Gül'den 'halkoyuna götürmem' mesajı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Şubat 2008 07:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'un, edebiyatcılarla biraya geldiği yemekte, TCK'nın 301. maddesinin Meclis'te bir haftada görüşüleceğini, türbanla ilgili anayasa değişikliği konusunda da ?temel hak ve özgürlüklerin referandum konusu yapılmasını doğru bulmadığını" söylediği öğrenildi.

Cumhurbaşkanı Gül, bilim, kültür ve sanat alanlarının önde gelen isimleriyle fikir alışverişinde bulunmak için başlattığı "Çankaya Sofraları"nın ikincisinde edebiyat dünyasınınn ünlü isimleriyle biraraya geldi.

Çankaya Köşkü'nde, yazar Adalet Ağaoğlu, Selim İleri, Hilmi Yavuz, Doğan Hızlan, Elif Şafak ve Rasim Özdenören ile saat 12.30 da biraya gelen Gül, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ŞARAP DA İKRAM EDİLDİ

ANKA'nın edindiği bilgiye göre, yaklaşık 3 saat süren yemekle konuklara yapılacak ikramla bizzat Hayrünnisa Gül ilgilendi. Zengin bir menüye sahip sofrada, edebiyatçılara şarap ikramı da yapıldı. Menüde, logos şiş, portakal soslu zentinyağlı kereviz, puf böreği, roka salatası ikram edilirken tatlı olarak limonlu parfe tercih edildi. Beyaz şarapta Doluca Serafin, Fransız Şarabı Chardonnay, kırmızı şarapta ise Doluca Karma, Gamay Boğazkere tercih edildi.

Toplantıda genel olarak, sanatçıların yaşadığı sorunlar, AB ilişkileri ve Türk edebiyatının Dünya edebiyatına açılması konuları gündeme geldi.

GÜL: TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER REFERANDUM KONUSU YAPILMAMALI

Toplantıda edebiyatçılar, siyasetin yarattığı ikiliğin kendilerini rahatsız ettiği görüşünü Cumhurbaşkanı Gül'e ilettiler. Türkiye'de başta türban olmak üzere siyasetin her alanı baltaladığını dile getiren edebiyatçılar, Türk entelektüel dünyasının da sorunlarının olduğunu dile getirdiler.

Toplantıya katılan şair Hilmi Yavuz, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, türbanla ilgili anayasa değişikliği hakkında, ?temel hak ve özgürlüklerin referandum konusu yapılmasını doğru bulmuyorum" dediğini aktardı.

Hilmi Yavuz, TCK'nın 301. maddesine de değinen edebiyatçılara Gül'ün, ?301. madde Meclis'te bir hafta içinde yasalaşacak" sözünü verdiğini söyledi.

Yavuz, Gül'ün 301. madde hakkında, ?Şimdi 301'i konuşuyoruz, arkadan ne gelecek" demesinin gülüşmelere neden olduğunu ifade etti.

GÜL:HİÇBİR KARİKATÜRİSTE ŞAHSİ DAVA AÇMADIM

?Çankaya Sofralarıönın devam edeceğini belirtilen Cumh"rbaşkanı Gül'ün, bundan sonraki toplantılara ressamları, karikatüristleri ve bilim adamlarını davet edeceği kaydedildi. Cumhurbaşkanı Gül'ün, karikatüre bakışıyla ilgili olarak kendisinin yanlış anlaşıldığını, bu zamana kadar hiçbir karikatüriste şahsi dava açmadığını dile getirdiği kaydedildi.

Adalet Ağaoğlu'nun ?Hayrünnisa Hanımı da burada görmek isterdik" demesi üzerine ise Gül'ün, ?Eğer bu toplantıyı tekrar edersek bu isteğiniz umarım gerçekleşir" dediği öğrenildi.

Toplantıda ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın tadilat çalışmaları, Türk Edebiyatını yurtdışında tanıtma projesi olan TEDA projesi de gündeme geldi.

Şair Hilmi Yavuz, Çankaya Köşkü'ndeki görüşmeyi şöyle değerlendirdi :

?Çok memnun edici bir konuşmaydı. Sanatçıların düşünceleriyle ilgilenilmesi çok önemli. Arada aracı olmadan, düşüncelerimizin en yüksek makamda ses bulması çok güzel."

EDEBİYATÇILARA KİTAP ARMAĞAN ETTİ

Cumhurbaşkanı Gül, toplantının sonunda edebiyatçılara bir de imzalı kitap hediye etti. ?Abdullah Gül/ Yeni Yüzyılda Türk Dış Politikasının Ufukları' adını taşıyan kitap, Gül'ün Dışişleri Bakanlığı döneminde yaptığı konuşmaları içeriyor. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan kitabın kapağında ise Türk Bayrağı ve Abdullah Gül'ün fotoğrafı yer alıyor.

KONU SINIRLAMASI YOKTU

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, edebiyatçıların Çankaya Köşkü'nden ayrılmasının ardından, gazetecilere yemekte görüşülen konular hakkında bilgi verdi. Yemekte ağırlıklı olarak edebiyat ve sanatın ele alındığını anlatan İsen, davet edilen yazarların herhangi bir konu sınırlaması ya da öncelik olmadan söz alarak düşüncelerini dile getirdiklerini söyledi.

Yemekte sanat meseleleri ve özellikle sanatın önündeki engellerin konuşulduğunu bildiren İsen, AB'nin Türkiye'deki kültürel yaşama sağladığı açılımların da ele alındığını kaydetti.

Gazetecilerin türban tartışmaları ve Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin ele alınıp alınmadığını sormaları üzerine İsen, "Güncel meseleler üzerinde de duruldu. Genel anlamda özgürlükler konuşuldu" dedi.

İsen, Nobel Edebiyat ödüllü yazar Orhan Pamuk'un davet edilip edilmediğine ilişkin soruyu, "Türkiye'deki bütün romancıları davet etmek mümkün değil. Orhan Pamuk da ileride davet edilebilir" diye cevaplandırdı.

İsen, yemeğe katılan yazarların Cumhurbaşkanı Gül'e romanlarını, Gül'ün de yazarlara bazı konuşmalarını içeren kitabını hediye ettiğini belirtti.

Çankaya Sofrası toplantılarının devam edeceğini bildiren İsen, Cumhurbaşkanı Gül'ün bundan sonra başka meslek grupları ve sanat adamlarıyla bir araya gelmesini planladıklarını kaydetti.

KATILANLAR

Türk edebiyatının usta kalemlerinden Adalet Ağaoğlu, 1929'da Ankara'nın Nallıhan ilçesinde doğdu. 1950 yılında Ankara Üniversitesi Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olan yazar, TRT'de çeşitli görevlerde bulundu. Ağaoğlu, 1970 yılından bu yana yazarlık yapıyor.

Edebiyata şiirlerle başlayan Ağaoğlu, yazdığı oyunlarla da 1960 ve 1970'li yılların önde gelen oyun yazarlarından biri oldu. İlk romanı "Ölmeye Yatmak"ı 1973'te yayınlayan yazar, daha sonra kaleme aldığı "Bir Düğün Gecesi" ve "Hayır" adlı romanlarla da üçleme oluşturdu ve birçok ödül kazandı. Öykü kitapları, denemeler, anı-roman türünde eserler de yayınlayan Ağaoğlu, 1991 yılında "Çok Uzak Çok Yakın"la oyun yazarlığına döndü.

Eleştirmen, gazeteci ve yazar Doğan Hızlan, 1937 yılında İstanbul'da doğdu. Pertevniyal Lisesi'ni bitiren ve hukuk öğrenimi gören Hızlan, çeşitli edebiyat dergileri ve gazetelerin sanat sayfalarını yönetti. Birçok gazete ve dergide eleştiri yazıları yazan Hızlan, 1980 yılında "Bayram Gömleği" adlı bir çocuk hikayeleri güldestesi hazırladı ve edebiyat dünyasına çok sayıda eser sundu.

1949'da doğan yazar Selim İleri, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki öğrenimini yarım bıraktı. 19 yaşındayken yayınlanan "Cumartesi Yalnızlığı" adlı ilk öykü kitabındaki edebi üslubu dikkati çeken yazarın, çok sayıda dergi ve gazetede eleştiri, inceleme yazıları ve öyküleri yayınlandı. Yazara, 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından "Devlet Sanatçısı" unvanı verildi.

Yazar Elif şafak ise ODTÜ Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını aynı üniversitede Kadın Çalışmaları böl ümünde, doktorasını ise siyaset bilimi alanında tamamlayan yazar, "Bektaşi ve Mevlevi Düşüncesinde Kadınsılık-Döngüsellik" konulu yüksek lisans teziyle Sosyal Bilimler Derneği'nden ödül aldı. Şafak'ın ilk öykü kitabı "Kem Gözlere Anadolu" 1994 yılında yayınlandı. İlk romanı "Pinhan"la 1998'de Mevlana Büyük Ödülü'nü alan yazara, "Mahrem" adlı eseri de 2000 yılı Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü kazandırdı. "Bit Palas", "Araf", "Med-Cezir" gibi eserleri bulunan Şafak, "Baba ve Piç" adlı romanını İngilizce kaleme aldı.

Kahramanmaraş'ta 1940 yılında doğan Rasim Özdenören, İstanbul Ü niversitesi Hukuk Fakültesi ile İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Bir süre Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak çalışan ve 1975 yılında Kültür Bakanlığı'nda Bakanlık Müşavirliği yapan yazar, "Denize Açılan Kapı" adlı eseriyle 1984 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Yılın Hikayecisi Ödülü'ne layık görüldü. "İki Dünya" adlı deneme kitabıyla 1978'de Türkiye Milli Kültür Vakfı tarafından fikir dalında Jüri Özel Ödülü'nü kazanan yazarın, TV filmi haline getirilen "Çok Sesli Bir Ölüm" adlı eseri ise Uluslararası 1977 Altın Prag TV Filmleri Festivali'nde Jüri Özel Ödülü aldı.

1936'da İstanbul'da doğan şair ve yazar Hilmi Yavuz, Londra Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli yayınevleri ve ansiklopedilerde görev alan Yavuz, Cumhuriyet, Milliyet, Yeni Ortam gazeteleri ve çeşitli dergilerde "Ali Hikmet" imzasıyla inceleme, eleştiri ve denemeler yazdı. Mimar Sinan, İstanbul Teknik ve Boğaziçi üniversitelerinde de öğretim görevlisi olarak çalışan yazarın, çeşitli şiir kitapları bulunuyor.

Yavuz'un, "Doğu Şiirleri" adlı eseri 1978 Yeditepe Şiir Armağanı, "Zaman Şiirleri" ise 1987 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'ne değer görüldü. Neruda'dan yaptığı şiir çevirileriyle Yavuz'a, Şili Cumhurbaşkanlığı Yüzüncü Yıl Şeref Madalyası verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber