NTV, 'Maaşına Haciz Gelen Memura Disiplin Cezası' Haberinde Üç Düzeltmeye Gitti

NTV, geçtiğimiz hafta içerisinde, maaşına haciz gelen memurlara disiplin cezası uygulamasını haber konusu yapmıştı. PTT'nin bir genelgesi vesilesiyle yapılan haber sonrasında, memurlar.net olarak, hem haberin içeriğine hem de görüşüne başvurulan sendika temsilcileri ve akademisyenlere ilişkin olarak 3 yanlış yapıldığını belirtmiştik. NTV, konuya ilişkin yeni bir haber yayımladı. Devamı için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 13 Ocak 2008 13:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

'Memur maaşına haciz' haberindeki NTV'nin 3 Yanlışı başlıklı 9 Ocak 2008 tarihli haber için tıklayınız.

9 Ocak'ta yayımladığımız habere ilişkin olarak NTV'nin üç yanlış yaptığını belirtmiş ve yanlışlara şu şekilde belirtmiştik.

1- "Maaşına haciz gelen memur veya 399 sayılı KHK'ya tabi sözleşmeli personelin görevine son verilmemektedir. Sadece "kınama" cezası uygulanmaktadır." demiştik.. NTV, haberinde yaptığı düzeltmede, madde hükmüne yer vermiş ve "kınama" cezası uygulanacağını belirtmiştir.

2- "Bu konuya ilişkin olarak işçi sendikası başkanlarına değil memur sendikaları başkanlarına görüş sorulmalıdır" demiştik.... NTV, bu kez Haber-Sen ve Türk Haber Sen'in görüşlerine yer vermiş.

3- "Hukuk veya iş hukuku profesörlerine değil idare hukuku profesörlerine görüş sorulmalıdır."demiştik.. NTV, yeni haberinde İdare Hukuku profesörüne görüşlerini sormuştur.

Bu üç tespitten sonra, sorunun esas olarak "kasten" ifadesinden ne anlaşılması gerektiği konusunda toplandığını belirtmiştik.

İŞTE NTV'NİN YENİ HABERİ

Utandıran cezaya tepki büyüyor

657'ye göre borcunu ?kasten' ödemeyen memur kınanıyor. Prof. Aslan bu ?kasten' ifadesinin ?bir habere sığmayacak kadar geniş olduğunu? söylüyor. İş Yasası ise ?iş akdinin feshi için geçerli neden? sayıyor. Sendikalar ?Bu hükümler utandırıcı? diyor.

PTT Genel Müdürlüğü'nün borcu nedeniyle yasal takibe uğrayan personel hakkında ?kurumun prestijine zarar verdiği? gerekçesiyle disiplin uygulaması başlatılmasını isteyen genelgesinin yankıları sürüyor. NTVMSNBC'nin sorularını yanıtlayan KESK'e bağlı Haber-Sen ve Türk Haber-Sen temsilcileri, uygulamanın sadece PTT'de değil, diğer kurumlarda da olduğunu söylediler. Haber-Sen Genel Başkanı Baki Çınar, ?Bu, memuru kul olarak gören anlayışın sonucudur. Kamudaki mekanizma şeffaf olmadığı için böyle olaylar yönetici ile soruşturmaya uğrayan kişi arasında kalıyor? dedi. Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut da ?Sadece PTT'de değil, her yerde olan rutin bir uygulama. Zor şartlarda olan kamu çalışanı mecbur kalınca borç alıyor ve bu duruma düşüyor. Böyle cezalar gerçekten de çok utandırıcı? şeklinde konuştu.

NTVMSNBC'nin geçen hafta duyurduğu haberde, PTT Genel Müdürü Osman Tural, borcunu ödeyemediği için yasal takibata uğrayan personel hakkında disiplin hükümlerinin işletilmesini öngören genelgenin ?rutin bir genelge? olduğunu söylemiş; çalışanlara disiplin cezası verildiğini belirtmişti. İşçi sendikası Haber-iş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan da ?Şimdiye kadar arkadaşlara uyarı, ikaz ya da yevmiye kesim cezaları verildi. Hatta olay bir ara Ankara'da iş akdi feshine kadar gitti ama sendika karara şerh koydu ve uygulatmadı' açıklamasını yapmıştı.

İŞÇİLER İÇİN ?GEÇERLİ FESİH NEDENİ?

İş Yasası'nın 18/1 maddesi, işçinin davranışlarından kaynaklanan nedenleri ?geçerli fesih nedeni? olarak kabul ediyor; ancak, işçinin davranışlarından kaynaklanan nedenler maddede tanımlanmıyor. Maddenin gerekçesinde ise geçerli fesih nedenine örnek olabilecek davranışlar, ?25.maddede belirtilen ?derhal feshi gerektirir' nitelikte olmamakla birlikte? şöyle sayılıyor:

?İşverene zarar vermek ve zararın tekrarı tedirginliğini yaratmak: işyerinde rahatsızlık yaratacak şekilde çalışma arkadaşlarından borç para istemek; ekonomik gücünü aşacak şekilde borçlanmak, arkadaşlarını işverene karşı kışkırtmak, işini uyarılara rağmen eksik, kötü veya yetersiz olarak yerine getirmek.?

İşçinin davranışlarından kaynaklanan bir nedenin geçerli fesih nedeni sayılabilmesi için söz konusu nedenin işçinin iş görme edinimi veya işyerinin işleyişini olumsuz yönde etkilemesi de gerekiyor. Yasanın 18. maddesinde geçerli fesih nedenlerinin tanımlanmamış olması nedeniyle, her olayın özelliğine, işçinin yaptığı işe, konumuna ve işyerinde yapılan işin niteliğine göre değerlendirme yapılarak, madde gerekçesinde örnekleme yoluyla sayılan davranışların geçerli fesih nedeni olup olmayacağı yargılama sonunda anlaşılabiliyor.

MEMUR ?KASTEN' ÖDEMEZSE KINANIYOR

657 sayılı devlet memurlarına ilişkin yasa ise; 125. maddenin b bendinin k fıkrasında, ?memurun borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmasının kınama cezasını gerektirdiğini? düzenliyor. Bu yasanın 135. maddesindeki düzenlemeye göre uyarma ve kınama cezalarından birini alan memur, varsa bir üst disiplin amirine, yoksa disiplin kurullarına itiraz edebiliyor. İtiraz üzerine verilen kararlar kesin.

PROF. ASLAN: ?KASTEN? İBARESİ ÇOK GENİŞ

İstanbul Üniversitesi İdare Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zehreddin Aslan, yasada geçen ?kasten' ibaresinin çok geniş yorumlanması gerektiğini vurguladı. Prof. Aslan, NTVMSNBC'nin soruları üzerine şöyle konuştu:

?Burada memur borcunu kasten ödememiş ise sadece kınama cezası gerektirir ama iş akdinin feshi ya da maaş indirimi gibi cezalar verilemez. ?Kasten borcunu ödememekten' anlaşılması gereken ise kişinin kasıtlı ve kusurlu olarak yani bilerek ve isteyerek borcunu ödememesidir. Ama bu konunun çok geniş yorumlanması lazım, yani bu bir haberin konusu olamayacak kadar geniş yorum gerektiren bir konudur.?

CEZALAR GÜN IŞIĞINA ÇIKMIYOR

Uygulamaya memur sendikaları da tepki gösterdi. Borç nedeniyle icralık olan memura disiplin uygulamasının birçok kurumda olduğunu söyleyen Haber-Sen Genel Başkanı Baki Çınar, NTVMSNBC'nin soruları üzerine, bu tür disiplin uygulamaları ve alınan cezaların her zaman gün ışığına çıkmadığını anlattı:

?Bu gerekçe ile bizim üyelerimizden herhangi bir başvuru olmadı. Bu nedenle ceza alan olmuştur ama bizim üyemiz olmadığı için bize başvurmamıştır. Ancak kamudaki mekanizma zaten çok aleni ve şeffaf değil. Bizim KESK olarak temel itirazımız kamu hizmetini alanların da verenlerin de şeffaf bir mekanizmaya sahip olması ve kamunun hesap verebilir hale gelmesidir. O nedenle kamuda bu tür soruşturma olduğunda, bu yönetici ile soruşturmaya uğrayan kişi arasında geçiyor ve kurum içinde kalıyor. Eğer çalışan örgütlü ise, herhangi bir sendikaya üye ise sendikasını bilgilendiriyor ve sendika gereken katkıyı veriyor.?

MEMURU ?KUL' OLARAK GÖREN ANLAYIŞIN ÜRÜNÜ

?Türkiye'de yaklaşık 2 milyon memur var ve bunların büyük çoğunluğu ciddi geçim sıkıntısı çekiyor, bu uygulama doğru değildir ve bizce kabul edilemez? ifadesini kullanan Çınar şöyle devam etti:

?Sorun memuru kul olarak gören anlayışın devam etmesidir. Kamu çalışanları örgütleniyorlar, geleceklerine sahip çıkıyorlar ama hala ceberrut devlet kalıntıları idari önlemlerle insanları disiplin soruşturması ile tahakküm altına almaya çalışıyor. Bu ülkede kredi kartı kullanımı her geçen gün artıyor, bunun bir gerekçesi var. Ülkede ekonomik sistemi tamamen tüketim üzerine kuran bir anlayış var, buna dair bütünlüklü çözümler üretmeksizin, idari önlemlerle (ki hukuki olarak hiç bir haklı dayanağı yok) böyle bir uygulamanın yapılmış olması doğru değildir ve bizce de kabul edilemez.?

657 SAYILI YASADA ANTİDEMOKRATİK HÜKÜMLER VAR

?Biz KESK'e bağlı bir sendikayız ve kamunun bütününde bir reformu savunuyoruz. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda da demokrasinin kurallarını gözardı eden hükümler var. Bunlar, devletin çalışanlar üzerinde her türlü tasarrufu kullanabileceğini öngören bir anlayışın sonucudur ve biz bu anlayışı onaylamıyoruz. Kim icraya düşmek ister ki! Böyle bir şey olabilir mi? Borcunu kasten ödememek gibi bir şey de olamaz. Üyelerimize ceza verilmesi halinde net tavır alacağız?

İCRA GELENLER, GERİ HİZMETE VERİLİYOR

Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut da PTT Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelgeyle rutin bir uygulamayı hatırlattığını belirterek şunları söyledi:

?Sadece PTT çalışanlarının değil bütün kamu çalışanlarının zor şartlarda ve borç altında yaşadıkları bir gerçek. Hemen hepsi kredi kartıyla ve hısım akrabanın desteği ile yaşıyor. Bu nedenle memurun çoğu icralık. Biliyorsunuz icra kuruma geliyor, icra gelen çalışanları daha geri hizmetlerde çalıştırma gibi olaylar oluyor, bu kurumun mevzuatından da kaynaklanan bir şey.?

ÖLSÜN MÜ YOKSA ÇALSIN MI?

Karadavut, borç yüzünden çalışana verilen disiplin cezalarını, ?saçma' diye nitelendirdi ve uygulamaya tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

?Birileri kasıtlı bir şey yapıyorsa bu bulunur, ama bugün kamu çalışanı açlık sınırına yakın maaş alıyor. Ne yapsın, ölsün mü, yoksa çalıp çırpsın mı? Bu nedenle bu disiplin cezaları saçmadır. Yetkililer olaya, bu insan neden icralık olmuş, diye bakmalıdır. Kasıtlı olanlar varsa bunlar ayıklanır. Bunlara başka türlü ceza verilir ya da işten atılır ama kamu çalışanlarının geneline baktığınız zaman insan Allah'tan korkar. Kamu çalışanları zor şartlarda yaşıyor, onuruyla yaşamak için de elinden geleni yapıyor, mecbur kalınca da borç alıyor ve bu durumlara düşüyor, bu tür cezalar gerçekten de çok utandırıcı.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber