Hani okul yöneticiliklerine aynı okul öğretmenlerinden görevlendirme yapılacaktı?

Okul Yöneticiliğinde Adam Kayırma Yok Diyen Yalan Söylüyor?

5 yıldır bir muammaya dönen Eğitim Kurumları Yönetici Atama Yönetmeliği bakan tarafından ?kısa sürede yayımlanacak?, Personel Genel Müdürü tarafından ?yargıdan dönmeyecek bir yönetmelik hazırlayacağız? sözlerinin üzerinden aylar geçtikten sonra bile okullar vekaleten yönetilmeye devam ediliyorsa bunda kasıt aramaktan başka yol yoktur.

Bu anlayış eğitime zarar, bazı sendikalara rant vermeye devam ediyor. Bazı il ve ilçelerde adeta sendika imparatorlukları kurulmuş. Nasıl mı?

İstanbul ilinde 2008 Haziran ayında Münhal Müdür yardımcılıkları duyurusu yapıldı. Yapılan duyurudan sonra sınav kazananların atamaları yapılacağından vekil müdür yardımcılarının görevlendirmeleri valilik tarafından 31 Temmuz 2008 itibariyle iptal edildi. Böylece birçok okul müdür yardımcısız eğitime başladı.

Okullar açıldıktan sonra sınav kazananların ataması yapıldıktan sonra yine de bir çok okul müdür yardımcısız kalmıştır.

Doğal olarak bakanlık ve valilik tarafından tedbir alınması gerekmekte olduğundan bakanlıkça önce Milli Eğitim Bakanı sayın Hüseyin ÇELİK imzalı Atamaların Yarıyıl Tatiline kadar durdurulmasını içeren 09.09.2008 tarih ve B.08.0.PGM.0.23.10.04-456 / 77812 sayılı yazı ve 11.09.2008 tarihinde Personel Genel Müdürü Necmettin YALÇIN imzalı yazı yayımlandı.

Bu yazıyı takiben İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü hareket geçmiş ve vekaleten görevlendirmelerin yolunu açmıştır. Bu yazıya istinaden ?İstanbul milli eğitimde 'Durmak Yok Vekalete Devam' başlıklı bir yazıyla yayımlanmıştı.

Ve o yazıda her zaman olduğu gibi vekaleten değil asaleten atamaların yapılması, Ek-2 Formunun bir an önce çıkarılması, bunun çok zor bir iş olmadığı belirtilmişti. Personel Genel Müdürlüğü bu hususa, "yönetmelik değişikliğinin süreç işi olduğunu" belirten bir açıklama ile cevap vermişti. Evet bu süreçten bilgimiz vardır, fakat hiçbir adım atılmamış bir konuda, süreçten söz etmek mümkün değildir. Ek-2'yi düzenleyip asaleten atama yapmak süreç alan bir iştir, fakat bu kadar çok süreç alan bir konu değildir. Önemli olan imza atacak olanların bu konuda hemfikir olmaları ve ikna edilmeleridir.

Konumuza dönecek olursak;

Personel Genel Müdürünün Atamaların Durdurulması İle ilgili açıklamasında Yönetici Atama İle ilgili olarak;

İfadeleri ile aynı okuldan olmak üzere müdür yardımcısı görevlendirmelerinin yapılabileceğini duyurmuştu.

İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Müdür Yardımcısı ve Müdür Başyardımcısı Görevlendirilmesi ile ilgili yazısını ise bu görevlendirmelerin ?daha önce görevlendirme olarak çalışan öğretmenlerin öncelikli olarak teklif edilmesi? (çünkü o öğretmenlerin onayını valilik 31.07.2008 tarihi itibariyle asaleten atama yapılacağından iptal etmişti.) talebiyle yayımlanmıştı..

Şimdi ne oldu;

1- İstanbul İli Güngören İlçesi İncirlibahçe İlköğretim Okuluna daha önce Müdür Yardımcılığını görevlendirme yürüten M.K. tekrar görev almak istemiyle bu okula müracaat etmiştir. Yani bu okulun öğretmeni olması nedeniyle Personel Genel Müdürlüğünün ?aynı okul öğretmenlerinden görevlendirme yapılması? hususu ile İl Milli Eğitim Müdürlüğünün ?daha önce bu görevde bulunmuş olanlara öncelik verilmesi ? hususuna da uygun hareket edilmiştir.

Sonuç ne olmuştur biliyor musunuz? Bu okula İstanbul Valiliğinin emrine aykırı olarak E.E.'nin görevlendirmesi yapılmıştır. Üstelik E.E. okuluna dilekçe ile başvuruda dahi bulunmamıştır. Yani sil sisle atlayarak bir müracaatta bulunmuştur.

2- Yine İstanbul İli Güngören İlçesi Yahya Çavuş İlköğretim Okulu'na Personel Genel Müdürünün aynı okuldan görevlendirme yapılması emrine aykırı bir şekilde F.C. görevlendirilmiştir. O okulun kurucu müdürlüğünü de yapan ve Helen okul müdür vekili olan K.A.'nın bu kişiden olan rahatsızlığına rağmen bu görevlendirme yapılmış, bu görevlendirmenin sonucunda okul müdür vekili görevden ayrılması beklenmekte ve daha önce asaleten hiç idarecilik tecrübesi olmayan F.C. buraya Müdür Vekili yapılmasının planları yapılmaktadır. Hatta ve hatta F.C. ye başak okulların da müdürlüğü teklif edilmiş ve kabul etmediği gelen bilgiler arasındadır.

Aynı ilçeden 2 okul örneği verdik ve ikisinde de ya Personel Genel Müdürlüğü ya da İstanbul Valiliği emirlerine aykırı hareket vardır. Bu iki görevlendirmenin yani E.E. ve F.C.'nin ortak özelliklerine gelince; bu iki öğretmen de aynı sendikanın mensubu olup E.E. okul temsilcisi, F.C.ise ilçe temsilcisidir.

3- Bir üçüncü örnek olarak da Osmaniye İl Milli Eğitim müdürlüklerindeki yönetici atamalarına bakılabilir.

Şimdi bu durumda hakkaniyetle görevlendirme yapıldığını söylemek, kayırma olmadığını söylemek mümkün müdür?

Bu tip konular yetkililere sorulsa cevap hazırdır: ?Çok büyük bir teşkilatız bunlar münferit olaylar? olacaktır. Evet 600 bin çalışanı olan bir örgütte böyle münferit olaylar olması doğal karşılanabilir belki ama bakanlığın ya da valiliğin emrine uymayan yöneticilerin varlığı ile kendi emirlerine kendileri uymayan yöneticilerin varlığı da mı münferittir. Münferit tekilliği ifade eder oysa ki son yıllarda bu olaylar o kadar çok görülmektedir ki münferit olmaktan çıkmıştır.

Daha önce yayımlanan ?İstanbul milli eğitimde 'Durmak Yok Vekalete Devam? başlığı anlamını yitirmiş, ?İstanbul'da Vekaleten Kadrolaşmaya Devam? şeklini almıştır.