Matematik eğitimi neden geriliyor?

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Haziran 2008 13:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Fahri Özok öncülüğünde bir grup araştırmacı, Türkiye'deki matematik eğitiminde yaşanan düzey düşüklüğünün nedenlerini araştırmak için çalışma başlattı.

Prof. Dr. Özok, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1960'lı yıllarda Türkiye'de ve özellikle İTÜ'de çok daha iyi düzeyde ve geniş kapsamlı matematik eğitiminin verildiğini söyledi.

Bu alanda 40 yıla yakın bir süredir kesintisiz emek sarf ettiğini dile getiren Özok, 1960'lı yıllardan bu yana matematik eğitiminde büyük bir gerilemenin yaşandığını tespit ettiğini bildirdi.

Ahmet Fahri Özok, lisansüstü düzeyindeki Endüstri ve İşletme Mühendisliği öğrencilerine yaklaşık 27 yıldır Mühendislik Matematiği dersini verdiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Örneğin eşitlik, denklem, bağıntı ve benzeri ifadelerde sayılar yerine değişken, parametre, harf ve benzeri gibi genel geçerliliği olan semboller varsa, öğrenciler matematikte analitik düşüncenin ve mantıksal aşamanın gerektirdiği ispat yöntemlerini kullanmak yerine, sayısal değerler koyup, 2 veya 3 halde bu eşitliğin doğruluğunu göstererek ispatı tamamladığını düşünüyor. Sembollerle ifade edilen bir eşitlikte, sayısal olarak bin defa da eşitliğin doğruluğunu gösterseniz, bin birinci defa da bu eşitlik geçerli olmayabilir. Bir başka deyişle, böyle bir halde matematiksel endüksiyon gibi diğer ispat yöntemlerini kullanmak yerine -hızlı sonuca ulaşmak düşüncesiyle öğrenciler- temel kavramsal hatalar yapıyorlar.''

Prof. Dr. Özok, ''lise ders müfredatları, öğretmen kalitesi, üniversite giriş sınavlarının niteliği ve bu sınavlarda çıkan soruların ilgili olduğu konular, en basit hesapların bile artık bir hesap makinesi veya bilgisayar yardımıyla yapılması, özellikle sentetik geometrinin lise müfredatlarından kaldırılması, lise ve üniversitede temel matematiksel nosyonlarla model kurma yeteneklerinin geliştirilmemesi ve matematik eğitiminde düzey düşüklüğünü yükseltecek kitapların olmaması'' gibi nedenlerden dolayı matematik eğitiminde düzey düşüklüğünün yaşandığını söyledi. Özok, bu nedenlerle öğrencilerin matematiksel bilgi ve düşünce düzeyi açısından zayıf kaldıkları kanısında olduğunu kaydetti.

Geçmiş yıllardaki üniversite giriş sınavlarıyla bugünkü üniversite giriş sınav soruları karşılaştırıldığında, soruların her geçen yıl öğrenciyi mantıksal akıl yürütme, analitik düşünme ve karşılaştırma açısından daha az yetenekli hale getirdiğini savunan Özok, yapılan gözlemlerin öğrencilerin mesleki yaşamlarında matematik modelleme konusunda yeteneklerini gereğince kullanamadıklarını ortaya koyduğunu ifade etti.

-''ÇALIŞMA RAPORU DEKANLAR KONSEYİNE SUNULACAK''-

Prof. Dr. Özok, matematik eğitimindeki düzey düşüklüğünü 1-3 Mayıs 2008 tarihleri arasında Kayseri Erciyes Üniversitesinde toplanan Mühendislik Fakültesi Dekanları Konseyi'nde dile getirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

''Diğer fakülte dekanları da benimle aynı görüşte. Hatta Avrupa ve Amerika'daki yabancı profesör arkadaşlarımla konuştuğumda, onlar da kendi ülkelerinde matematik eğitiminde bir gerilemenin yaşandığını söylediler. Yani tüm dünyada matematik eğitiminde bir gerileme var, ama özellikle Türkiye'de bu işin daha da kötü olduğunu düşünüyorum. Çünkü matematik bilgisini ölçen uluslararası yarışmalarda, Türk öğrenciler, kendi yetenekleri düzeyinde bir başarıyı ortaya koyamıyorlar ve beklenen düzeyin altında kalıyorlar.''

İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümünde mühendis ve matematikçi bir grup araştırmacıyla lisans ve lisans üstü düzeyinde mühendislik eğitimi alan öğrenciler üzerinde, matematik eğitimindeki düzey düşüklüğünün nedenlerini araştırmak için çalışma başlattıklarını anlatan Özok, ''2-3 ay önce başlattığımız çalışmanın, ön gözlem aşamasını bitirdik. Şimdi matematik eğitimindeki düzey düşüklüğünün ya da gerilemenin nedenlerini belirlemeye çalışıyoruz. Bu çalışmayı lisans eğitimi alan mühendislik öğrencileri üzerinde yapıyoruz. Çünkü bu öğrenciler, matematik bilgisinin daha ileri düzeyde olması gereken öğrenciler. Eğer bu öğrencilerin matematik düzeyi düşükse diğer fakültelerdeki öğrenciler nasıl olur?'' dedi.

-ÖN GÖZLEM AŞAMASI TESPİTLERİ-

Özok, çalışmanın ön gözlem aşamasındaki tespitlerini ise şöyle dile getirdi:

''Liselerden mezun olan öğrencilerimiz gerçekte çok yetenekli ve yaratıcı olmalarına karşın bir kısmı yukarıda sayılan nedenlerle matematiği, modellemenin ve sorun çözmenin bir aracı olarak kullanmak ve sağlam analitik düşünceye sahip olmak açısından, üniversiteye istenen düzeyde gelmemekte ve üniversitedeki eğitimleri boyunca da kendilerinden beklenen matematiksel başarının sahibi olamamaktadırlar. Ayrıca üniversitelerde de matematik eğitimi istenen düzeyde değil.''

Çalışmanın sonucunun bir rapor halinde Mühendislik Fakültesi Dekanları Konseyi'ne sunulacağını bildiren Prof. Dr. Özok, konseyde alınan kararların Üniversite rektörlükleri, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) gibi eğitimle ilgili kurum ve kuruluşlara göndereceklerini kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber