İlçe Jandarma Komutanlığı aracıyla kaçırılıp infaz edildi

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 07 Nisan 2008 13:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Özgür CEBE/DİYARBAKIR, (DHA)

DİYARBAKIR'da 1994 yılında Şerif Avşar'ın gübre satışı yaptığı işyerinden kaçırılıp öldürülmesi olayında azmettirici olduğu iddiasıyla 30 yıl hapis cezasına çarptırılan tutuksuz sanık eski uzman çavuş Gültekin Sütçü'yla ilgili mahkemenin gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, Avşar'ın, İlçe Jandarma Komutanlığı aracıyla kaçırılarak infaz edildiği belirtildi.

Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin tamamlanan gerekçeli kararında, Diyarbakır'ın Hazro İlçesi'nde görev yapan korucular Fevzi Gökçen, Yaşar Günbatı, Ömer Güngör, Aziz Elbey ve Zeyat Akçin'in 22 Nisan 1994 günü gözaltına aldıkları 4 kişiyi Jandarmaya teslim etmek için Diyarbakır'a geldikleri, geceyi jandarma misafirhanesinde geçirdikleri kaydedildi. Koruculardan Ömer Güngör'ün ağabeyi ile amcasının PKK'lı teröristler tarafından öldürülmesi nedeniyle, Şerif Avşar'ın kardeşinin de PKK'lı olduğunu ve cezaevinde tutuklu bulunduğunu bildiği; bu nedenle Avşar'ı kaçırıp konuşturarak öldürülen akrabalarıyla ilgili bilgi sahibi olabileceği düşüncesiyle diğer korucularla anlaşma yaptığı vurgulandı.

RESMİ ARAÇLA KAÇIRMIŞLAR

Kararda, korucuların Şerif Avşar'ın işyerine gidip kendisini gözaltına almak istedikleri, ancak Avşar ve yakınlarının resmi kıyafetli polis gelmeden gitmeyeceğini söylemesi üzerine sanıklardan Fevzi Gökçen'in polis çağırmak için dışarı çıktığı sırada uzman çavuş Gültekin Sütçü ve PKK itirafçısı Mesut Mehmetoğlu ile karşılaştığı, korucu ve itirafçının ?Müdürüm' diye hitap ettiği ve diğer sanıklarca da fotoğrafından teşhis edilen Gültekin Sütçü'nün, Şerif Avşar'ın yakınlarına uzman çavuş kimliğini gösterip ?Birşey olmayacak, ifadesini alıp bırakacağız? diyerek aileyi ikna ettiği belirtildi.

KAFASINA İKİ EL SIKMIŞLAR

Gültekin Sütçü'nün, Şerif Avşar'ı Hazro İlçe Jandarma Komutanlığı'na ait beyaz renkli bir otomobile bindirip gözlerini bağladıkları; aracı itirafçı Mesut Mehmetoğlu'nun kullandığı, Lice yolu üzerindeki patlayıcı madde binası olarak kullanılan harabe binaya götürüldüğü kaydedildi. Avşar'ın burada Gültekin Sütçü ve Mesut Mehmetoğlu tarafından sorgulandığı, her iki sanığın dışarı çıktıktan sonra Ömer Güngör'ün içeri girip 14'lü Browning marka tabanca ile Şerif Avşar'ın başına 2 el ateş ettiği, silahı Dicle Nehri'ne attığı ifade edildi.

PLAKAYI JANDARMA BİNASINDA SÖKÜP SAKLAMIŞLAR

Kararda, Sanık Ömer Güngör'ün Avşar'ı öldürdükten sonra eli kanlı şekilde otomobilin yanına gelerek Mesut Mehmetoğlu, Gültekin Sütçü ve korucu Fevzi Gökçen ile birlikte İl Jandarma Komutanlığı'na dönmek üzere yola çıktıkları belirtildi. Avşar'ın kaçırıldığı Hazro Jandarma Komutanlığı'na ait aracın plakasının ise yakınları tarafından polise bildirildiği ve aracın her yerde arandığı belirtilen kararda, aracın Mesut Mehmetoğlu tarafından kullanılırken, Diyarbakır'da polis tarafından yakalandığı, ancak kargaşada Mehmetoğlu'nun hızla ilerleyerek polisin elinden kurtulup Hazro İlçe Jandarma Komutanlığı'na gittiği ve burada aracın plakasını yanındakilerle birlikte sökerek sakladıkları, daha sonra da Hazro'ya gelen konvoyla firar ettikleri kaydedildi.

Korucular Ömer Güngör, Yaşar Günbaltı, Fevzi Gökçen, Aziz Erbey, Zeyyat Akçil ve PKK itirafçısı Mesut Mehmetoğlu'nun verilen eşkal ve yapılan çalışmalarla 1998 yılında yakalanıp Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları, Ömer Güngör'ün 24, diğer sanıkların ise 6'şar yıl 8 ay hapisle cezalandırıldıkları, tüm sanıkların ifadelerinde Gültekin Sütçü'nün ismini verip fotoğraf teşhisinde bulundukları kaydedildi. Kararda, Ömer Güngör'ün yargılama aşamasında Şerif Avşar'ı Gültekin Sütçü'nün öldürdüğü ifadesini verdiği, ancak fazla ceza alacağı korkusuyla bu ifadeyi verdiği, ayrıca diğer korucu ifadelerine göre olay günü eli kanlı şekilde otomobile bindiği anlaşıldığından sanık Gültekin Sütçü'nün olayın azmettiricisi olduğu belirtildi.

?BAĞIRIP YARDIM İSTEMEMİŞTİR'

Gültekin Sütçü'nün, Şerif Avşar'ın öldürülmesi olayına karıştığını düşünen birliğindeki komutanların sözleşmesini yenilemeyip sanığı uzman çavuşluktan attıkları da vurgulandı. Gültekin Sütçü'nün yakalanacağı korkusuyla Bulgaristan'a kaçtığı, uzun yıllar orada yaşadıktan sonra geçen yıl Türkiye'ye giriş yaparken yakalandığı belirtilen kararda şöyle denildi:

?Sanık Gültekin Sütçü, sorgulanmak için İlçe Jandarma Komutanlığı'na gitmek istemeyen, polis isteyen ve direnen Şerif Avşar'a resmi uzman çavuş kimliğini gösterip ikna edip arabaya bindirmiştir. Diğer sanıklarla birlikte İl Jandarma Komutanlığı'na götürülen Avşar, İl Jandarma Komutanlığı'ndan alınarak öldürüldüğü harabe binaya götürülmüştür. Sanık Sütçü, cinayete olayın başından sonuna kadar nezaret etmiş, ayrıca resmi kimlik gösterdiği için Şerif Avşar ikna olup ona güvenip başına birşey gelmeyeceğini düşünüp vazifesine itimat ederek sadece sorgulama için götürüldüğünü düşündüğünden dolayı bağırıp çağırmamış, yardım istememiş ve direnmemiştir. Maktulün direnci Gültekin Sütçü tarafından bu şekilde güven verilerek kırılmış, Gültekin Sütçü'nün bu davranışı olmasaydı diğer sanıklar Şerif Avşar'ı ne işyerinden alıp götürebilir, ne de bu cinayeti işlemeleri mümkün olmayacaktı. Bu yüzden sanığın Avşar'ın öldürülmesi olayına bizzat iştirak etiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle insanları korumakla görevli olan güvenlik görevlisi Gültekin Sütçü, bu vazifesini yerine getirmeyip Şerif Avşar'ın öldürülmesine iştirak etmiştir. Suçun tasarlanarak işlenmesi, suçun özellikleri, maktulün her biri bağımsız şekilde öldürücü nitelikteki yarayla öldürülmüş olması, sanığın olaydan sonra yurt dışına firar edip uzun süre kaçmış olması, pişmanlık göstermeyen davranışları ve teslim olmayıp yurda giriş yaparken yakalanmış olması nedeniyle hakkında hiçbir takdiri indirim uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek 30 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.?

AİHM, Avşar cinayetiyle ilgili etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle Türkiye'yi 2001 yılında 148 bin YTL tazminat ödemeye mahkum etmişti. Avşar'ın katili korucu Ömer Güngür, cezaevinde cinayetle ilgili TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na ifade vermişti. Avşar cinayeti Başbakanlık Teftiş Kurulu eski Başkanı Kutlu Savaş'ın hazırladığı Susurluk raporunda da yer almıştı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber