşin özü bu. Sonuçta bu, ödeme sıkıntısı çeken esnaf ve sanayicimize bir kolaylık" dedi.

Bakan Şimşek, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komitelerinin Ortak Toplantısında sanayicilerin istek ve önerilerini dinledi.

Taleplere yönelik değerlendirmede bulunan Şimşek, sanayicilerin desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, üretimin her şeyin başı olduğunu, üretimin istihdam ve ihracat anlamına geleceğini söyledi.

Sanayicilerin, kendilerinin bir paydaşı, ülkenin en değerli varlıkları olduğunu dile getiren Şimşek, bölgesel bir takım sıkıntılara rağmen Türkiye'nin önemli bir mesafe aldığını ancak yapacak daha çok işi olduğunu belirtti.

Şimşek, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) ile ilgili isteklere değinerek, "KKDF'den beklenen amaç, maliyeye bir kaynak oluşturmak değil. Bu uygulama dış ticaret politikamızın önemli bir unsurudur. Amaç, genel anlamda ithalatı sınırlamak ve döviz borçluluk oranlarını artırmamak. Ülkemizin makro istikrarına katkıda bulunacak bir araç görüldüğü için bu uygulama var. Sanayicilerin bu isteğini ilgili bakan arkadaşlarımızla da konuşacağız. Türkiye'nin çok ciddi bir cari açığı var. Bu hassasiyete yönelik kaygılar giderilirse KKDF'ye ilişkin geleneksel maliye anlayışı ile yaklaşıp buna engel olmayız. Türkiye'de üretilen bir ürünün ithalatını sınırlayacak bir mekanizmadan, bir araçtan vazgeçmemiz makroekonomik politikalar açısından çok mantıklı olmaz" diye konuştu.

Halk arasında "af" şeklinde nitelendirilen mali yapılandırma konusuna dikkat çekmek istediğini anlatan Şimşek, şunları kaydetti:

"Maliye Bakanı olarak bu konuda görüşlerimi defalarca kamuoyuyla paylaştım. Klasik olarak bu tür uygulamalar vergi uyumunu bozar. Hatta vatandaş nezdinde vergi adaleti noktasında sorun oluşturur. Sanayici olarak siz de diyorsunuz ki; 'Zamanında vergi verenleri ödüllendirin.' Makul bir talep ancak sosyal güvenlik sistemi maalesef erken emeklilik yaşı ve bir takım uygumlalar nedeniyle 77 milyar lira desteğimize muhtaç. Bunu da topladığımız vergilerden biz ödüyoruz.

Bu bir af mı? O konuda da tartışmamız lazım. Biz vergi borcunda ana parayı alıyoruz. Ana paradan vazgeçmiyoruz. Eğer geçmişe ilişkinse enflasyona göre de güncelliyoruz. Yani reel olarak vergi alacağımızdan hiçbir şekilde bir feragat söz konusu değil. Taksitlendirme yapılacaksa vade farkını da koyuyoruz. O zaman şunun adını doğru koyalım. Kamuoyunda bu bir af olarak biliniyor ama devlet ana paradan hiçbir şekilde vazgeçmiyor. Dolayısıyla ödenmesi gereken verginin tamamı alınıyor. Yani vergisini zamanında ödemeyenlere bir müeyyide uygulanıyor. Burada devlet ceza ve gecikme faizinden feragat ediyor. İşin özü bu. Sonuçta bu, ödeme sıkıntısı çeken esnaf ve sanayicimize bir kolaylık."

- "Her mükellefin bir karnesi olacak"

Şimşek, bakanlık olarak her mükellefin karnesi üzerine çalıştıklarını belirterek, bu uygulama ile her mükellefin bir karnesi olacağına dikkati çekti. Her bir mükellefe kredi notu vereceklerini ve karnesi çok iyi, dürüst mükelleflere avantajlı uygulamalar olacağını dile getiren Şimşek, Damga Vergisi ve Banka Sigorta Muameleleri Vergisi'ne (BSMV) ilişkin taleplere değindi.

Şimşek, şöyle konuştu:

"BSMV'den 6,2 milyar lira, Damga Vergisi'nden ise 9,4 milyar lira, toplamda 16 milyar liraya yakın bir gelirden vazgeçmemizi talep ediyorsunuz. Bu çok ciddi bir rakam. Bir kalemde bizden 16 milyar lira gelirden vazgeçmemizi talep ediyorsunuz. İlave imkan oluşturmadan bu hususlarda adım atmamızın doğru olmadığı kanısındayım. Yoktan var etmek sadece Allah'a mahsus. Telafi edemeyeceğimiz bir gelirden vazgeçmemiz daha çok borçlanacağımız anlamına veya başka vergileri artırma anlamına gelir. Her ikisinin de ucu bu ülkede yaşayan herkese ama en başta sanayicimize dokunur. Biz sizleri ve genel dengeyi hep birlikte düşünmek zorundayız."

Türkiye'nin şuan bir takım dengelerinin olduğunu, ciddi bir cari açığının bulunduğunu ifade eden Şimşek, "Ama biz bütçeyi sıkı tuttuk. Şimdi bütçe ayağında şu yada bu şekilde açığı artıracak girişimlerde bulunursak Türkiye'nin risk algısı yükselir. Faizler yükselir. Diğer birçok faktör döner dolaşır yatırım iklimini zedeler, sanayicimizin ve vatandaşlarımızın faturasını artırır. Bunları bizim dengeli bir şekilde götürmemiz gerekir" görüşünü de paylaştı.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye'de efektif ortalama KDV oranı yüzde 14. AB'ye baktığınızda ortalama KDV oranları yüzde 22'lere çıkıyor" dedi.

Bakan Şimşek, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'ndaki konuşmasında, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ve meslek komitesi başkanlarının dile getirdiği sektör sorunları konusunda değerlendirmelerde bulundu.

İSO Başkanı Bahçıvan'ın "peşin ödenen KDV oranlarının düşürülmesinin Maliye Bakanlığı tarafından çözüme kavuşturulması" talebine Şimşek, şu yanıtı verdi:

"Öncelikle şunu söyleyeyim; Türkiye'de en yüksek KDV oranı yüzde 18 ama dört ana sektörde KDV'yi biz yüzde 8'e düşürdük ve bunu dikkate aldığınız zaman Türkiye'de efektif ortalama KDV oranı yüzde 14. AB'ye baktığınızda ortalama KDV oranları yüzde 22'lere çıkıyor. Son yıllarda trend, tüketim vergilerinin, dolaylı vergilerin yükselmesi yönünde. Şu anda bütün dünyada dolaylı vergiler artırılıyor, doğrudan vergiler de özellikle Kurumlar Vergisi düşüş trendinde. Bu, dünyada şu an da genel bir trend."

Sektör temsilcilerinin bu konuda dile getirdiği sorunları hatırlatan Şimşek, "Belli sektörlerde dile getirilen ufak tefek sorunlar incelenebilir, etki analizi yapılabilir, bu hususlar değerlendirilebilir" ifadelerini kullandı.

Şimşek, peşin KDV konusunda ise şu açıklamaları yaptı:

"Aslında genel anlamda konuştuğumuz zaman, alım ve satımların birbirini dengeliyor olması lazım. Ama şu anda bizim kurulu bir sistemimiz var. Diyelim ki, biz bu kurulu sistemde sizin talep ettiğiniz gibi farklı bir uygulamaya geçtik. Biz memurumuza ya da kamu birimlerimize dönüp, 'Biz KDV sistemini değiştirdik, KDV'yi hemen satışta değil de tahsilatta alacağız, siz de biraz bekleyin, biz tahsil edince size vereceğiz' dersek, hiç kimse kabul etmez. Bu işin bir boyutu. İkinci boyutu ise bizim tahsilatı takip etmemiz imkansız. İyi niyetli mükelleflerimiz var ama bir kapıyı açtığınızda herşeyi istismara hazır olan insanlarımız da var. Biz nasıl takip edeceğiz?"

KDV'yi kendilerinin icat etmediğini, Avrupa'dan aldıklarını hatırlatan Şimşek, Avrupa'daki sistemle Türkiye'deki sistemin birbiriyle tıpatıp uyumlu olduğunu, AB ile açılan vergi faslının da AB ile paralel gittiğini, Türkiye'de sistemin uyumlu olmaması halinde bu faslın açılamayacağını aktardı.

Gündeme getirilen "Verginin vergisini alıyorsunuz" görüşleri için de Şimşek, "ÖTV uygulamalarında, KDV uygulamalarında batıda ne varsa, sistemini aldığımız ülkelerde sistem neyse bizdeki de tıpatıp aynıdır. Bu tartışılan bir konu, Anayasa Mahkemesi'ne de gitmiştir ama işin özü itibariyle bizdeki uygulamalar, aldığımız sisteme uyumludur" ifadelerini kullandı.

- "Şu anda İstanbul'da bir pilot proje uygulanıyor. Bütün KDV iade taleplerinizi elektronik olarak vereceksiniz"

Şimşek, en son çıkarılan KDV tebliğine atıfta bulunarak, şunları kaydetti:

"Çok güzel bir çalışma oldu. Birincisi KDV iadelerini hızlandırmak için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Şu anda İstanbul'da bir pilot proje uygulanıyor. Bütün KDV iade taleplerinizi elektronik olarak vereceksiniz, elektronik olarak hangi vergi dairesinin neresinde şu an imzada bekliyor onu takip edebileceksiniz, biz performansı ölçeceğiz ve KDV iadelerinin hiçbir şekilde 3 ayı geçmemesi lazım diye, kendi kendimize bir performans süresi koyacağız. İkincisi bu tebliğ ile KDV konusunu basitleştirdik. Üçüncü olarak da muhteviyatı itibariyle gerçeği yansıtmayan yani sahte belge gibi konulara da ciddi bir şekilde açıklık getirdik. Geçen sene kanun değiştirdik.

Sahte belge kullananların ticarete dönmesini ciddi şekilde sınırlayan bir düzenleme yaptık. İkincisi sehven, tek tük belgeler kullandıysanız o belgeleri ayırıp KDV iadenizi alabilirsiniz. Üçüncüsü biz bunun sahte olmadığını kanıtlama alanını genişlettik. Şimdi size o belgenin sahte olmadığını kanıtlamaya da imkan sağladık."

Denetimde gündeme getirilen konulardan da bahseden Şimşek, denetimde maksatlarının vergi kayıp kaçağının minimize edilmesinin yanı sıra bunu yaparken belli standartlara uyulması gerektiğini, bu standartların da kendileri tarafından konulduğunu, Vergi Denetim Kurulu'nun yeniden yapılandırıldığını, uzmanlaşmaya geçildiğini, mükellef hakları konusunda çok ciddi adımlar atıldığını anlattı.

Şimşek, eski uygulamalarla şimdikiler arasındaki farklara ilişkin örnekler vererek, bir çok adım attıklarını, denetimde eksikleri olabileceğini ifade etti. "Biz kendimizi yenilemek, iyileştirmek durumundayız" diyen Şimşek, sanayicilerin dile getirdiği konuları çalışacaklarını da vurguladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber