Hazine program başarısı nedeniyle mi kapatılacak

Haber Giriş : 11 Ocak 2005 06:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Erdal Sağlam/Hürriyet

SON günlerde ?Hazine'nin Müsteşarlığı'nın kapatılıp yeniden Maliye Bakanlığı'na bağlanması' tartışılıyor.

Kamu yönetim reformu kapsamında, ekonominin tek elde toplanması planı çerçevesinde Hazine'nin kapatılması konuşulurken, modelin aksayan yönleri, eğer kurulacaksa yeni modelin nasıl kurulması gerektiği gibi ana konulardan ise hiç sözedilmiyor.

Hazine bürokrasisi bu tartışmalardan, doğal olarak rahatsız. Hazine bürokratları, daha önce ?Hazineci' bilincini oluşturmak için örnek aldıkları bazı isimlerin, eski yöneticilerinin bile ?Hazine'nin Maliye Bakanlığı'na yeniden bağlanmasını' savunmalarını ise hayretle izliyor.

Evvelden beri, Maliye müfettişleri, Hazine Müsteşarlığı yönetimi kendi inisiyatiflerinden çıktığı zaman, ?Hazine'nin yeniden Maliye Bakanlığı'na bağlanmasını' tartışmaya açtı. Peki şimdi ne oldu da tartışma yeniden açıldı?

Bunun için çok senaryo konuşuluyor. En akla yakın senaryolardan biri; Gelir İdaresi Başkanlığı'nın kurulmasına dayanıyor. Kulislere göre; Maliye Bakanlığı'na hakim olan Hesap Uzmanları, birara Maliye Teftiş Kurulu'nun tümüyle tasfiyesi üzerinde durdu. Bu plan son dönemde soğumaya alındı. Hesap uzmanlarının hakim olduğu Vergi Konseyi kanalıyla bu önerinin yeniden hortladığı söylenirken, 'Hesap Uzmanları'nın tasfiyesine muvaffak olamadıkları Teftiş Kurulu'nu vergi işi dışına çıkarmak için böyle öneride bulundukları' söyleniyor. Maliye Teftiş Kurulu da Hazine'nin Maliye Bakanlığı'na bağlanmasıyla, bakanlıkta yeniden etkin olmayı planlıyormuş.

Yani gelir işiyle harcama işini, Teftişciler ve Hesap Uzmanları paylaşıp, sulh olacaklarmış.

Tabi ki bu bir senaryo, ama yoğun olarak konuşuluyor. Hazine uzmanları ise Maliye Teftiş Kurulu'ndan, kurumdan yetişenlerin yönetime gelmeleriyle kurtulmayı hayal ederken AKP ile birlikte DPT'cilerin yönetimlerine girmişlerdi. Şimdi ise tümüyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıyalar.

Hazine uzmanları şimdi şu soruyu soruyor: ?Bu kapatma acaba ekonomik programı içine sindiremeyenlerin aldığı bir rövanş mı?"

Bu soruyu sormakta haklılar, çünkü uygulanan ekonomik program Hazine'nin başı çekmesiyle dizayn edilen, uygulanan bir programdı. Özellikle Hikmet Uluğbay'ın bakan olmasıyla birlikte Hazine güç kazanmış, 2000'de uygulamaya giren tarihin en kapsamlı ekonomik programı, o dönemde dizayn edilmişti. Diğer kamu kurumlarının hem kafa hem teknik olarak reformlara hazırlıklı olmamaları ve Hazine'nin iyi yetişmiş teknisyen kadrosu nedeniyle, yapılacak diğer alanlara ilişkin reformların dizaynı da ister istemez Hazine bünyesinde veya liderliğinde hazırlanmış ve uygulamaya konmuştu. Bu çerçevede IMF ve Dünya Bankası gibi ekonomi yönetiminde etkinliği artan yabancı kurumların muhatabı da Hazine'ydi. Dolayısıyla 2000'den beri gözönünde olan, etkinliği nedeniyle diğer bürokratik kurumlardan tepki çeken Hazine'ye karşı tüm kılıçlar hazırlanmıştı, şimdi çekiliyor.

Turgut Özal, dışa açılma ve piyasa ekonomisini yürütebilmek için Hazine'yi Maliye'den ayırmıştı. Çünkü devletçi anlayıştan sıyrılması gerekiyordu. Şimdi de aynı gereklilik ortada. Hazine'nin bu amaç için yetiştirilmiş, yurtdışında masterlı, doktoralı elemanı çok fazla. Bunların Maliye gibi klasik bürokrasi içinde verimli olmaları mümkün değil.

Hazine için siyasiden genel hedef alıp, performansın ölçüleceği ?Bağımsız Borç İdaresi' gibi çağdaş oluşum yerine, geriye gidişi savunmak mantıksız. Evet... Uygulanan program, ülkenin ekonomik ve siyasi haritasını değiştirecek, çağdaş kılacak, AB'ye hazırlayacak bir programdı. Bu program ve eklentileri Hazine önderliğinde hazırlandı. Yenisi de öyle... Kim ne derse desin, bu program başarıdır ve gelinen olumlu noktayı siyasilerden çok, bu kararları hazırlayan, gece gündüz çalışan teknisyenlere borçluyuz.

Hazine'nin kapatılması IMF ve Dünya Bankası'nın da cezalandırılması demektir.

Bunları söyleyip, kurumu savunamayan bir yönetim ise ?sözde yönetim'dir...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber