ATO vergi barışı önerdi

Haber Giriş : 09 Şubat 2008 12:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ankara Ticaret Odası (ATO), Maliye Bakanlığı'nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'nca TBMM'ye sunulan ?Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Yolu ile Tahsili Hakkında Kanun Tasarısı"nın kapsamının daha da genişletilmesi yoluyla yeni bir ?vergi barışı" uygulamasına gidilmesi önerisinde bulundu.

ATO Başkanı Sinan Aygün, söz konusu tasarıyla sadece ihtilaflı vergi ve cezalar için uzlaşma kolaylığı getirilmesinin öngörüldüğüne işaret ederek, uygulamanın diğer kamu alacaklarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi, bu yolla yeni bir vergi barışı uygulanmasının gerçekleştirilmesi çağrısı yaptı.

Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM'ye sunulan yasa tasarısıyla getirilen ödeme kolaylığının kapsamına ?ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilen ve Vergi Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay'da bulunan davalarla tarh edilmiş olmakla birlikte henüz uzlaşma ve dava açma süreleri dolmamış" vergi ve cezalarının girdiğini bildirdi. Aygün, bu durumun vergi incelemesinde bulunan mükellefler, vergi ziyaı cezasının Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması nedeniyle kesinleşmiş ancak ödenmemiş vergi ve cezaları ile diğer yasalardan kaynaklanan ve ihtilaflı olan idari para cezaları açısından eşitsizlik yarattığını belirtti.

Maliye'nin tahakkuk etmiş ancak tahsil edilmemiş vergi, resim ve harç alacaklarının 16,7 milyar YTL'yi, bunlara ilişkin gecikme faizlerinin 5 milyar YTL'yi, henüz tahsil edilemeyen vergi cezalarının da 7,6 milyar YTL'yi bulduğunu hatırlatan Aygün şunları söyledi:

"TBMM'ye gönderilen tasarıyı duyan ve birikmiş vergi borcu bulunan üyelerimiz haklı olarak (bizim suçumuz, yasalara uyup vergimizi zamanında beyan etmek mi) diye soruyorlar. Vergisini beyan edip ekonomik zorluklar ve piyasalarda yaşanan durgunluk yüzünden zamanında ödeyemeyen, bu nedenle de her ay işletilen yüzde 2,5 gecikme faiziyle borcu katlanan mükelleflerin gözardı edilmemesi gerekir. Eğer bir kolaylık sağlanacaksa enflasyonun yıllık yüzde 8,4 olduğu bir dönemde, geciken vergisine yıllık yüzde 30 zam eklenen mükellefe de sağlanmalı." Aygün ihtilaflı olanların yanı sıra diğer vergi borçlarının da getirilecek ödeme kolaylığı kapsamına alınmasını, matrah artırımına da gidilerek, bir taraftan yüzde 2 oranında incelenme riski bulunan mükelleflerden Devlete ek gelir sağlanması, diğer taraftan da devlet ve mükellefin barıştırılması gerektiğini bildirdi. 2003 yılındaki vergi barışı uygulamasında tüm aksaklıklarına rağmen 4,7 milyar YTL'lik tahsilat sağlandığını ifade eden Aygün, önceki vergi barışından kaynaklanan aksaklıklar dikkate alınarak ve halk vicdanında burukluğa sebebiyet vermemesi için kesinleşmiş kamu alacaklarında vergi aslına dokunulmaksızın yeni bir Vergi Barışı yasa önerisinde bulunduklarını bildirdi.

ATO'NUN İSTEDİĞİ "VERGİ BARIŞI"NIN KAPSAMI

ATO'nun vergi barışına yönelik olarak hazırladığı yasa önerisi, Gelir, Kurumlar, KDV, ÖTV, Damga, Emlak, Veraset ve İntikal Vergi Yasalarıyla, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü ve Vergi Usul Kanunu hükümlerinden kaynaklanan vergi ve cezalarla, Trafik Kanunu, İmar Kanunu, Çevre Kanunu, Elektrik Piyasası Kanunu, Doğalgaz Piyasası Kanunu, Petrol Piyasası Kanunu, LPG Piyasası Kanunu'ndan kaynaklanan idari para cezalarını kapsıyor.

ATO'nun önerisinde 31 Aralık 2007 itibariyle kesinleşmiş vergi asıllarının, 31 Aralık 2007'ye kadar olan dönem için, vade tarihlerinden itibaren hesaplanacak yüzde 1 oranındaki uzlaşma faiziyle birlikte 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmesini öngörüyor. Bu şekilde ödenen söz konusu vergi ve cezalara ilişkin olarak kesilen cezalar, aylık yüzde 1'in üzerindeki faiz ve vergi ziya-ı cezaları ise silinecek.

Kesinleşmiş vergi cezaları nedeniyle mükellefler ya da yasal temsilcileri hakkında açılmış ceza davası bulunması halinde, ceza davasının dayanağını oluşturan vergi asıllarının yüzde 25 fazlası ve yüzde 1 uzlaşma faiziyle birlikte 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmesi halinde ceza davasından vazgeçilecek. Ancak taksitlerin ödenmesine kadar zamanaşımının kesilmesi amacıyla yargılamaya devam edilecek. Mahkûmiyet kararı çıkması halinde ise infaz ertelenecek.

Ceza davalarının dayanağını oluşturan vergi davalarının mahkemece terkin edilmiş olmasına rağmen mükellefin mahkûmiyetine hükmedilmesi halinde ise terkin edilmiş vergi asıllarının yüzde 10'unun ödenmesi halinde bu ceza davası ve şikâyetlerden vazgeçilmesi ve tutuklu bulunan sanıkların salıverilecek.

Tasarı kapsamındaki yasalara dayanılarak verilen idari para cezalarıyla herhangi bir vergi aslına bağlı olmadan kesilen cezaların ise yüzde 25'inin ödenmesi halinde, kalan yüzde 75'inden ve bu cezalar için hesaplanan gecikme faizlerinin tamamından vazgeçilmesi öngörülüyor.

İHTİLAFLI ALACAKLAR

Mükellefler, tarh edilmekle beraber henüz dava açma süresi ve uzlaşma süresi dolmamış olan vergi ve cezalarla henüz ilk derece mahkemelerinde bulunmakla birlikte karara çıkmamış davalarda, vergi asıllarının yüzde 40'ını aylık yüzde 1 uzlaşma faiziyle birlikte, herhangi bir vergiye bağlı olmaksızın kesilen ceza ve idari para cezalarında ise cezanın yüzde 15'ini 12 ayda 12 eşit taksite ödenmeleri halinde kalan kısmı ödemeyecekler.

Yerel mahkeme tarafından mükellef lehine sonuçlandırılan ancak idarenin itirazı etmesi nedeniyle halen Danıştay ve Bölge İdare Mahkemelerinde bulunan davalarda ihtilaf konusu vergi aslının yüzde 20'sinin aylık yüzde 1 uzlaşma faiziyle birlikte, herhangi bir vergiye bağlı olmayan ceza ve idari para cezalarında yüzde 10'unun, karar düzeltme aşamasında bulunan davalarda ise vergi aslının yüzde 15'inin aylık yüzde 1 uzlaşma faiziyle birlikte 12 ayda 12 eşit taksitte ödenmesi halinde kalan kısımdan vazgeçilecek.

Mükellef aleyhine sonuçlandığı için mükellef tarafından itiraz edildiği için Danıştay ve Bölge İdare Mahkemelerinde bulunan davalarda, ihtilaf konusu vergi asılarının yüzde 50'sinin aylık yüzde 1 uzlaşma faiziyle birlikte, herhangi bir vergiye bağlı olmaksızın kesilen ceza ve idari para cezalarında yüzde 15'inin, tashih-i karar aşamasında bulunan davalarda ise vergi aslının yüzde 60'ının aylık yüzde 1 uzlaşma faiziyle birlikte ödenmesi halinde kalan kısım tahsil edilmeyecek.

MATRAH ARTIRIMI

Taslakla, Türkiye'deki vergi inceleme oranlarının mükelleflerin yüzde 2'siyle sınırlı kaldığı ve bazı sektörlerin incelenmesindeki güçlükler dikkate alınarak, mükelleflere geçmişe dönük olarak matrah artırımı olanağı da sağlanıyor. Matrah artırımında bulunan mükelleflere matrah artırımında bulundukları dönem için defter ve belge ibraz etme yükümlülükleri devam etmek koşuluyla her hangi bir vergi ceza ve tarhiyatı yapılmaması hükmü getiriliyor.

Buna göre, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri beyan ettikleri vergi matrahını, 2003 yılı için yüzde 15, 2004 yılı için yüzde 20, 2005 yılı için yüzde 25, 2006 yılı için yüzde 35 ve 2007 yılı için yüzde 50 oranında artırabilecekler.

Katma değer vergisi mükellefleri indirim konusu yaptıkları toplam yıllık KDV beyanını 2003 yılı için yüzde 10, 2004 yılı için yüzde 15, 2005 yılı için yüzde 20, 2006 yılı için yüzde 25 ve 2007 yılı için yüzde 30 oranında artırabilecekler.

Özel tüketim vergisi, damga ve banka ve sigorta muameleleri vergisi mükellefleri ise matrahlarını 2003 yılı için yüzde 5, 2004 yılı için yüzde 10, 2005 yılı için yüzde 15, 2006 yılı için yüzde 20 ve 2007 yılı için de yüzde 25'i oranında artırabilecekler.

Matrah artırımına gidecek olan mükellefler, artırdıkları matraha ilişkin vergiyi 18 ayda 18 eşit taksitte ödeyecekler.

İNCELEME AŞAMASINDA OLANLAR

İhtilaf halindeki davalarda uzlaşma yolunun açılmasına paralel olarak henüz inceleme aşamasında olanlara eşitlik sağlamak amacıyla, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte inceleme aşamasında bulunan mükelleflerin matrah artırımından yararlanmaları halinde incelenmelerinden vazgeçilmesi hükmü getiriliyor.

Taslakta, taksitlerin vadesinde ödenmemesi halinde karışıklığa yol açmamak ve geçmişe dönüşü önlemek için vadesinde ödenmeyen taksitlere aylık yüzde 2.5 oranında faiz uygulanması öngörülüyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber