'TÜRKKÖK Projesi' için 160 bin bağışçı

TÜRKÖK Projesi'ne katılarak kemik iliği vericisi olmayı kabul eden kişi sayısı 160 bine ulaştı. 1 ve 11 yaşındaki iki çocuğa hayat veren bağışçılar ise, "Kan vermekten farksız" diyerek her vatandaşın bağışçı olması için çağrı yaptı

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 07 Ekim 2016 08:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'TÜRKKÖK Projesi' için 160 bin bağışçı

Mert İnan

Kızılay'ın sağlık Bakanlığı ile birlikte yürüttüğü TÜRKÖK Projesi'ne katılarak kemik iliği vericisi olmayı kabul eden kişi sayısı 160 bine ulaştı. 500 bin gönüllü bağışçı hedefiyle başlayan projenin ilik arayışında yurt dışına bağımlılığı ortadan kaldırması planlanıyor. Başta kemik iliği kanserleri, lenfomalar, immün yetersizlikler başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde umut olacak doku bankasına yurtdışından da talep geliyor. Şimdiye kadar 14 yabancı hasta için uygun eşleşme tespit edildiğini belirten Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, projeyle şimdiye kadar yurtiçinde 155 başarılı nakil gerçekleştirildiğini söyledi. Bağışçılar ise ilik verip can vermenin mutluluğunun mucizevi olduğu görüşünde.

Türkiye'nin ilk doku bankası olarak kurulan, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) başta lösemi olmak üzere kanser türlerinin yanı sıra çeşitli hastalıkların tedavisi için 2014 yılında Kızılay ve Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirildi. Şimdiye kadar 160 binden fazla bağışçı, kemik iliği vericisi olmayı kabul ederken; gönüllü kök hücre bağışçılarından alınan örneklerle 155 başarılı nakil gerçekleştirildi.

1500 hasta ilik bekliyor

TÜRKOK Projesiyle ilgili dün düzenlenen toplantıda konuşan Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, bundan sonraki süreçte 500 bin bağışçının sisteme dahil edilmesini hedeflediklerini belirterek; "TÜRKÖK projesi, iki yılda sınırları aşarak dünyaya model olmayı başardı. Yurtiçinde 155 başarılı nakil geçrekleştirilmiş durumda. Amerika, Belçika Avusturya ve Hindistan olmak üzere çeşitli ülkeler de sıraya girerek Türkiye'den tarama talep etmeye başladı. Yurt dışından 14 uygun eşleşme tespit edildi bile...2016 yılının ilk 9 ayında toplam ilik verici sayısı 164 bine ulaştı. İlik bekleyen ve veri tabanında kayıtlı aktif hasta sayısı ise 1497" diye konuştu.

Dr.Kınık, "Plazma fraksinasyon" üretim projesinde de sona yaklaştıklarını dile getirerek; "Kan için kullanılan plazma ürünlerinin Türkiye'de üretilmesi için çalışmalara başladık. Kızılay, bu sayede yıllık 500 milyon lira karşılığı dövizin ülkemizde kalmasını sağlayacak. Sağlık Bakanlığı ile hayata geçirilecek projede SGK'ya 15 aylık bir yatırım ve hazırlık dönemi sonunda 550 bin litreye ulaşan miktarda plazma teslim edecek" dedi.

Bağış yapanlar: Kan vermekten farkı yok

Toplantıya katılan bağışçılar ise yaşadıkları tecrübeyi anlatırken, sağlıklı her vatandaşın bağışçı olması çağrısında bulundular.

- 24 yaşındaki Havva Kaya, duygularını anlatırken, "Benden alınan kök hücre 1 yaşındaki lösemi hastası bebeğe nakledildi. Aşı ve kök hücre toplama süreci 3 gün sürdü. Kan vermekten farkı olmayan basit işlemlerdi. Bağışçısı olduğum aile ile 2 yıl irtibat kuramayacağım. Yaşadığım mutluluğun tarifi yok. Bir mucizeyi yaşıyorum" dedi.

- 46 yaşındaki Arzu Topuzdağ ise Temmuz ayında bağışta bulunduğunu belirterek, "Kök hücre 11 yaşındaki lösemi hastası bir çocuğa nakledilecek. Kendimi şanslı hissediyorum. İnsanlar, donör olmaktan korkmasın. Sadece 3 saatlik bir kan verme işleminden sonra, bağış gerçekleşiyor" diye konuştu.

Kök hücre vericisi nasıl olunur?

Kök hücre bağışçısı olmak isteyenler Kızılay kan merkezlerini başvuruyor. Form dolduran bağışçılardan 3 tüp kan alınıyor. Kan örneklerinı HIV, Hepatit ve Sifiliz gibi enfeksiyon hastalıkları açısından testten geçiriliyor. Hastalık tespit edilirse bağış kabul edilmiyor. Sorunsuz kan örnekleri doku tipinin belirlenmesi için TÜRKÖK Doku Tiplendirme Laboratuvarı'na gönderilirken, test sonuçları da Kemik İliği Bankası'na aktarılıyor. Taramada, hasta ile uygun eşleşme gerçekleştiğinde Kızılay, bağışçıyla iletişime geçerek merkeze yönlendiriyor. 18-50 yaş aralığında sağlıklı her kişiden bağış kabul ediliyor. Periferik yöntem adı verilen uygulamada bağışçının hastaneye yatması gerekmiyor. Kök hücreler devamlı olarak kendini yenileyebilme özelliğine sahip olduğu için bağış işleminden sonra bağışçının kök hücreleri belirli bir sürede tekrar eski sayısına ulaşıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber