İnsanlar için tazminat yok, Koyunlar için tazminat var

Damacana suyunda çiğnenmiş bir sakız görünce soluğu mahkemede alan vatandaşın, tazminat talebi reddedildi. Mahkeme Adana'da büfe işleten Metin Gülmez'e "Kapağı açıp suyu içmediğinize göre bir zarar görmüş olmanız söz konusu olamaz" karşılığını verdi. Uluslararası bir firmaya ait su şişesinde sakız görünce maddi manevi 10 bin YTL tazminat isteyen Gülmez, avukatı aracılığıyla temyize başvurdu.

Adana 1. Tüketici Mahkemesi'nde dava açmadan önce kapağın açılmamış ve orijinal olduğunu tespit ettirdiklerini vurgulayan avukat Mehmet Ali Akgül şaşkın: "Kapak açılmadığı için sakızlı su içilmedi, bir zarar oluşmadı denilerek davamız reddedildi. Kapak açılmış olsaydı sakızı siz attınız diyebilirlerdi. Önemli olan uluslararası faaliyet gösteren bir şirketin insan sağlığına ne kadar önem verdiği. Davalı şirket, müvekkilimden bir kez bile özür dilememiş, hatta 'içmemişsin' diyerek suyun parasını iade etmemiştir. Müvekkilin sağlık hakkına tecavüz etmiştir."

"Otlattığım koyunlar belediye çöplüğünden uçarak meraya yayılan naylon poşetleri yiyince öldü" diyen Konyalı besici, iki yıl sonunda davayı kazandı. Ereğli Belediyesi, meraya dağılan çöp poşetleri nedeniyle Ahmet Akkaya'ya 3 bin YTL tazminat ödemeye mahkûm edildi.

Konya İdare Mahkemesi'nin kararında şu noktalara dikkat çekildi:

"Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından Ereğli Belediyesi'ne ait atık depo alanında gerekli incelemeler yapıldı ve çevreye olan zararın giderilmesi için uyarılar yapıldı, buna rağmen tedbir alınmadı. Veteriner raporları meraya yayılan katı atık niteliğindeki naylon poşetlerin koyunların ölümüne sebep olduğunu açıkladı." Besici Ahmet Akkaya da "Belediye defalarca söylememize rağmen tedbir almamıştı. Şimdi adalet yerini buldu" diyerek memnuniyetini vurguladı.

Ereğli Belediyesi çöplerini depolama biçimi nedeniyle sorun yaşatmaya aday belediyelerden sadeci biri. Türkiye'nin 81 ilinden 65'inde çöpler hâlâ 'vahşi biçimde' depolanıyor.