Maliye Bakanı Şimşek, yeni teşvik yasasını anlattı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 23 Temmuz 2009 16:04, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Bir dizi açılış yapmak üzere Gaziantep'te bulunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni teşvik yasasını anlattı.

Açılışlar öncesi Gaziantep Sanayi Odası'nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Şimşek, yeni teşvik sisteminin kriz sona erdiğinde Türkiye'nin yeniden bir çıkış dönemine girebilmesi için önemli unsurlardan biri olduğunu belirtti. Şimşek, hiçbir sistemin mükemmel olmadığını ancak yeni teşvik sisteminin daha akılcı, daha rasyonel, daha kapsamlı olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

"Hiçbir sistem mükemmel değildir yeni teşvik sisteminin de mükemmel olduğunu iddia etmiyorum. Ancak yeni teşvik sistemini daha akılcı, daha rasyonel ve daha kapsamlı hale getirmek için gerekli çalışmaları yapacağız ve uygulamaya koyacağız. Nitekim şu anda Türkiye'de gerek bölgesel, gerek sektörel gerekse Türkiye'nin açıklarını azaltacak büyük yatırımları öncelik veren, memleket kaynaklarını rasyonel kullanmaya yönelik yeni bir teşvik çerçevesi oturttuk. Bunun sözünü vermiştik ve bu sistem yakında

uygulamaya girecek."

Yeni teşvik yasasının 6 teşvik unsurundan oluştuğunu anlatan Şimşek; bu 6 teşvik unsurundan Gaziantep'in de yararlanacağını vurgulayarak "Bunlardan bir tanesi geleneksel olan Katma Değer Vergisi (KDV) ve gümrük muafiyeti. Bu iki unsur aşağı yukarı her zaman varolan teşvik unsurlarındandır. Ama bu yeni dönemde 4. bölgede kurumlar vergisi oranını yüzde 2'ye düşürüyoruz. Kurumlar vergisi Türkiye'de şu anda yüzde 20, yüzde 20'lik kurumlar vergisi Avrupa'nın en düşük kurumlar vergisinden bir tanesi. Yani en düşük kurumlar vergisi açısından muhtemelen Avrupa'da ilk 5'teyiz. 2002 yılında hatırlarsanız kurumlar vergisi yüzde 33 civarındaydı. Bu gün ise yüzde 20 ve bu oranı yeni teşvik sistemi ile birlikte yüzde 2'ye kadar indirmiş olacağız " dedi.

Şimşek, bütün bunların yanı sıra en az gelişmiş bölgeden başlamak üzere 2 ile 7 yıllık sosyal sigortalar prim teşviki getirdiklerini ifade ederek "İşverenin prim katkısını 2 ile 7 yıl arasında kaldırıyoruz. İşverenler sosyal sigorta primi ödemeyecek onların yerine sosyal sigorta primini hazine olarak biz ödüyoruz. Ayrıca sosyal güvenlik primi vergi gibi karşılıksız değil, onun bir karşılığı var emekli olduğunuzda primler karşılığında maaş ödeniyor ve sağlık harcamaları oradan karşılanıyor. Prim desteği,

kurumlar vergisi indirimi yanında faiz desteğini getiriyoruz. Yani size faizsiz kredi vereceğiz. Ama belli bir ölçekte, belli bir yatırım miktarı için yatırımcılara faizsiz kredi verilecek. Yine bedava yatırım yeri tahsis edilecek. Dolayısıyla bu teşvik sistemi radikal ve geçici bir dönem üzerine kurulmuş bir teşvik sistemidir" dedi.

"İŞ VEREN İÇİN GELİRLERİMİZDEN VAZGEÇTİK"

Şimşek, kamunun borçlanma ihtiyacının yalnızca harcamadan kaynaklanmadığını gelirlerden vazgeçildiği zaman da borçlanmaya ihtiyaç duyulduğunu hatırlatarak "Kamu harcamalarınızı arttırdığınız zaman borç alma ihtiyacı artar ama gelirden vazgeçtiğiniz zaman da borçlanma ihtiyacı artar. Son bir iki yıldır biz girişimciler, iş adamları lehine iş, aş üreten insanlar lehine muazzam bir şekilde gelirlerimizden vazgeçtik. Bakın geçen sene ilk defa sosyal güvenlik primlerini işveren katkı payını yüzde 26 düşürdük. Yüzde 19,5'dan yüzde 14, 5'a düşürdük. Bunun bize maliyeti en az 5 milyar TL'dir. Hazinenin bu parayı ödemesi için eğer fazlasınız yoksa borçlanmanız gerekir. Kamu harcamaları ile ekonomideki daralmayı dengeleyemezsin. Nitekim engelleyemedik neden çünkü Türkiye özel sektör öderliğinde büyüyen bir ülke. Son birkaç yıldır büyümenin motoru özel sektördür" diye konuştu.

"Türkiye'de Gayri Safi Milli Hasıla eğer 100 lira ise 70 lirası özel tüketimdir. Dolayısıyla özel tüketimde 10 puanlık bir artış, büyümeyi 7 puan yükseltir" diyen Şimşek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öte yandan kamu harcamalarını artırdığınız zaman 1 puan dahi yani 10 puan arttırdığınız zaman 1 puanlık katkıda dahi zorlanabiliyorsunuz. Hiçbir kriz sonsuza kadar sürmez. Krizden çıkış başladığında dünya normalleşmeye geçecek ki bunun emarelerini alıyoruz. Türkiye buna hazırlıklı olmalı.Türkiye yeniden bir çıkış dönemine girmiş olmalı. İşte bu teşvik sistemi bunun en önemli unsurlarından bir tanesi olacak."

Türkiye'de bankaların çok sağlıklı bir yapıya sahipse olduğunu ancak ortalık toz duman iken kredi verme konusunda temkinli davrandıklarını bunu ortadan kaldırmak ve KOBi'leri desteklemek amacıyla yeni bir sistem oluşturduklarını ve 10 milyon liralık bir kredi hacmi oluşturduklarını anlatan Şimşek; "Bankalar kredi verme konusunda çok seçici olmaya başladılar. Büyük şirketlere kredi vermek için bankalar uğraşıyor ancak büyük şirketler de talep daraldığı için buna bağlı olarak işletme sermaye ve proje kredi ihtiyacı azaldığı için kredi kullanmıyor. Dolayısıyla bankalar büyük şirketlere kredi vermeye çalışıyor ama büyük şirketler bizim krediye ihtiyacımız yok diyor. Öte yandan KOBİ'ler çok dinamik, çok esnek büyümek istiyorlar, işlerini idame etmek istiyorlar ve kredi istiyorlar ama bankalar onlar daha riskli bir kategori kredi vermede temkinli davranıyorlar. Biz hükümet olarak KOSGEB ve TOBB'un ortaklığında varolan 50 milyon liralık sisteme hazine olarak bir milyar liralık destek vereceğiz. O destek sayesinde 10 milyar liralık bir kredi hacmi oluşacak. Artık bankalarımızın teminat zorluğu çeken KOBi'lere kredi vermede temkinli olmalarına gerek yok. 10 milyar önemli bir rakam, bunun yüzde 65 riskini hazine taşıyacak. Yüzde 35 riskini bankalar taşıyacak yani bankalar riski paylaştıkları için bu şekilde daha etkin bir sistem oluşacak. Bunun sayesinde KOBİ'lerimiz daha geniş bir çerçevede krediye ulaşmış olacak" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber