Dolar yükselir mi?

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 26 Eylül 2009 09:22, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

Finansal kriz Amerika'da başlamış olmasına rağmen Amerikan Doları o dönemde diğer önemli para birimleri karşısında sürekli değerlendi. Yatırımcılar diğer yatırım araçlarından çıkarak uluslararası para niteliğindeki dolara ve Amerikan hazine bonolarına yöneldi.

Dolar yükseldi, Amerikan hazine bonolarının faizleri düştü. Kriz süresince yatırımcılar düşük faize rağmen Amerikan hazine bonosundaki pozisyonlarını korudu.

Finansal krizden çıkış işaretleriyle birlikte Amerikan ekonomisinin geleceği ile ilgili sorgulanmayan konular sorgulanmaya başlayınca, yatırımcılar daha önce 'Güvenli liman' olarak gördükleri dolardan ve hazine bonolarından çıkmaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (FED)'nın kriz sırasında sisteme koyduğu yüklü miktardaki doları nasıl çekeceği, Çin'in yüklü miktardaki ABD hazine tahvillerini elinden nasıl çıkaracağı ve Amerikan Hazinesi'nin gelecekte borçlanma sorunu yaşayıp yaşamayacağı ve zaman zaman da dolar yerine yeni bir uluslararası para birimi oluşturulması düşünceleri yatırımcıları tedirgin etti.

Global finansal krizin etkileri azalmaya ve o dönemde kabaran sular çekilmeye başlayınca yatırımcılardaki tedirginlik de azalmaya ve para piyasaları normale dönmeye başladı. Yatırımcılar da artık paralarını, değişik ülkelerde getirisi yüksek yatırım araçlarına yönlendiriyor. Dolar satıp yerel para birimleri cinsinden yatırımlara yöneldiler. Hattâ dolar borçlanarak yatırım yapıyorlar. Finansal kriz öncesi faizi düşük Japon Yeni'yle borçlanıp diğer ülkelerde getirisi yüksek yatırım araçlarına yönelerek, 'Carry trade' yapanlar, şimdilerde dolar olarak 'Carry trade' yapıyor. Bu sebeple geçen hafta Euro/dolar paritesi 1.4840'la son bir buçuk yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Teknik olarak kısa vadede bu seviyeyi aşmakta zorlanabilir. Bu seviyenin aşılması halinde Euro/dolar 1.5000 seviyesine ulaşabilir.

FED, hafta içindeki toplantısında beklenildiği gibi kısa vadeli faiz oranlarını değiştirmeyerek 0-0,25 arasında bıraktı. Toplantı sonrasında yapılan açıklamalarda, daha uzun süre dolar faizinin artırılmayacağına vurgu yapıldı. Bu açıklama ile FED'in doların zayıf kalmasını desteklediği görülüyor. Ancak, zayıf dolar, Euro bölgesi ekonomisine olumsuz yansıyabilir. Bu sebeple Avrupa Merkez Bankası kısa vadeli faizleri indirmek zorunda kalabilir.

Amerikan Merkez Bankası, yıl sonuna kadar faiz oranlarını değiştirme niyetinde değil. ABD ekonomisi canlanmaya ve enflasyon endişesi artmaya başladığında, FED yeniden faiz artırımına gidebilir. Dolar da diğer para birimleri karşısında yükselişe geçebilir. Bu süreç en erken 2010 yılının ikinci çeyreğinde başlayabilir.

Gelişmekte olan ülkeler arasında yabancı yatırımcı çekme açısından Türkiye daha cazip görünüyor. Hükümetin son aylarda uygulamaya koyduğu geniş kapsamlı teşvikler, Orta Vadeli Program, IMF ile sürdürülen ilişki ve kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu artırma eğiliminde olmaları, Merkez Bankası'nın başarılı para politikası, yatırımcının Türkiye'yi tercih etme gerekçelerini oluşturuyor.

Yabancı yatırımcının dolardan Türk Lirası'na geçmesi, dolar/TL fiyatı üzerinde baskı oluşturuyor. Merkez Bankası, günlük toplam 60 milyon dolarlık döviz alış ihaleleriyle bir süre daha dolar/TL fiyatını 1.4800-1.5200 aralığında tutmaya kararlı görünüyor. Ancak, faiz oranları düştükçe yerli ve yabancı yatırımcılar portföylerindeki tahvil ve bonodan dolara geçebilir. Bu süreçte döviz fiyatı bir miktar yükselebilir. Ancak Merkez de döviz alış ihalelerini durdurabilir. Gerekirse satışa geçebilir. Bu sebeple dolarda ani fiyat yükselişi zor görünüyor. Anketler yıl sonunda doları 1.5500 TL seviyesinde gösteriyor.

M. ALİ YILDIRIMTÜRK [email protected]

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber