Müfredat iptali kararı, Cumhuriyet tarihinde bir ilk

Milli Eğitim Bakanlığı'nca 2005 yılında ?Eğitimde Reform? sloganı ile uygulamaya konulan Müfredat Programına veli Seher YAŞAR adına eğitimci olan Avukat Esmani KIRMIZI tarafından açılan duruşma talepli davanın duruşması 02 Mart 2009 tarihinde yapılmıştı.

Dava üzerine bilirkişi raporuna ihtiyaç duyan mahkeme bilirkişi raporunu da göz önüne alarak ?İlköğretim Türkçe dersi programının 1, 2, 4 ve 5. Sınıfları ile Hayat Bilgisi dersi (1,2,3) programının tamamını iptal etti.

Bu mahkeme kararı yaptığımız araştırmaya göre Cumhuriyet tarihinde programın iptaline yol açan ilk mahkeme kararı. Daha önceki yıllarda herhangi bir kitabın belli bir kısmının iptali gibi durumlar söz konusu olmuştu fakat müfredat programının iptali gerçekleşmemişti.

Yeni müfredatla ilgili olarak; komisyonlarda yer alan kişilerin o alanın uzmanlarından seçilmediği, müfredat hazırlanmasında gerekli hassasiyetin gösterilmediği, ABD vurgulu bir yapıya sahip olduğu yönünde eleştiriler sıkça ifade edilmiş, Anayasa ile 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa aykırılığı ve Atatürkçülük konularının yetersiz olduğu iddiaları söz konusu olmuştu.

Müfredatın tanıtımı ya da uygulamadaki sorunlar noktasında en büyük eleştiri ise eğitimcilerden gelmişti.

Hatta ve hatta Müfredatın mimarı olan Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Sayın Doç.Dr.Ziya SELÇUK'un istifasından sonra göreve getirilen sayın Prof.Dr.İrfan ERDOĞAN yaptığı bir açıklamada konuyu;

"?Daha önceki müfredatlarımızın ezberciliğe dayandığı, yeni müfredatla öğrenci merkezli eğitime geçildiği gibi söylemlerle yapay bir milat yaratılmıştır. Eğitim tarihini biraz bilenler, örneğin öğrenci merkezli eğitime geçildiği konusundaki bir ifadeyi ciddiye almaz. Çünkü bilir ki, köleye ustaca soru sorarak okuma yazma öğretmeye çalışan Sokrates'de öğrenci merkezli bir yaklaşım uygulamaktaydı? Eğitim teorileri klişeleşmiş söylemlerle aşındırılmıştır?Ancak bu süreci çok az istisnaları dışarıda tutarsak, eğitim bilimleri çevreleri de maalesef sadece izlemişler, hatta kritik anlarda bilinçsizce desteklemişlerdir. Aynı şekilde kamuoyu ve özel okul çevreleri de hipnoz olmuş gibi bu sürece destek vermişlerdir. Bunları özellikle tarihe not düşülsün diye ifade ediyorum.? (1)

Cümleleri ile ifade etmişti.

Müfredatın uygulanmaya başlamasının üzerinden yıllar geçtiği, pilot uygulamaları sona erdiği halde bu yıl dahi bir çok değişikliğin yapılmış olması bu davanın açılmasının yerindeliğini de ortaya koymaktadır.

Bu kararla beraber kadrolaşmanın odağı olmakla, kitaplardaki hatalarla, Atatürkçülük konusundaki eleştirilerle gündemde sürekli kalan MEB'in beyni olması gereken Talim ve Terbiye Kurulu'nda büyük bir şaşkınlık ve doğal olarak telaş hasıl olmuştur.

Çünkü kitap ihaleleri aşamasında olunan bir süreçte gelen bu kararla beraber iptal edilen derslerle ilgili olarak kitaplarda değişiklik yapılması gerekeceği gibi, basılmış ve onaylanmış olan kitapların da uygulamadan kaldırılması gerekmektedir.

Konuyu yargıya taşıyan öğrenci velisi ile avukatının açtığı bu dava tarihe not düşülecek nitelikte olmakla beraber velilerin eğitime gösterdikleri duyarlılığın da önemli bir ispatı niteliğindedir.

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

(1) ?Türk Milli Eğitim Sistemi: Programlar?, 3 Mart 2008, Ankara Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitim Fakültesi Dekanlar Toplantısı, Prof. Dr. İrfan Erdoğan TTK Eski Başkanı