Tandır, hem aile hem komşuluk bağını geliştiriyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Ağustos 2009 14:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Van MYO Radyo Televizyon Yayıncılığı programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Cereci, "Anadolu'da, oryantal kültürün bir parçası olan tandır, aile içi iletişimde büyük rol oynuyor" dedi.

Cereci, bölgede yaptığı tandır araştırmaları çerçevesinde, 2007 yılında Bitlis'in Adilcevaz ilçesi İpekçayır köyünde, "Ağzı Açık Alamet" adıyla belgesel bir film çektiğini söyledi.

Filmin galasını aynı köyde yaptıklarını, ayrıca bu belgesel filmle 5 ülkede de uluslararası film festivallerine de katıldıklarını anımsatan Prof. Dr. Cereci, tandıra Orta Asya ülkelerinde, Hindistan'da, Pakistan'da, İran'da, Türkiye'de, bazı Arap ülkelerinde ve Kuzey Afrika ülkelerinde rastlanıldığını söyledi.

Tandırın, halk arasında "tendir", "tendür" ve "tandır" şeklinde adlandırıldığını ifade eden Cereci, ilk tandırın ne zaman kullanıldığının bilinmediğini, ancak Urartular'ın da tandır kullandığını vurguladı.

Cereci, şöyle konuştu:

"İnsanlar yaklaşık 10 bin yıl önce tarımla uğraşmaya başladı. İnsanların, o dönemlerde buğday ve arpa gibi tahılları yetiştirmeye başlamış. Tarımla uğraşılmasından yola çıkarak, kısa bir süre sonra tandırın da kullanılmış olabileceğini varsayıyoruz. İnsanlar tarıma geçtikten sonra ekmek yapabilecekleri araç, gereç ve yapıları oluşturmaya başlamışlar. Bunların içinde değirmenler, ocaklar ve fırınlar da var. Tandır da bunlardan bir tanesi."

Anadolu'da tandırla iki şekilde karşılaştıklarını belirten Cereci, iklim koşullarına bağlı olarak uzak bölgelerde, Mardin, Şanlıurfa ve Diyarbakır yörelerinde çoğunlukla yüzey üstü, iklimin sert olduğu Bitlis, Van, Erzurum ve Ağrı gibi yörelerinde ise çoğunlukla toprak altı tandırların kullanı ldığını ifade etti.

Sedat Cereci, tandırın, Doğu Anadolu bölgesinde oryantal kültürün bir parçası olduğunu, aile içi iletişimde tandır kültürünün büyük bir rol oynadığını kaydetti. Cereci, tandırın ekmek pişirilen araçtan öte, bir iletişim ortamı sağladığını belirtti.

Bölgede yaptıkları araştırmalarda, ev içi ve dışında olmak üzere, iki farklı mekanda kullanılan tandırla karşılaştıklarını anlatan Cereci, şunları kaydetti:

"Ev içi tandırlar, bütün aile bireylerinin özellikle sabah ve akşam saatlerinde bir araya gelerek konuştuğu, söyleştiği ve iletişim kurduğu mekandır. Bu nedenle ev içi tandır, ailenin en yoğun iletişim kurduğu ortamdır. Aileleri bir araya getiren, dertlerin ve sorunların paylaşıldığı, tam anlamıyla bir iletişim merkezidir. Ev dışı tandırlar ise, komşuların bir araya gelerek dedikodu yaptığı ve sohbet ettiği mekandır. Ev dışı tandırlar bu açıdan önemli. Akşam ev halkı ve komşular tandırın etrafına toplanarak, yemek yer. Ardından bireyler, özellikle havanın soğuk olduğu zamanlarda, ayaklarını tandırın içine sarkıtarak çay içerek ve sohbet ederler."

Tandırın aile bireylerini bir araya getiren, iletişim kurmalarını sağlayan sıcak, içten, dinamik bir mekan olduğunu dile getiren Sedat Cereci, "Tandır, tüm doğu kültürlerinde ekmek ve yemek pişirilen bir araç olmaktan öte önce ailenin, sonra akrabaların ve ardından komşuların iletişim içerisinde olduğu mekandır. Çünkü doğuda feodal sistemin gelenekleri hala devam ediyor. Feodal sistemde aile çok önemli bir kurum. Tandır da ailenin bir araya gelmesinde önemli rol oynamakta" dedi.

"Ağzı açık alamet, içi kızıl kıyamet" bilmecesinin Anadolu'ya ait bir bilmece olduğunu kaydeden Cereci, bu bilmecenin cevabının "tandır" olduğunu, tandırın Anadolu'da kırsal yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber