Rektör Füzün'ün haberi olmadan özel kalemi görevinden alındı

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 26 Aralık 2008 16:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki (DEÜ) tartışmalar bitmek bilmiyor. Yeni Rektör Prof. Dr. Mehmet Füzün ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün atamadığı Prof. Dr. Sedef Gidener arasında yaşanan hukuki mücadele henüz kapanmadan, Rektör Füzün'ün haberi olmaksızın özel kalem müdürü Gökşen Ekim'in işine son verildi.

Eski rektör Prof. Dr. Emin Alıcı döneminde, 16 Ocak 2007 tarihinde işe başlayan Ekim, 31 Aralık 2008 tarihi itibariyle görevden alındı. Kadrosu Güzel İzmir Temizlik ve Sterilizasyon Eğitimi Derneği İktisadi İşletmesi'nde olan Ekim'e tebligatı ise Yönetim Kurulu Başkanı Yurdagül Alkü yaptı.

Gerekçe olarak da işletmenin gelirlerinde düşme olduğu ve çalışan sayısının azaltılmasına gidildiği şeklinde bir açıklama yapıldı.

Gökşen Ekim'in, Prof. Dr. Alıcı döneminde işe başladığını kaydeden DEÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Cem Terzi, "Rektörümüz Mehmet Füzün, Ekim'i değiştirmedi. Geçen gün işten çıkarıldığını öğrendik. Ağlayarak geldi. Biz de o zaman nereden maaş aldığını öğrendik. Rektör beyin, özel kaleminin işten çıkarıldığından haberi yoktu." dedi.

DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alp Timur ve Genel Sekreter Prof. Dr. Terzi, DEÜ Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM) 75. Yıl Amfisi'nde konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Üniversite bünyesinde bulunan vakıf, dernek ve şirketlerle ilgili sıkıntıları dile getiren Timur ve Terzi, bu kurumların yönetiminin üniversitenin yeni yönetimine devredilmesi gerektiğini vurgulayarak, DEÜ'nün gelirlerinin büyük kısmının kendi bünyesiyle hiçbir bağı olmadığını, üniversiteyi tanımayan bir yapıya kiralanmış olduğunu söyledi.

Uygulamaların açık, şeffaf ve denetlenebilir olması gerektiğine dikkat çeken Rektör Yardımcısı Timur, DEÜ'ye öz kaynak sağlayan oluşumların DEÜ Vakfı (DEVAK), DEÜ Tıp Fakültesi ve Uygulama Hastanesi Vakfı (Tıp-Vak) ile Güzel İzmir Temizlik ve Sterilizasyon Eğitim Derneği ve İktisadi İşletmesi'nden oluştuğunu dile getirdi.

Resmî Gazete'de 2004 yılında yayımlanan 5072 Sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşlarıyla İlişkilerine Dair Kanun ile kamu üniversitelerine öz kaynak oluşturan vakıfların yapısında değişikliğe gidildiğini hatırlatan Timur, şunları söyledi: "Yasadan önce kurulan Güzel İzmir Temizlik ve Sterilizasyon Eğitim Derneği ve İktisadi İşletmesi, daha sonrası DEVAK ve Tıp-Vak'ın fonksiyonlarını karşılamak üzere hayata geçirildi. İşletmenin üniversiteden bağımsız bir yapıya sahip olduğu izlenimini vermek için de yönetimine üniversite mensupları yerine, yakınları ve akrabaları getirildi. Üniversitenin işletme üzerinde idari yetkisi bulunmamakla birlikte organik bağı vardır."

Alp Timur, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden denetim istediklerini belirterek, sürecin sonunu kendilerinin de merakla beklediğini ifade etti.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Timur, 5072 sayılı kanun kapsamında devlet üniversitelerinde öz gelir eksilmelerini aşabilmek için başlatılan uygulamaların iyi niyetle yapılması halinde katkı sağlayacağını, kötü niyetli yaklaşımlarınsa sıkıntıları beraberinde getireceğini kaydetti.

Timur, şöyle devam etti: "Kamu kurumlarında ve devlette süreklilik söz konusudur. DEÜ'de devir teslim yapılmamış olsa bile vakıf, dernek ve şirketlerin, eksisiyle artısıyla, borcuyla alacağıyla gelip mevcut yasa ve yönetmelikler çerçevesinde yeni yönetime devredilmesi gerekirdi. Şu anda öyle bir girişim söz konusu değil. DEÜ gelirlerinin büyük kısmı, üniversiteyle hiçbir bağı olmadığını iddia eden ve üniversiteyi tanımayan bir yapıya kiralanmış durumda."

Prof. Dr. Alp Timur, eski rektör Emin Alıcı döneminde İş Bankası'yla yapılan promosyon protokolüne de tepki gösterdi.

2004 yılında maaşların o bankadan ödenmesi şartıyla imzalanan 8 yıl 3 aylık protokol gereği 4 milyon 150 bin YTL alındığını kaydeden Timur, o dönemde personele bu paradan ödeme yapılmadığını anlattı.

Protokole bir de tazminat maddesi konulduğunun altını çizen Timur, "2004 Temmuz ayı maaş dönemi olan 15 Temmuz ile 14 Ağustos arasında İş Bankası bankamatiklerinden yapılan ödemenin yüzde 10'u kadar yılbaşına tazminat ödeneceği maddesi konulmuş. O dönem yapılan ödeme, 580 bin YTL'yi buluyor. Anlaşmayı bugün feshetsek, 2012'ye kadar beş yıllık 3 milyon YTL'ye yakın tazminat ödenmesi lazım. Bankalar, dört yıl için bu tip kurumlara bir aylık maaşlarının tamamı kadar ödeme yapıyor. DEÜ, personeline aylık 11 milyon YTL civarında para veriyor. Bunun yüzde 80-90'ı kadar bir rakam ödenmesi gerekirdi." diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber