Sadaka kutusundaki paraları almak hırsızlık mı, dolandırıcılık mı?

- Yargıtay 6. Ceza Dairesi, mağazadaki sadaka kutusunun derneklerine ait olduğunu söyleyip içindeki paraları alan sanığa "hırsızlık"tan verilen cezayı bozarak eyleminin "dolandırıcılık" suçunu oluşturduğuna hükmetti.

Dairenin kararına göre, Düzce'de bir mağazaya giren kişi, camiye yardım toplamak amacıyla bırakılan sadaka kutusunun kendi derneklerine ait olduğunu söyleyerek içindeki paraları aldı.

Ertesi gün cami derneği yetkilisinin yardım paralarını almak için mağazaya gelmesi üzerine önceki gün paraları alan kişinin dernek yetkilisi olmadığı anlaşıldı.

Olayla ilgili soruşturmanın ardından paraları alan kişi hakkında Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldı.

Mahkeme, sanığın Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 142. maddesinde belirtilen "hırsızlık" suçundan mahkumiyetine hükmetti.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 6. Ceza Dairesine geldi.

Daire, sanığın eyleminin, "fesada uğratılan rıza dahilinde menfaat sağlamak" olduğuna kanaat getirerek yerel mahkemenin kararını bozdu.

Dairenin kararında bir başkasının hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınabilir malının rızası dışında alınmasının "hırsızlık" suçunu, failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp yarar sağlamasının ise "dolandırıcılık" suçunu oluşturduğu ifade edildi.

Sanık hakkında TCK'nin 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması gerektiği kaydedildi.

TCK'nin 142. maddesinde düzenlenen "hırsızlık" suçunun cezası, bu fiili işleyenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis, TCK'nin 157/1. maddesinde düzenlenen "dolandırıcılık" suçunun cezası ise 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilmesini içeriyor.