Öğretmenlerin % 38'i mesleki sorunlardan, % 37'si ekonomik sıkıntıdan şikayetçi!

Haber Giriş : 13 Eylül 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

2004-2005 eğitim-öğretim yılı yarın açılırken, öğretmenler yeni yıla çözüm bulunamayan 'meslek sorunlarıyla' birlikte girecek. Yapılan bir ankette eğitim çalışanlarının, siyasal iktidarların tasarruflarıyla sık sık değişen eğitim politikalarının Milli Eğitim'i 'yap boz tahtasına' çevirmesinden şikayetçi oldukları ortaya çıktı. Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BASK), 1500 eğitim çalışanıyla yaptığı araştırma ve anket sonuçlarından çarpıcı sonuçlara ulaştı. Eğitim çalışanlarının sorunlarını tespit etmek amacıyla yapılan ankette, çalışanların yüzde 38'i mesleki sorunları, yüzde 37'si ekonomik sorunları, yüzde 18'i demokratik sorunları ve yüzde 7'si ise özlük-sosyal sorunlarını öncelikli çözümlenmesi gereken sorun olarak görüyor. Araştırma sonuçlarına göre eğitim çalışanlarının en önemli ilk 5 mesleki sorunu şöyle sıralanıyor:

- Siyasal iktidarların tasarruflarıyla sık sık değişen eğitim politikalarının Milli Eğitim'i 'yap boz tahtasına' çevirmesi

- Atama, yükselme ve en ufak terfilerde bile siyasi-yerel tercihlerin (Alt kültür alışkanlıklarının) ön planda tutulması, bu konularda nesnel ve çağdaş ölçütlerin kullanılmaması

- Bilimden, teknolojiden ve gerekli eğitim materyallerinden yararlanmanın çok zor ve pahalı olması

- Hizmetiçi eğitim ve kursların kalite ve içeriğinin çok zayıf oluşu

- Uygulamalı, bilimsel eğitim olanaklarından yoksun, kalabalık sınıflar ve donanımsız okullar.

"EKONOMİK SIKINTI İKİNCİ PLANDA"

Öğretmenlerin ekonomik sıkıntılarını ikinci plana attıkları ortaya çıktı. Ankete katılanların yüzde 37'si ekonomik sorunları, çözüm bekleyen sorunların ikinci kategorisinde gösterdi. Öğretmenlerin yoksulluk sınırının altında çalışmaya mahkum edildikleri belirtilen ankette, devlette çalışan aynı eğitim ve nitelikteki birçok memurun ve işçinin eğitimcilere oranla 3-4, hatta 5 kat daha fazla ücret ödendiği kaydedildi. Ders ücretlerinin ve eğitime hazırlık ödeneğinin kapsam, miktar ve ödeme sıklığının çok sınırlı ve az olduğundan yakınan öğretmenler, 650 bin eğitimcinin Silahlı Kuvvetler mensuplarına ait 'OYAK' benzeri ikinci bir sosyal güvenlik kuruluşuna sahip olamamalarını, öğretmenlerin konum ve kimliğine uygun düşmediği halde ikinci hatta üçüncü ek iş yapmaya zorlandığı, bunun sorumlularının da politikacılar olduğu yönünde görüş bildirdiler.

"GERÇEK KURTULUŞ BU EĞİTİM SİTEMİYLE OLMAZ"

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, anket sonuçlarıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, sorunlar yumağına dönen eğitim sisteminden kurtuluşun bu sistemle olamayacağını belirterek, değişikliğe gidilen ilköğretim müfredatından yakındı. Ezberci sistemi kaldırmak için 'gereksiz bilgiyi' delil olarak gösterip, öğrencilerin bu konuları sevmediğine bağlamanın yanlış olduğunu ifade eden Avcı, "Böyle yaparsanız ders kitaplarından atılması gereken binlerce liste oluşur ve öğrenecek konu diye bir şey kalmaz. Öğrenci 'kurbağanın sindirim sisteminin' yanında matematiği de sevmiyor ve öğrenmek istemiyorsa, müfredattan onu da çıkaracak mıyız? Ve böylece eğitim öğretim meselemizi de kökten halletmiş oluyoruz" dedi. Avcı, yeni ilköğretim müfredatında yapılan yöntemin yanlış olduğunu ileri sürerek, öğrenci ve öğretmen merkezli eğitim yerine, eğitimin 'öğrenme' merkezli olmasını savundu ve "AB'ci, ABD'ci kafalarca yapılan ve tercüme odalarında hazırlanan eğitim reformu değil, değişmeyen, özümüze, bilimsel ve teknolojik değişimlere ayak uyduran ulusal eğitim reformu gerekli" dedi.

netgazete

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber