EÜ'den anne karnındaki bebeğe kan nakli

Haber Giriş : 09 Kasım 2004 15:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde uygulanan bir yöntemle, anne karnındaki bebeğe kan verilerek, kan uyuşmazlığı gideriliyor.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Ünitesi'nde uygulanan bir yöntemle, 7 yıllık evli bir çiftin 31 haftalık bebeklerine kan uyuşmazlığı teşhisi konarak, anne karnındayken bebeğe kan verildi.

Edremit Devlet Hastanesi'nde ortopedi hemşiresi olarak görev yapan Ayşe Yılmaz (30), 4 ve 7 yaşında iki erkek çocuk sahibi olduğunu belirterek, ''Her iki hamileliğimde de doğum sonrasında bebeklerim sarılık geçirdi. Bunun dışında başka bir sağlık problemleri yoktu. Ancak bu üçüncü gebeliğimde anne karnında bebekte hayatını kaybedecek derecede rahatsızlıklar tespit edildi'' dedi.

Kan uyuşmazlığı nedeniyle anne karnındaki bebeğin kan hücrelerinin parçalanması sonucu kalp yetmezliği ve ciddi kansızlığın görüldüğünü ve zamanında tedavi edilmediği taktirde, bebeğin anne karnında hayatını kaybedeceğini açıklayan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sermet Sağol, ''Bu hastamızdaki kan uyuşmazlığı vakıasında göbek kordonundan ultrason yardımıyla ince bir iğneyle girerek, bebeğe kan verdik. Hamilelik sonlanıncaya kadar belirli periyotlarla, bu kan verme işlemi tekrarlanıyor. Böylece bebeğin sakat doğması ya da yaşamını yitirmesi önlenmiş oluyor'' diye konuştu.

Kan uyuşmazlığının genel kanının aksine, karı koca arasında değil, gebelik döneminde anne ile karnındaki bebeği arasında söz konusu olabilen, bebekte sarılığa ve kansızlığa neden olan anormal bir durum olduğunu açıklayan Doç. Dr. Sağol, şöyle devam etti:

''Rh uyuşmazlığı, bunlar arasında en önemlisidir. Tüm gebelere erken gebelik döneminde kan grubu ve Rh etmeni tayini yapılır. Anne Rh pozitif ise ya da hem eşi hem kendisi Rh negatif ise sorun yoktur. Ama anne Rh negatif, eşi Rh pozitif ise gebe kadın Rh uyuşmazlığı sorunlarına adaydır. Gebeliği dikkatle izlenmelidir. Rh uyuşmazlığı kadar ağır seyretmese de kan grupları arasında da uygunsuzluk söz konusu olabilir. Genellikle annenin ''0'' bebeğin A, B veya AB olduğu durumlarda meydana gelir.''

İlk gebelikte bebek için hemen hemen hiç tehlikenin olmadığını söyleyen Doç. Dr. Sağol, ''Sorun, Rh etmenini babasından kalıtımla almış bebeğin doğumu ya da düşüğü sırasında başlar. Bu Rh pozitif kanın, Rh negatif annenin dolaşımına girmesiyle olur. Annenin bağışıklık sistemi bu yabancı maddeye karşı antikor oluşturur. Bu antikorlar bir sonraki gebelikte Rh pozitif bebeğe gebe kalana dek zararsızdır. Bağışıklık sistemi uyarılmış olan annenin sonraki gebeliklerinde antikorlar plasentayı geçerek bebeğin kırmızı kan hücrelerine saldırır ve onların parçalanmasına neden olur. Bebekte, annenin antikor düzeyi düşükse hafif, annenin antikor düzeyi yüksekse ciddi kansızlığa yol açar. Bu ciddi düzeydeki kansızlık bebekte kalp yetmezliği ve sonuçta ölüme neden olur. Eğer bebek canlı olarak doğarsa yenidoğan sarılığı oluşur. Yenidoğan sarılığının ağır şekillerinde, tedavi edilmeyen çocuklarda adalelerin sertleşmesi, zeka geriliği gibi kimi geri dönüşümsüz sinir sistemi bozuklukları meydana gelmektedir'' şeklinde konuştu.

Anne adayı Rh negatif kana sahipse, ilk doğum, kürtaj ya da düşükten hemen sonra, bebeğinden kendisine o anda geçmiş olabilecek Rh pozitif bebeğin kan hücrelerine karşı annenin bağışıklık sisteminde tepki oluşmadan önce girişimde bulunulması gerektiğini belirten Doç. Dr. Sağol, şöyle devam etti:

''Bunun için özel olarak hazırlanmış Anti-D İmmun Globulin serumu vardır. Bu madde doğumdan (ya da düşük veya kürtajdan) hemen sonra ilk 72 saat içinde anneye iğne şeklinde yapılmalıdır. Bu madde kana karışır, bebekten geçmiş olan Rh pozitif kan hücrelerini derhal yok eder. Zamanla yok olan bu madde bu sayede annenin sonraki hamileliklerinde çocuk için bir sorun oluşturmaz. Anne Rh negatif, bebek de Rh negatif ise uygunsuzluk yoktur ve bu iğnenin yapılması gerekmez.''

Yapılan testler gebe kadında daha önceden Rh antikorları geliştiğini gösteriyorsa, annedeki antikor düzeylerinin düzenli olarak ölçülmesi gerektiğini açıklayan Doç. Dr. Sağol, ''Düzeyleri tehlikeli ölçüde yükselirse, bebeğin durumunu değerlendirmek için testler yapılır. Bebeğin anne karnında ultrason ve doppler ile değerlendirilmesi yapılarak kansızlığın derecesi belirlenmeye çalışılır. Rh uyuşmazlığı ciddiyse bebeğe rahim içindeyken göbek bağından kan nakli yapılır. Ciddi olgularda bebek anne karnı dışında yaşayabilecek haftaya ulaşıncaya kadar bu kan nakilleri belirli aralarla tekrarlanır. Hafif olgularda kan nakli gerekmez. Doğumdan sonra gerekli tedavi için doğumun yenidoğan bakımı olan bir merkezde gerçekleştirilmesi için hazırlık yapılması gerekir'' diye konuştu.

habervitrini

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber