'Çocuğuma sahip çıkacağım' diyen ailelerin yeşil kartı iptal edilmeyecek
'Çocuğuma sahip çıkacağım' diyen ailelerin yeşil kartı iptal edilmeyecek
ADANA(CİHAN)- Adana Valisi İlhan Atış, gösteriye katılan çocukları sokaklardan kurtarmak için kanaat önderleriyle aileleri ziyaret edeceklerini söyledi.
Vali Atış, 'Çocuğuma sahip çıkacağım' diyen ailenin yeşil kartının iptal edilmeyeceğini söyledi. Bir haftalık çalışma başlattıklarını anlatan Atış, "Tespit ettiğimiz çocukların ailelerine kanaat önderleriyle birlikte çay içmeye gideceğiz. Bu ailelerden polise taş atan çocuklarına sahip çıkmalarını isteyeceğiz. 'Çocuğuma sahip çıkacağım.' diyen ailelerin yeşil kartını iptal etmeyeceğiz. Amacımız tehdit değil çocuklarımızı topluma kazandırmak." dedi.
Atış, "Nasıl salıncaktan çocuğunu düşüren, mendil sattıran aileyi sorumlu tutuyorsak. Yasal olmayan toplantı ve gösterilere katılıp polisimize taş atan çocuklarını engellemeyen aileleri de sorumlu tutacağız. Hayvan sahiplerinin bile sorumlulukları var. Bu ailelerin de sorumluluğu olmalı. Ailelere uygulanacak cezalar anlatılacak. Tavırlarımızdan sonuç alamazsak, ailelerimizin Türkiye Cumhuriyeti kanunlarıyla tanışmasını sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Mehmet Şahin-Türkiye
Vali Atış: Çocuklarımızı ateşe atmayalım
ADANA- Adana Valisi İlhan Atış, her fırsatta, "sokakta yasadışı eylemlerde polise ve jandarmaya taş atan çocukları" gündeme getirmeye devam ediyor.
Seyhan Oteli'nde düzenlenen 'Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi Afet Zararlarını Azaltma Programı'na katılan Atış, çocukların korsan gösterilere sürülmesinin depremden daha büyük felaket olduğunu vurguladı.
Din görevlilerine yönelik hazırlanan toplantıda Atış, deprem öncesi ve sonrasında alınacak önlemleri işaret edip, sözü çocuklara getirdi.
Atış. "Deprem nedir? Bina yıkılırsa altında kalan insanlar rahmetli veya yaralı olur. Ülke zarar görür. Bunu hal edebiliriz. Ama bana göre Türkiye'de bir başka afet var. 15 gündür geleceğimizin teminatı çocuklarımızı sokağa döküyorlar. Bana göre bu daha büyük bir afettir. Yani geleceğin valilerini, doktorlarını, avukatlarını, hakim ve savcılarını şimdiden öldürüyorlar." açıklamasını yaptı. Eylemlerde kullanılan çocukların bir makama gelinmesi istenmediğini ifade eden Atış, "Çünkü bu olursa, yavrularımız doğruyu bulur." değerlendirmesini yaptı.
Şimdiden çocukların eline molotofkokteyli verilerek polis, jandarma ve devletle karşı karşıya getirildiğini anlatan Atış, bunların ruh halleri altüst edilerek, geleceklerinin karartıldığını kaydetti.
Atış, şöyle devam etti: "Bana göre bu müthiş bir afettir. Eskiler buna 'afat' derdi. Bu afatı önlemede Türk Kızılayı, öğretmenler ve din görevlilerine büyük rol düşüyor. Bu hususta din görevlilerinin üzerine düşeni çok az yaptığını düşünüyorum. Din görevlilerimiz isterlerse cuma namazında ve başka vakitlerde cemaate, 'kapıdaki dilenciye para vermeyin, günahtır' dese kimse bunlara para atmayacak. Çünkü devlet zaten onlara bakıyor. Aynı şekilde vatandaşlara, 'lütfen çocuklarınızı sokaklarda ateşin içine atmayın, günahtır' uyarısı yapılırsa, emin olun ki sonuç alırız." Bu sözleri alkış alan İlhan Atış, halk dilindeki "Basiretin bağlanması" deyimini hatırlatıp, Türk milletinin basiretinin bağlanılmaması gerektiğini vurguladı.
Tehlikenin görülmesini isteyen Atış, binlerce çocuğun sokaklara çekilerek, bir şeylerin provası yapılmaya çalışıldığını bildirdi.
Atış, "Anneler, babalar, dedeler ve nineler bu çocukları sevmese bile, ben bunları seviyorum. Devlet seviyor. Bunları başkalarına yedirmeyeceğiz. Bakın 'çocuklarınıza sahip çıkmazsanız, mahkemeye vereceğiz' dediğimizde, bu 'insan haklarına aykırıdır' diyorlar. Bismillahirrahmanirrahim. Yani çocukların oraya sürülmesi değil de, onlara sahip çıkınca mı insan haklarına aykırı bir davranış oluyor?" şeklinde konuştu.
Özellikle annelere, çocuklarını takip etmesini tavsiye eden Atış, olaylarda en çok onların canının yandığını belirtti.
Atış, şunları söyledi: "Öyleyse anaların canları yanmasın. Bu organizasyon gelecekte yaşanması muhtemel depremlere büyük katkısı olacaktır. Ama içinde bulunduğumuz depreme de yararlı olması gerektiğini düşünüyorum. Camilerdeki konuşmalar için rica ediyorum. Bırakın, cennet cehenneme isteyen gitsin, isteyen gitmesin. Bırakın onları lütfen. Gelin çocuklarımızı cehenneme göndermeyelim. Çocuklarımız için cehennem hazırlanıyor. Buna izin vermeyelim. İsterseniz yaparsınız. Bakın ileride sizleri suçlarım, haberiniz ola. Çünkü siz din görevlilerine çok güveniyorum. Bu ortamda bir tek çocuğu bile kurtarsak, bizim için büyük kârdır. Bu çocukların çoğu geleceğin başbakanı, milletvekili, diyanet işleri başkanıdır. Öyleyse gelin onları kurtaralım. Onların üzülmesini, kayıp olmasını; hatta ölmesini engelliyelim. Bu toplantıyı bir kampanyaya çevirelim. Adana plakası gereği bir ilki gerçekleştirsin. Desteğinize ihtiyacım var."