Vali Güler: En güvenli yerler eğitim binaları
İstanbul Valisi Muammer Güler, kentin deprem açısından en güvenli binalarının eğitim binaları olduğunu belirterek, ''Keşke İstanbul'un evleri de okulları kadar sağlam olsa'' dedi.
İstanbul Valiliği'nin ev sahipliğinde düzenlenen ''Güvenli Şehir Güvenli Yaşam Buluşması'', Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda (CRR) başladı.
Marmara depreminin 10. yılında, bugüne kadar yapılan afete hazırlık çalışmalarının ele alındığı ve bu yıl uygulamaya konulacak ''Güvenli Yaşam Gönüllüleri Projesi''nin tanıtıldığı buluşmanın açılışında konuşan Vali Güler, Marmara depreminin ilk kez büyük kentleri vuran bir deprem olması nedeniyle önemi bulunduğunu ve o günden sonra binaların planlanmasından yapımına kadar depreme karşı pek çok önlem alındığını aktardı.
Yapılan çalışmalar arasında Marmara depreminde yaşanan haberleşme sorununa karşı afet anında afeti yönetecek 70 bin kamu görevlisinin kesintisiz iletişimini içeren bir projenin altyapısının da hazırlandığını söyleyen Güler, ''Bu işin en önemli tarafı etkin afet yönetimidir. Önce bir şeyi öğreneceğiz; (Depremi önleyemeyiz, ama önlem alabiliriz).İşte bizim derdimiz de önlem alabilmek. Hem şahsımız, hem ailemiz hem de kentimiz için'' diye konuştu.
Vali Güler, ''İstanbul'da Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP)'' adıyla bir proje uygulama birimi oluşturulduğunu ve bu çerçevede Avrupa yakasında Hasdal'da, Anadolu yakasında Kozyatağı'nda ''İl Afet Yönetim Komuta Kontrol Merkezleri'' kurulduğunu belirterek, bir afet gerçekleşmesi durumunda buraların kriz merkezleri olarak işlev göreceğini söyledi.
Ayrıca, Tuzla ve Yeşilköy'de oluşturulacak lojistik merkezleriyle de olası afette gelen yardımların ve diğer gerekli materyallerin dağıtımında aksaklık yaşanmamasının sağlanacağını dile getiren Güler, İstanbul'un 500 noktasında deprem sonrası müdahale için gerekli alet ve araçların olduğu konteynerler bulunduğunu, 16 ilçede 2 bine yakın kişinin afet gönüllüsü olarak eğitildiğini, İSMEP çerçevesinde toplam 630 okulun güçlendirildiğini, deprem sonrası inşa edilen bine yakın okulun da deprem yönetmeliğine uygun yapıldığını aktardı.
Güler, ''İstanbul'un deprem açısından en güvenli yerleri eğitim binaları. Keşke İstanbul'un evleri de okulları kadar sağlam olsa...'' dedi.
-GÜVENLİ YAŞAM GÖNÜLLÜLERİ PROJESİ-
Depreme karşı yapılması gereken en önemli şeyin insanları eğitmek olduğunu belirten Güler, bu nedenle bu yıl içerisinde ''Güvenli Yaşam Gönüllüleri Projesi'' ile isteyen herkese depremden sonra ilk 72 saat içinde yapılması gerekenleri içeren eğitimler vereceklerini anlattı.
''Bana göre eğitim bir binanın sağlamlığından bile daha önemli bir konudur'' diyen Güler, projenin ilçe belediyeleri aracılığıyla yürütüleceğini, ayrıca yine bu proje kapsamında çocuklar için çizgi film DVD'si ve 15 kitap olarak hazırlanacak eğitim setiyle de önce çocukları eğiterek, ailelerine ulaşmayı amaçladıklarını bildirdi.
Vali Güler, ilk olarak Bağcılar ve Pendik ilçe belediyeleri tarafından pilot olarak uygulanan projenin, bu yıl içinde tüm kentte uygulanmasına başlanacağını ve ''www.guvenliyasam.org'' adresli internet sitesine girerek eğitimlere katılmak için başvuru yapanlara bu eğitimlerin ilçelerde belirlenecek merkezlerde verileceğini dile getirdi.
Güler, ''Depremden sonra ilk 72 saat çok önemli. Bu eğitimlerde birey için, aile için depremden sonra ilk 72 saatte neler yapılabilir bunu öğretiyoruz. Okullar için, hastaneler için, iş yerleri için neler yapılabilir, afete hazırlık, psikolojik yardım, olağan dışı durumlarda hayatı sürdürme gibi konularda eğitim veriyoruz. Böylece toplumsal güç birliği oluşturarak insanların sorunun değil, çözümün bir parçası olmasını sağlayacağız'' diye konuştu.
-AFET KONUSUNDA ''HESAP VERECEK'' KURUM-
Açılışta konuşan, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Hasan İpek de Mayıs ayında çıkarılan kanunla oluşturulan kurumun henüz çok yeni olduğunu, kendisinin de bu kurumun müdürü olarak kamuoyu önünde ilk konuşmasını yaptığını dile getirdi.
Bu kurumla afet yönetiminin tek elde toplanmasının ve afetin yönetilmesinde sorun oluşturabilecek çok başlılığın giderilmesinin amaçlandığını anlatan İpek, ''Çıkarılan kanunla, merkezi hükümette afet konusunda hesap verecek bir kurum atandı. Afetle mücadele konusunda koordinasyonu yapacak adres net olarak belirlendi. Bu kurumun teşkilatlanması bir yıl içinde tamamlanacak ve bu süre sonunda kurum tamamen hayata geçmiş olacak'' şeklinde konuştu.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali de Marmara depreminden sonra kendilerine hedefler koyarak eyleme geçtiklerini ve o günlerden bugünlere Afganistan'dan Pakistan'a yurt dışındaki afetlere de en hızlı şekilde müdahale edecek duruma geldiklerini söyledi. Küçükali, ''Hiçbir zaman aklımızdan şunu çıkartmamalıyız; insanları afet öldürmüyor. Ölümler binaların yanlış ya da kalitesiz malzemelerle yapılmasından kaynaklanıyor'' dedi.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar da, Türkiye'de nüfusun yüzde 95'inin deprem riski altında yaşadığını, Marmara bölgesinin büyük bölümünün de 1. derece deprem kuşağı içinde yer aldığını kaydetti. Bayraktar, ''İstanbul'da 3,5 milyon evin yüzde 65'i ya ruhsatsızdır, ya kaçaktır ya da usulüne uygun yapılmamıştır. Bu binaların olası bir depremde çok ciddi zarar göreceği, 40 bin can kaybı ve 11 milyar dolar ekonomik kayıp olacağı yönünde tespitler vardır. Bunun her yönden ülkeye büyük kayıpları olacaktır. Önümüzde yapılması gereken çok ciddi işler var'' diye konuştu.
Törende, konuşmaların ardından Vali Güler, Bağcılar ve Pendik belediyelerince verilen eğitimleri tamamlayan ilk ''Güvenli Yaşam Gönüllüleri''ne sertifikalarını verdi.
Güler, güçlendirme çalışmaları tamamlanan Edirnekapı Öğrenci Yurdu ve Kağıthane Tülin Manço İlköğretim Okulu'nun video konferans yöntemiyle açılışlarını da yaptı.
''Güvenli Şehir Güvenli Yaşam Buluşması'', deprem konusunda ilçelerde bugüne kadar yapılan çalışmalar, örnek uygulamalar, afetlere müdahale gibi konuların ele alınacağı yarinki sunumların ardından sona erecek.