9 soruda başkanlık sistemi

Ankara'yı İstanbul'daki ekonomik iktidarın tasallutundan korumak için halkoyunun desteği şarttır. Devlet organlarını küresel lobilerden korumak için başkanlık zorunludur. 'Diktaya yol açan anayasa' dedikleri 12 Eylül Anayasa'sını koruyup başkanlığa karşı çıkanlar ne istiyor?

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 13 Nisan 2015 07:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
9 soruda başkanlık sistemi

Kayahan Uygur

1- Başkanlık sistemini nasıl tanımlayabiliriz?

Temsili demokrasi içinde yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden kesin olarak ayrıldığı ve yürütme erkinin başında genel oyla seçilmiş bir başkanın bulunduğu anayasal sisteme başkanlık sistemi adı verilir.

Meclisi feshedemez

Başkanlık sisteminde yürütme erki yani hükümet parlamenter rejimde olduğu gibi yasama organı önünde sorumlu değildir, halk tarafından seçilen bir başkan tarafından yönetilir. Bu sistemde parlamento hükümeti deviremez, bakanlar başkanın yardımcıları olarak kabul edilir ve bunun karşılığında da başkan, Meclis'i feshedip yeniden seçim yapılmasını talep edemez. Bu sistemde yargı gücü parlamenter sisteme nazaran daha büyük ağırlık taşır çünkü gerektiğinde yürütme ve yasama arasında hakemlik yapar.

2- Başkanlık sistemi mi, parlamenter sistem mi demokratiktir?

Her iki sistem de demokratiktir. Dünyada bazı demokratik ülkeler başkanlık sistemiyle, bazıları parlamenter sistemle yönetilmektedir. Dünya haritasına baktığımız zaman küçük ve orta büyüklükteki ülkelerin daha çok parlamenter rejimi benimsediklerini görürüz.

KÜÇÜK ÜLKELER İSTEMEZ

Bunun nedeni bu ülkelerin bağımsız bir savunma ve dış politika geliştirebilecek olanaklara sahip olmamaları ve dünya olayları karşısında hızlı tepki vermeye ihtiyaç duymamalarıdır. Bu tür ülkeler tam tersine kendi konumları icabı büyük devletlerin politikaları karşısında tutum belirlerken zaman kazanmaya ihtiyaç duyarlar ve parlamenter sistemin yavaşlığı bu nedenle onlara daha fazla uyar. Lider ülke konumunda olmayanların veya bu konumu hedeflemeyenlerin başkanlık sistemine de ihtiyaçları yoktur.

3- İngiltere'de ve onun eski sömürgelerinin bir kısmında neden parlamenter sistem vardır?

Yazılı anayasası bulunmayan İngiltere'de parlamenter demokratik rejim, mutlak monarşinin yetkilerini tarih içinde adım adım Meclis'e devretmesiyle ve böylelikle devletin meşrutiyet rejimine doğru evrim geçirmesiyle ortaya çıkmıştır. Başlangıçta esas olarak bütçenin oylanmasında Meclis'e verilen yetkiyle beliren parlamenter demokrasi en sonunda kralın (bugün için kraliçenin) konumunun sembolik bir duruma düşmesiyle günümüzdeki haline ulaşmıştır. Gelenek bu şekilde olunca, İngiltere kraliçesini devlet başkanı sayıp meşruti monarşiyi kabul eden Kanada ve Avustralya'nın da parlamenter rejimle devam etmesi o rejim içinde zaten anlaşılır bir durumdur.

EN FAZLA TAKLİTÇİ TÜRKİYE'DE

Burada tuhaf olan krallığın tamamıyla ortadan kalktığı veya geçmiş ve geleneği çok farklı olan ülkelerin ortada hiçbir neden yokken İngiltere'yi taklide yeltenmeleridir. Bu şekilde davranan hukukçulara en sık rastlanan ülkelerden biri de Türkiye'dir.

Güçler ayrılığı ilkesine uygun

4- Siyasal bilimciler ve anayasacılar hangi sistemi tercih eder?

Siyasal bilimciler ve anayasacılar 1690 yılında bu konuya değinmiş olan Locke veya 1748'de bu konuyu ele almış olan Montesquieu'dan beri demokrasinin olmazsa olmaz şartının güçler ayrılığı olduğunu vurgulamışlardır.

AYRI AYRI ORGANLARDIR

Güçler ayrılığı ilkesinin en iyi uygulandığı sistem de başkanlık sistemidir. Şu nedenle ki bu sistemde yasaları yapanlarla uygulayanlar ayrı ayrı organlardır. Diktatörlük zihniyeti 'islim arkadan gelsin' zihniyetidir gerektiğinde yapılanlar yasayla örtbas edebilir.

YÜRÜTME ERKİNİ KULLANABİLİR

Bir zulüm yasası çıkarmak isteyenler buna gerekçe bulabilmek için yine kendi ellerinde bulunan yürütme erkini araç olarak kullanıp kamuoyu oluşturabilirler. Parlamenter rejimlerde başbakanın yasama organındaki çoğunluk grubun lideri aynı zamanda da yürütmeyi elinde bulunduran kişi olduğunu unutmayalım.

5- Başkan seçilen kişi yetkilerinden yararlanıp diktatöre dönüşebilir mi?

Başkan seçilen kişi diktatöre dönüşmek için yetki sahibi olmayı bekleyecekse, başka bir deyişle diktatöre dönüşebilmek için anayasal yetkilere ihtiyaç duyuyorsa ya bu kişi hiçbir zaman diktatör olamayacak konumdadır ya da diktatörlük tanımlaması aslında bazılarının siyasal rakiplerine keyfi olarak yaptıkları bir suçlamadan ibarettir.

HALKI KORUMAYA ÇALIŞIYOR

Bugün başkanlık sistemini tehlikeli olarak göstermeye çalışan unsurlar yakın bir tarihe kadar 12 Eylül Anayasa'sını dikta anayasası olarak değerlendiriyorlardı. Eğer kendi söylediklerine kendileri inanıyorsa bugün yürürlükteAolan bu anayasanın cumhurbaşkanına zaten diktatörlük yetkileri tanıdığını da kabul etmeleri gerek. Demek ki onların iddiasının tam tersine Cumhurbaşkanı Erdoğan elinde her türlü yetki, siyasal destek ve kolaylıkla istismar edebileceği bir 12 Eylül Anayasası varken, çağdaş ve demokratik bir başkanlık sistemi için mücadele etmektedir. Erdoğan aslında rejimi ve halkını her türlü dikta hevesinden korumaya çalışırken bugünkü sistemde devlete sızma olanağı elde ederek güç devşiren odakların hedefi olmaktadır.

Darbeye katkı sağladılar

Şu anda Erdoğan ardındaki siyasal destekle Kenan Evren anayasasını birleştirerek rahatlıkla diktaya doğru ilerleyebilir. Konuya önyargısız olarak yaklaştığımızda, Cumhurbaşkanı'nı diktayla suçlayanların aslında Kenan Evren anayasasının değişmesini istemediklerini, 12 Eylül'den ve diktadan yana olduklarını hemen anlarız. Zaten aynı çevreler 12 Eylül 1980 darbesi yaklaşırken gazetelere ilanlar vererek bu darbenin hazırlanmasına katkıda bulunmuş, daha sonra da 12 Eylül Anayasasını desteklemişlerdi. Aynı çevreler bugün de, başkanlık sistemine karşı kampanyalar yapan yayın organlarını kurdukları vakıflar aracılığıyla finanse ediyorlar.

Sorunlara önerilen çözümleri içerir

6- Türk tipi başkanlık sistemi ne demektir?

Bir dünya başkanlık sistemi yoktur. Başkanlık sisteminin mevcut olduğu her ülkedeki sistem o ülkenin sistemidir. Ünlü siyaset bilimci Duverger'in dediği gibi anayasalar insan yapısı sistemlerdir. Sevabıyla, günahıyla bir ülkenin kültürel kodlarını, tarihini, özellikle yakın geçmişte karşı karşıya kalınan sorunlara önerilen çözümleri içerir. Bu bakımdan 'Türk başkanlık sistemi' ifadesi kullanılır kullanılmaz bu ifadede evrensel değerlerden uzaklaşma anlamını görenler, aşağılık duyguları ve Batı hayranlığıyla izanlarını kaybetmişlerdir ve olaya ideolojik yaklaşmaktadırlar.

7- Bugün Türkiye'de hangi sistem vardır?

Türkiye'de 2007 halk oylamasıyla cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceği anayasanın 101'inci maddesiyle emredici kural haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçildiği ülkelerde ya başkanlık sistemi vardır ya da yarı başkanlık sistemi. Anayasaların anlamı milli egemenliği ve halk iradesini yansıtmaktır. Bu irade 2007'de tecelli etmiş ve parlamenter sistem Türkiye'de tarihe karışmıştır.

PARLAMENT REJİM SONA ERDİ

Türkiye'de muhalefet liderlerinin aslında varlığı sona ermiş bir parlamenter rejimi savunma çabaları sadece anayasaya değil, en başta mantığa aykırıdır. Bugün karşı karşıya olduğumuz sorun, anayasamızın başkanlık sisteminin ana ilkesi olan halkoyunu kabul etmiş olmakla birlikte bunu tamamlayan ilkeleri yürürlüğe sokmamasından dolayı bir dengesizliğin doğmasıdır. Yeni bir anayasa ve düzgün bir başkanlık sistemi bu soruna çözüm bulacaktır.

8- Başkanlık sistemi neden parlamenter sisteme göre daha etkindir?

Başkanlık sisteminde somut bir programı olan ve bunu gerçekleştirmek üzere kayıtsız ve şartsız söz veren bir aday başkan seçilir. Parlamenter sistemde ise partiler yarışmaktadır.

DENGELERDEN ETKİLENMEZ

Başkanlık seçimlerinde bakanlar yerine başkanın yardımcıları vardır ve bunlar başkanla gelir başkanla giderler. Onların seçimi tamamen başkanın yetkisindedir ve başkanın programını olduğu gibi uygulamakla görevlidirler. Meclis'teki dengelerden etkilenmez ve programı uyumla gerçekleştirirler.

Parlamenter sistemde bakanlar hükümet üyesidir, başbakanın ekibinden olmakla beraber Meclis onları düşürebilir. Hükümet programı çerçevesinde birleşseler bile bakanların her birinin kendi kamuoyları, seçim çevreleri vardır ve parlamento dengelerinden etkilenirler. Bu nedenle Türkiye'de sık görülen aksamalar da olur.

Vesayeti çökertmek için gerekli

9- Parlamenter sistem neden dış etkilere daha açıktır, neden darbelere ve gruplaşmalara elverişli bir zemin yaratır?

Türkiye gibi ekonomik iktidarın belli ellerde iyice yoğunlaştığı ülkelerde yürütme erki üzerinde halkoyunun doğrudan etkili olması demokrasi açısından olmazsa olmaz bir zorunluluktur.

SINIRLI YETKİYLE ETKİLİ DEĞİL

Parlamenter sistemde meclis dengeleriyle eli kolu bağlı bulunan başbakanlar bürokrasiye egemen olamazlar. Sınırlı yetkiye sahip olan cumhurbaşkanları da bu konuda etkili değildir.

DARBEYE DESTEK VERİRLER

Sonuçta ekonomik ve politik çıkarları için bürokrasiye kanca atan ekonomik iktidar gruplarının ve küresel lobilerin Türkiye'de sık sık görüldüğü gibi cuntalar organize eder, darbe tezgahlar, darbe planlarına dış destek sağlar. Türkiye'de gerçek oligarşik güç olan İstanbul'daki küçük azınlık grubunun Türkiye'nin büyümesine engel olan vesayetini çökertmek için başkanlık sistemi şarttır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber