Danıştay'dan TUS'a girecek mavi kart sahiplerine ilişkin önemli karar

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, TUS'a girecek mavi kart sahibi adayların yabancı veya mavi kartlı seçeneklerden sadece birini seçebileceklerine ilişkin düzenlemenin hukuka uygun olduğuna ilişkin kararı onadı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 25 Aralık 2021 14:03, Son Güncelleme : 22 Aralık 2021 12:04
Danıştay'dan TUS'a girecek mavi kart sahiplerine ilişkin önemli karar

2019 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS 2. Dönem) Başvuru Kılavuzunda yer alan Mavi kartlı adayların;

-Yabancı uyruklu olarak başvuru yapmak istiyorlarsa yabancı uyruklu kontenjanları,

- Mavi kart sahibi olarak başvuru yapmak istiyorlarsa 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 28. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca sadece vakıf üniversitelerinin genel kontenjanlarını,

tercih edebilecekleri düzenlenmiştir.

Bunun iptali için açılan davada Danıştay 8. Dairesince red kararı verilmiştir.

Dava konusu düzenleme uyarınca mavi kartlı aday grubunun, yabancı uyruklu olarak başvuru yapmak istiyorlarsa yabancı uyruklu kontenjanlarına;

Mavi kart sahibi olarak başvuru yapmak istiyorlarsa vakıf üniversitelerinin genel kontenjanlarına yerleşme hakkına sahip oldukları,

Türk vatandaşlığına geçmeleri halinde Türk vatandaşları gibi genel kontenjanlara yerleştirilmelerinin de mümkün olduğu,

Dava konusu düzenleme ile T.C. uyruklu adaylar ile mavi kartlı adaylar arasındaki eşitsizliğin giderilmeye çalışıldığının açık olduğu,

Farklı hukuki durumda olanların farklı kurallara bağlı tutulmasının eşitlik ilkesini ihlal etmeyeceğinin açık olduğu,

Mavi kart sahibi adaylar arasında farklı düzenlemeler içermeyen Kılavuz hükmünde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmadığı,

belirtilmiştir.

Davacı, mavi kartlı adayların genel kontenjanları tercih edemeyecekleri yönünde tıpta uzmanlık mevzuatında kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığı ileri sürmüştür.

İDDK bu kararı onamıştır:

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

ESAS NO: 2021/248

KARAR NO: 2021/373

KARAR TARİHİ: 01.03.2021

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

VEKİLİ: Av..

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- . Bakanlığı

VEKİLLERİ: Hukuk Müşaviri.

Hukuk Müşaviri.

2- . Başkanlığı

VEKİLİ: Av..

İSTEMİN KONUSU:

Danıştay Sekizinci Dairesinin 15/10/2020 tarih ve E:2019/9872, K:2020/4414 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

2019 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS 2. Dönem) Başvuru Kılavuzu'nun "Tercih Bildirimi ve Yerleştirme İşlemleri" başlıklı 5. Bölümünün 5.7. Kısmında yer alan "Mavi kartlı adaylar; a) Yabancı uyruklu olarak başvuru yapmak istiyorlarsa yabancı uyruklu kontenjanları, b) Mavi kart sahibi olarak başvuru yapmak istiyorlarsa 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 28. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca sadece vakıf üniversitelerinin genel kontenjanlarını, ... tercih edebileceklerdir." düzenlemesinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Sekizinci Dairesinin 15/10/2020 tarih ve E:2019/9872, K:2020/4414 sayılı kararıyla; davalı idarelerin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 28. maddesinin 3. fıkrası, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 335. maddesi, 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun'un 7. maddesi, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 1. ve 2. fıkrası, 12. maddesinin 1. fıkrası, 13. maddesinin 1., 8. ve 9. fıkraları, 2019 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS 2. Dönem) Başvuru Kılavuzu'nun Giriş Bölümü ile "Genel Bilgiler, Temel İlke ve Kurallar" başlıklı 1. Bölümünün 1.9. Kısmında yer alan kurallar aktarılarak,

İdarelerin, normlar hiyerarşisine uygun olarak kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi için gerekli önlemleri alma ve bu kapsamda mevzuat değişikliği yapma yetkisine sahip olduğu, bir başka anlatımla; kamu hizmetlerinin hangi koşullar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden saptamak her zaman mümkün olmadığı için, gelişen durumlara ayak uydurmak ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla düzenleyici işlemler üzerinde gerekli değişiklikleri yapma hususunda idarelerin takdir yetkisi bulunmakta olup; yapılan değişikliklerin haklı ve hukuken geçerli bir sebebe dayanması gerektiğinin de İdare Hukuku ilkelerinden olduğu,

Öğretide de türevsel bir yetki olarak kabul edilen idarelerin kanun hükümlerini uygulama ve bu kapsamda idari düzenleme yapma yetkisinin, kanunlarla getirilen hükümleri aşacak, bu kuralları değiştirecek şekilde kullanılamayacağı hususunun İdare Hukuku'nun en temel prensiplerinden olduğu, bu hususun hukuk devleti ilkesinin görünümlerinden olan kanuna saygılı idare (kanuni idare) olgusunun gerçekleşmesinin de bir gereği olduğu,

Dosyanın incelenmesinden; 01/07/2019 tarihinde yayımlanan 2019 Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS 2. Dönem) Başvuru Kılavuzu'nda, T.C. uyruklu adaylar ile K.K.T.C. uyruklu adayların genel kontenjanları, mavi kart sahibi adaylar ile 2527 uyruklu adayların genel kontenjanlar ile yabancı uyruklu kontenjanları, yabancı uyruklu adayların ise yabancı uyruklu kontenjanları tercih edebileceğinin düzenlendiği, mavi kartlı Hollanda vatandaşı olan davacının 01/09/2019 tarihinde Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı'na girdiği, 05/10/2019 tarihli Sağlık Bakanlığının düzeltme yazısı üzerine Başvuru Kılavuzu'nun ilgili kısmının "T.C. uyruklu adaylar ile T.C. uyruğunun yanında yabancı uyruğu da olan adaylar, sadece genel kontenjanları, yabancı uyruğu olan adaylar sadece yabancı uyruklu kontenjanları, mavi kartlı adaylar yabancı uyruklu olarak başvuru yapmak istiyorlarsa yabancı uyruklu kontenjanları, mavi kart sahibi olarak başvuru yapmak istiyorlarsa Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 28. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca sadece vakıf üniversitelerinin genel kontenjanlarını, ... tercih edebileceklerdir." şeklinde değiştirildiği, tercihlerin 23-31/10/2019 tarihleri arasında alındığı, yeni düzenleme uyarınca davacının ... Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Bölümü'ne yerleştirildiğinin anlaşıldığı,

Yukarıda belirtilen mevzuat ile Sağlık Bakanlığına tıpta uzmanlık eğitimi ile ilgili iş ve işlemleri yürütme yetkisi verildiği, bu yetki çerçevesinde Sağlık Bakanlığı Tıp ve Uzmanlık Eğitimi Dairesi Başkanlığının 07/08/2019 tarihli toplantısında "Mavi kartlı adaylar; a) T.C. vatandaşlığına, sınava başvuru yapmadan önce geçmişlerse genel kontenjanları, b) Yabancı uyruklu olarak başvuru yapmak istiyorlarsa yabancı uyruklu kontenjanları, c) Mavi kart sahibi olarak başvuru yapmak istiyorlarsa 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 28. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca sadece genel kontenjanlardan vakıf üniversitesi kontenjanlarını, ... tercih edebileceklerdir" şeklinde karar alındığı, bu karar uyarınca Başvuru Kılavuzu'nda değişiklik yapıldığının görüldüğü,

2019 Sonbahar Dönemi TUS Kontenjanları incelendiğinde; toplam 5449 kontenjandan Sağlık Bakanlığı adına 1762, Sağlık Bakanlığı adına Tıp Fakültelerine 1076, Tıp Fakültelerine 2164, yabancı uyruklu adaylara 316, Adli Tıp Kurumuna 10, misafir askeri personele 58, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına 2, K.K.T.C. adına 61 kontenjan ayrıldığının görüldüğü, bu kontenjanlar arasında vakıf üniversitelerine ayrılan sayının 205 olduğu,

Dava konusu düzenlemeden önce T.C. uyruklu adayların sadece genel kontenjanları tercih edebildiği, buna karşılık mavi kartlı adayların genel kontenjanlar yanında yabancı uyruklu kontenjanlarını da tercih edebildiği, dolayısıyla mavi kartlı adayların bir tıpta uzmanlık programına yerleşme konusunda sadece T.C. uyruğu bulunan öğrencilere göre çift imkana sahip oldukları, dava konusu düzenleme ile T.C. uyruklu adaylar ile mavi kartlı adaylar arasındaki eşitsizliğin giderilmeye çalışıldığının açık olduğu,

Bunun yanında, tıpta uzmanlık eğitiminin, yabancı uyruklular hariç olmak üzere bir kadroya bağlı olarak yapılan eğitim olduğu, 5901 sayılı Kanun'un 28. maddesinin 3. fıkrasında, mavi kart sahiplerinin kamu kurum ve kuruluşlarında bir kadroya dayalı olarak çalıştırılamayacağı, işçi, geçici veya sözleşmeli personel olarak çalıştırılabileceği kuralına yer verildiği, vakıf üniversitelerinde uzmanlık eğitiminin ise, 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca sözleşmeli statüde yapıldığı, bu haliyle dava konusu düzenlemenin, Başvuru Kılavuzu'nu 5901 sayılı Kanun'a uygun hale getirmek ve mavi kartlı adayların tercihlerine açıklık sağlamak amacıyla tesis edildiğinin anlaşıldığı,

Ayrıca, dava konusu düzenleme uyarınca mavi kartlı aday grubunun, yabancı uyruklu olarak başvuru yapmak istiyorlarsa yabancı uyruklu kontenjanlarına, mavi kart sahibi olarak başvuru yapmak istiyorlarsa vakıf üniversitelerinin genel kontenjanlarına yerleşme hakkına sahip olmakla birlikte, Türk vatandaşlığına geçmeleri halinde Türk vatandaşları gibi genel kontenjanlara yerleştirilmelerinin de mümkün olduğu,

Bununla birlikte, Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere, Anayasa'da kurala bağlanan eşitlik ilkesinin eylemli eşitlik değil, hukuksal eşitlik olduğu, aynı hukuki durumda olanların aynı, farklı hukuki durumda olanların farklı kurallara bağlı tutulmasının eşitlik ilkesini ihlal etmeyeceği açık olduğundan, mavi kart sahibi adaylar arasında farklı düzenlemeler içermeyen Kılavuz hükmünde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmadığı,

Yukarıda yer verilen açıklamalar ile dosyada yer alan bilgi ve belgeler ışığında; dava konusu düzenlemenin Kanun ile verilen yetki çerçevesinde tesis edildiği, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle,

davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından, sınavın yapıldığı ve başvuruların alındığı tarihte yürürlükte olan Kılavuz hükmünde, mavi kartlı adayların hem genel kontenjanları hem de yabancı uyruklu kontenjanları tercih edebileceklerinin belirtildiği, tercih işlemlerinin son gününde yapılan değişiklik ile genel kontenjanlardan sadece vakıf üniversitelerinin genel kontenjanlarını tercih edebilecekleri yönünde düzenleme yapıldığı, bu durumun kazanılmış hak ve haklı beklenti ilkelerine aykırı olduğu, mavi kartlı adayların genel kontenjanları tercih edemeyecekleri yönünde tıpta uzmanlık mevzuatında kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:

Davalı idareler tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNIN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/B maddesi uyarınca gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 15/10/2020 tarih ve E:2019/9872, K:2020/4414 sayılı kararının ONANMASINA,

3. Kesin olarak, 01/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber