Göz uçuğu görmeyi engelleyebilir

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 05 Ocak 2009 21:35, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Sıklıkla dudak kenarlarında ve genital bölgede oluşan, zaman zaman ağrılı bir yaraya dönüşen uçuklar, gözde de görülebilmekte. Kişiyi daha çok stresli, yorgun ve üzüntülü dönemlerinde yakalayan göz uçuğu kalıcı görme hasarına dahi neden olabilmekte.

Ataşehir Memorial Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Bölümü'nden Op. Dr. Olcay Şahin, "Göz uçuğu" hakkında bilgi verdi. Herpes Simpleks Virüs'ünün (HSV) derinin herhangi bir yerinde su kabarcıkları ve yaralara neden olabildiğini anlatan Olcay Şahin, bu yaraların genellikle ağız ve burun etrafında veya cinsel bölgede oluştuğuru, gözde de uçuk oluşutğunu dile getirdi. Uçuk virüsünün, deriyi tuttuğu gibi gözü ve göz kapaklarını da tutabileceğine işaret eden olcay Şahin, bu tarz rahatsızlığı olanların mutlaka bir göz doktoru tarafından görülmesi gerektiğini ve erken dönemde tedavi edilmesi gerektiğini kaydetti.

Olcay Şahin, göz uçuğu ile ilgili şu bilgileri veriyor: "Yüzde kırmızı zemin üzerinde öbekler halinde, saydam, küçük, inci tanesi (vezikül) şeklinde gelişir. Hafif bir kapak şişkinliği olabilir. Veziküller yırtılır ve daha sonra kabuklanarak birkaç gün içinde iyileşir. Gözde ve bulunduğu deri çevresinde ağrıya sebep olur. Herpes virüsü tipik olarak stres, yorgunluk, üzüntü, travma, soğuk, güneş ışığı, ateşli hastalıklar, adet dönemi, vücuttaki diğer enfeksiyonlar gibi durumlarda harekete geçer. İki gözde birden uçuk olması bağışıklık sistemi ile ilgili bir zayıflığa, hastalığa işaret eder. Virüs ağız-burun mukozası ve cilt yoluyla vücuda girer. Bulaşma için herpesli kişiyle yakın temas gereklidir, havadan veya havuzlardan bulaşmaz. Genellikle çocukken diğer erişkinlerden dudaktaki uçuktan veya salgılardan virüsü alınır. Dudak uçuğu olan birinden virüs ilk alındığında yüzde 1-6 ihtimalle 1 hafta içinde uçuk oluşur. yüzde 94-99 ihtimalle uçuk oluşmaz; ama virüs vücuttaki sinir hücrelerine yerleşir ve uyur halde bekler. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı anda dudağa veya göze geçerek hastalık yapar.Uçuk geçirenlerin yüzde 10'u 1 yıl içinde, yüzde 23'ü 2 yıl içinde tekrar uçuk geçirebilir. Ne kadar çok atak geçirilirse uçuğun tekrarlama riski o kadar yüksek olur ve sıklıkla Kasım ile Şubat ayları arasında tekrar eder. Toplumda göz uçuğu sıklığı 100.000'de 149'dur."

-KORNEA NAKLİ DAHİ GEREKEBİLİR-

Tedavide hastalığın tipine ve seyrine göre antiviral damla-pomad, kortizonlu damlalar, antiviral haplar kullanıldığını anlatan Olcay Şahin, korneadaki göz uçuğunun hiç iz bırakmadan geçebileceği gibi, korneayı derinlemesine etkileyerek görmeyi kalıcı şekilde azaltabileceğine de dikkat çekiyor. Şahin, "Kornea delinebilir veya nedbe dokusu gelişir. Bu durumlarda kornea nakli olmalıdır. Göz uçuğu için yapılan kornea naklinde başarı oranı yüzde 50-80 civarındadır. Ama yeni nakil edilen korneayı virüs tekrar enfekte edebilir." dedi.

-VİRÜSÜN BULAŞMASINI ENGELLEMEK İÇİN-

Olcay Şahin, göz uçuğu ve diğer uçukların oluşmasının önüne geçmek için şu tavsiyelerde bulunuyor: "Bebekler, çocuklar ve diğer insanlar sık sık öpülmemelidir. Uçuklu insanın kullandığı bardak, çatal, havlu ve diğer kullanılmamalıdır. Uçuğa dokunulmamalı, dokunulursa eller çok iyi yıkanmalıdır. Bayanlar makyajlarını temizlerken enfekte bölgeye dokundurdukları malzeme ile başka yerlere özellikle gözlere dokunmamalıdır. Hem bulaşma hem de yaranın mikrop kapmaması için uçuğun kabukları ile oynanmamalıdır. Uçuğu aktive edecek stres, aşırı yorgunluk gibi durumlardan kaçınılmalıdır. Uçuk ön belirtileri oluşmuşken, virüslere karşı etkili (anti-viral) bir krem kullanmak faydalı olabilir. "

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber