YTL'den TL'ye dönüşüm maliyeti 20 milyon dolar

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 27 Ağustos 2008 20:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ihracat artışında Merkez Bankası'nın uyguladığı para politikasının çok önemli rol oynadığını düşündüklerini belirterek, ?bu ihracat artışının bize rağmen değil, bizimle birlikte olduğunu düşünüyoruz? dedi.

Yılmaz, Merkez Bankası idare binasında düzenlediği ?Türk Lirasına Geçiş Bilgilendirme Toplantısı?nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ?Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan (ihracattaki başarı Merkez Bankasının hatalı döviz ve faiz politikasına rağmen yakalandı) dedi. Bu konudaki eleştirilere ne diyorsunuz?? şeklindeki sorusu üzerine Yılmaz, Türk ihracatçılarının canla başla çalışarak bütün piyasalara girmeye çalıştığını ve ihracatta da önemli artışlar olduğunu söyledi.

Yılmaz, ?biz samimi olarak bu ihracat artışında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının uyguladığı para politikasının çok önemli rol oynadığını düşünüyoruz. Bu ihracat artışının bize rağmen değil, bizimle birlikte olduğunu düşünüyoruz? dedi.

Bir basın mensubunun TÜİK'in 4 kişilik bir ailenin açlık sınırını 255 YTL olarak açıkladığını hatırlatarak, ?parayı en iyi bilen insanlardan biri olarak siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?? şeklindeki sorusunun ardından Yılmaz, istikrar sağlanıp, enflasyon kontrol altına alınarak ekonomik büyümenin sağlanacağını söyledi. Basın mensubunun ?255 YTL yeterli mi?? şeklindeki sorusunu yinelemesi üzerine de Yılmaz, ?siz zaten yeterli olmadığını söylüyorsunuz? yanıtını verdi.

Toplumda düşük gelirli kesimin en büyük harcamasının gıda olduğu belirtilerek, ?bu konuyu dikkate alarak enflasyon hedeflemesi yapmayı düşünüyor musunuz?? şeklindeki bir soru üzerine de Durmuş Yılmaz, toplumun değişik kesimleri için enflasyon hedeflemediklerini, harcamalarda tüm toplumu kapsayacak şekilde bir sepet oluşturulduğunu kaydetti.

GÖRME ENGELLİLER İÇİN ÖZEL PARA TANIMA ŞABLONU

Söz alan Görme Özürlüler Derneği Başkanı Bülent Kelleci, YTL ve TL'nin bugüne kadar tam anlamıyla görme engellilerin kullanımına uygun olmadığını, ?kimi zaman sahte paraların kurbanı olduklarını? belirterek, yanında getirdiği 'para ölçer?i gösterdi. Kelleci, görme engellilerin paraları tanımak için Avrupa'da da kullanılan para ölçere ihtiyaç duyduklarını, bu konuda Merkez Bankası'nın çalışmaları olup olmadığını sordu.

Yılmaz, TL'yi tasarlarken görme engelli vatandaşları da düşündüklerini, tasarımı buna göre yaptıklarını ifade ederek, para ölçer olarak tanımlanan şablonla ilgili çalışmalarını sürdürdüklerini, TL'nin kullanıma girmesiyle birlikte söz konusu şablonların görme engellilere ücretsiz olarak verileceğini söyledi.

Yılmaz bir başka soru üzerine yeni tedavüle girecek banknotları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gösterdiklerini, 3 Ekim'de Başbakan Erdoğan'ın da katılacağı bir basın toplantısıyla TL'leri tanıtacaklarını kaydetti.

YENİ BANKNOTLARDA 200 TL OLACAK

Yeni banknotlar arasında 200 TL'nin olup olmayacağı ve YTL'den, TL'ye dönüşümün maliyetinin ne kadar olacağıyla ilgili soru üzerine de Yılmaz, 20 milyon dolarlık bir maliyetin öngörüldüğünü belirterek şöyle konuştu:

?Evet 200 TL'lik bir kupür olacak. Bu konuyla ilgili olarak başka sorular da gündeme geliyor. 'Yüksek kupürlü paraya niçin ihtiyaç duyuluyor, bu doğru bir karar mıdır?'. Normal koşullar altında TL banknotları kupür özellikleriyle birlikte Ekim ayında açıklamayı düşünüyorduk. Tedavülde kupür kompozisyonuna karar vermek teknik bir konudur.

İşlem hacmi bakımından ülkemiz Almanya ve Fransa'dan sonra Avrupa'nın en büyük üçüncü ülkesi konumundadır. 2007 yılında şubelerimizin tahsilatı 2,7 milyar adedi aşmıştır. 2007 yılında sadece bankalarımızın toplam işlem hacmi 217 milyar YTL'ye ulaşmıştır. Bu veriler ülkemizdeki ekonomik ve finansal işlem yoğunluğunun bir yansıması. Üst değerli kupürler daha ziyade bankalar ve Merkez Bankası arasındaki işlemlerde kullanılmaktadır.?

En çok kullanılan banknotun sırasıyla 50 ve 20 YTL olduğunu, 100 YTL'nin ise tüm piyasada en az kullanılan banknot olduğunu ifade eden Yılmaz, bu şartlarda üst değerli bir kupürün perakende sektörü için değil, yoğun işlem hacminden dolayı bankalar ve diğer finansal kuruluşların Merkez Bankası ile olan işlemlerinde kullanılacağını vurguladı.

Geçmiş yıllarda yüksek enflasyonun daima üst kupürlerin tedavüle çıkarılmasına neden olduğunu hatırlatan Yılmaz, fakat yeni dönemde her üst değerli kupürün enflasyonun yükseldiği ve yükseleceğinin beklendiği anlamına gelmeyeceğini vurguladı.

Yılmaz, ?enflasyona neden olan faktörleri hepimiz biliyoruz. Demek ki üst kupür meselesini değerlendirirken sebeplerini ve sonuçlarını birbirine karıştırmamak ve şartları doğru değerlendirmek gerekir? diye konuştu.

?ULUSAL PARAYA TALEP ARTTI?

2002 yılından bu yana emisyon hacminde görülen değer artışlarının, açıkça ulusal paraya talebin arttığına işaret ettiğini, bunun gayet olumlu bir gelişme olduğunu ifade eden Yılmaz, bir yandan YTL üzerinden ihraç edilen ve vadeleri 2 ile 10 yıl arasında değişen tahvillerin uluslararası piyasalarda işlem gördüğünü, bir yandan da halkın kendi parasını daha çok kullanmaya başladığını kaydetti.

Aynı şekilde enflasyonist yıllarda emisyon hacminin GSYİH'ye oranının Avrupa ülkeleri ortalamasının çok altında seyrettiğini, son yıllarda bu konuda da kayda değer gelişmeler görüldüğünü belirten Yılmaz, bu gelişmelerin ekonomik şartların geçmişe kıyasla normalleşmeye başladığını gösterdiğini ifade etti.

Geçmiş yıllardan gelen ön yargıların, kupür kompozisyonu konusunda sağlıklı değerlendirmeler yapılmasına engel teşkil edebileceğini anlatan Yılmaz, ?50 ve 100 YTL tedavüle çıkarılırken ne kadar ağır eleştiriler almıştık. Oysa bu kupürlerin tedavüle çıkarılması son derece isabetli bir karar olmuştur. 20 YTL'lik kupürün ülkemizin gelişen koşullarına ve ekonomik büyüklüğüne cevap verebilecek düzeyde olmadığı çok açıktı? dedi.

Buna rağmen '50 ve 100 YTL'ye ne gerek var, bu kupürler enflasyonla mücadeledeki başarısızlığın bir göstergesidir' şeklinde tatsız eleştiriler yapıldığını anımsatan Yılmaz, ?bu kararı verirken geçmiş yılların birikimiyle oluşmuş algılamayı dikkate alarak hareket etmiş olsaydık, bu kupürleri tedavüle çıkarmamız mümkün olmazdı. Bu ise üretimden dağıtıma vezne işlemlerinden imhaya kadar hem bankamız hem de finansal sektör için her yıl milyonlarca dolarlık maliyet demektir. Fakat biz ülkemiz için en doğru olana karar verdik? diye konuştu.

Kupür kompozisyonuna karar verirken diğer ülkelerin uygulamalarını da incelediklerini ifade eden Yılmaz, bu kararda Türkiye'nin sahip olduğu ekonomik ölçek, tahsilat ve tediye işlemlerinin büyüklüğü, enflasyonla mücadeledeki kararlılık, normalleşen ekonomik koşullar ve ekonominin üst değerli bir kupürü kaldırabilecek bir potansiyele sahip olup olmadığının çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Bu değerlendirmeleri dikkatli bir şekilde yaptıklarını belirten Yılmaz, ?eleştirilerin dozu ne olursa olsun biz ülkemiz için hayırlı olduğuna inandığımız ve doğru bildiğimiz kararları almaya devam edeceğiz? şeklinde konuştu.

ESKİ TL İLE YENİ TL KARIŞTIRILIR MI?

Bazı vatandaşların elinde eski TL'lerin bulunduğu hatırlatılarak

?bunlar ne olacak yeni TL'ler ile karıştırılır mı?? şeklindeki sorular üzerine Yılmaz, bu konuda Adalet Bakanlığı ile görüşüldüğünü, eğer bu şekilde mahkemelere intikal eden bir durum olursa Adalet Bakanlığı hakimlerinin ekonomik değerleri dikkate alarak en doğru kararı vereceklerini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni TL'leri beğenip beğenmediğinin sorulması üzerine Yılmaz, ?arkadaşlar paranın tasarımı yapıldı, basıldı ve şubelerimize dağıtımı yapılıyor. Dolayısıyla Başbakanımızın söylediği (ülkemiz için hayırlı olsun)? dedi.

TL'den 6 sıfır atılıp YTL'ye geçilmesine rağmen hala bazı bakan ve bürokratların milyon ve milyar ifadelerini kullandığının hatırlatılması üzerine Yılmaz, kendisinin de zaman zaman TL ile YTL'yi karıştırdığını kaydetti.

Yılmaz, ?bu şunu gösteriyor, 30 yıl enflasyonla yaşayan bir ülkede herkesin beynine kazınmış. Dolayısıyla bu bir zaman alacak. Enflasyonu ne kadar kısa sürede kontrol altına alır, hafızalardan enflasyonu silersek, herhalde bu karışmaya kısa sürede son vereceğiz diye düşünüyorum? diye konuştu.

?BİRAZ HEYECAN YARATMAK İSTİYORUZ?

Yeni TL'lerin üzerinde Nene Hatun, Yunus Emre gibi figürlerin yer alacağı yönünde haberlerin yapıldığı, bunun sahtecilik için bir risk yaratıp yaratmayacağının sorulması üzerine Yılmaz, bu konuda bir basın mensubunun haber yaptığını belirterek, ?bu haber birebir çıkarsa bu sahtecilik için bir risktir. Biz yeni çıkacak banknotlarla ilgili biraz heyecan yaratmak istiyoruz, biraz insanları tahmine yöneltmek istiyoruz. Amacımız banknotlar açıklandığı zaman bilinirlik kazansın? dedi.

Yeni madeni paraların yine Avro ile karıştırılıp karıştırılmayacağının sorulması üzerine Darphane Genel Müdürü Ahmet Büyükaymaz, gerekli önlemlerin alındığını ve yeni madeni paraların Avro ile karıştırılmayacağını, çünkü herhangi bir benzerliğin söz konusu olmayacağını söyledi.

Konuyla ilgili bir soru üzerine Yılmaz, KKTC'nin de YTL'den TL'ye dönüşümünün aynı tarihte olacağını bildirdi.

Para üzerindeki gravürlerin Merkez Bankası sanatçıları tarafından tasarlandığını kaydeden Yılmaz, ?bu tasarıların nasıl olduğunu 3 Ekim tarihinde göreceğiz? dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber