Tarım Bakanlığı personeline Türk Tarımı ve AB konulu bir seminer verildi.

Haber Giriş : 15 Aralık 2004 00:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Avrupa Birliği'ne hazırlanan Türk tarımının sorunlarının çözümü için nereden başlamak gerektiğini soran Tarım ve Köyişleri Bakanlığı personeline gazeteci yazar Mehmet Altan tarımın sorunlarının köylülüğün sona erdirilmesi ve yabancı sermayenin gelmesiyle sona ereceğini söyledi. Altan ayrıca, Tarım Bakanlığı personelini kendisini yenilemeyerek, akşam eve gittiklerinde 'Gelinim olur musun?' gibi programları izlemekle suçladı.

Gazeteci-yazar Mehmet Altan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı toplantı salonunda Tarım Bakanlığı personeline Türk Tarımı ve AB konulu bir seminer verdi. Altan, yaklaşık 2 saat süren seminere köylülüğün sona erdirilmesi gerektiği sözleriyle başladı. Türkiye'deki mevcut yapının köylülüğü bitirme üzerine kurulmadığını belirterek, Osmanlı'dan bu yana köylülüğü bitirecek tüm girişimlerin engellendiğini söyleyen Altan, "Bu işten lobiler sağlayanlar var, dernekti, sendikaydı, ziraat odalarıydı falan" diyerek, tarıma destek isteyen, tarım politikalarını eleştiren örgütleri bu işten rant sağlamakla suçladı.

Altan, üretimin desteklenmesinin köylülüğe eziyet olduğunu iddia ederek, desteklerin köylülüğün devamı anlamına geldiğini söyledi. Tarımın GSMH içindeki payının yüzde 11.6 olduğunu, istihdamın ise yüzde 34 olduğunu dile getiren Altan, "Çalışabilir insanların hala köylerde barınıyorsa bu geri bir yaşamdır" diye konuştu. "Üstelik bu adamlar birşey yapmıyor, işsiz, orada oturuyor" diyen Altan, bu soruna çare aranacağı yerde, buna çözüm getirenlerin "köylü düşmanı olarak" gösterildiğini söyledi. Altan, bu zihniyeti savunmanın en fazla kadınların yaşamını karartmak pahasına yapıldığını dile getirerek, Türkiye'de kadınların yüzde 51'inin kırsal kesimde olduğunu, bunların üretime katkıları olmadığını öne sürdü. "Kadınlara orada eziyet edilsin, okuma yazma bilmesin, sen buna köylülük lobisi olarak adlandır" diye tepki gösteren Altan, tarım işletmelerinin insanların boğaz tokluğuna çalıştığı, verimsiz, paramparça topraklar olarak tanımladı. Tarım kesiminin zenginlik üretmediğini ileri süren Altan, genç, eğitimli köylüler dışındakilerin köylülükten uzaklaştırılması gerektiğini kaydetti. Tarımda bir zihniyet devrimi gerektiğini dile getiren Altan, küçük işletmelerin ortadan kaldırılarak, yaşlı nüfusun köyden çekilmesini istedi. Altan, tarımın yıldızının parladığı bir dönem yaşandığını dile getirerek, eğer bu değerlendirilmezse tarımın ezilmeye devam edeceğini ifade etti.

Tarım Bakanlığı'ndaki personele de ders veren Altan, "Sabah gidiyorsun işe, akşam gidiyorsun eve, yok gelinim olur musun ünlüler çiftçiliği filan, hafif uyuyakalıyorsun, hayatı sabitleyip daraltıyorsun, hayat taşınması ağır bir yük halinde devam ediyor. Yenilenmiyorsun, hayata meydan okumuyorsun" diyerek, daha çok gazete okumalarını, yabancı dil bilmeleri, yurtdışına çıkmayı tavsiye etti. Altan, Tarım Bakanlığı çalışanlarının üzerlerine çökmüş olan ataletten, bıkkınlıktan kurtularak tarımın sorunlarına çözümler bulması gerektiğini söyledi. Altan, Tarım Bakanlığı personelinin köylülüğün nasıl azaltılacağı yönündeki sorularına ise, modern işletmelerin yaratılması gerektiği yönünde cevap verdi. Altan, tarımdaki tek çözümün yabancı sermaye olduğunu, yabancı sermayenin kırsal kesime götürülmesi gerektiğini ileri sürerek, tarımda gerçekleştirilecek devrimin öncü kuvveti olarak da Tarım Bakanlığı'nı gösterdi.
iha

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber