Eğitim Bir Sen, sözleşmelilere kadro istedi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 21 Ocak 2010 22:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Eğitim Konusunda Ciddi Adımların Atılması Zamanı Gelmiştir

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eğitimin felsefesinin yeniden oluşturularak, tek tip insan yetiştirme yanlışından vazgeçilmesini, kadınların eğitim ve çalışma hayatına katılmasının önündeki engellerin kaldırılmasını, sözleşmeli öğretmenlerin şartsız olarak biran önce kadroya geçirilmesini, öğrenme ortamlarının yeterli hale getirilmesini, okulların temizlik sorununun çözülmesini istedi.

Ahmet Gündoğdu, 2009-2010 eğitim-öğretim yılının ilk yarısının sona ermesi dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açılımların konuşulduğu bir dönemde, en öncelikli sorunlarımızdan biri olan eğitim konusunda da ciddi adımların atılması gerektiğini belirten Gündoğdu, ?Bugünkü eğitim sistemimiz, ne yazık ki, nitelikli insan yetiştirmeye değil, sınavlara öğrenci hazırlamaya dönük bir çabayı yansıtmaktadır. Amaç, hayata hazırlık değil, sınavlara hazırlık haline gelmiştir. Eğitimin felsefesi yeniden oluşturulmalı, tek tip insan yetiştirme yanlışından vazgeçilmelidir? dedi.

Özgürlüklerin Okul Kapılarında Son Bulması Utancından Kurtulmalıyız

En temel insan haklarından biri olan kadınların eğitim ve çalışma hayatına katılmasının, ülkemizde 21. yüzyıla yakışmayan uygulamalarla engellendiğini ifade eden Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: ?İnancının gereğini günlük hayatına da yansıtan kızlarımızın özgürlüklerinin okul kapılarında son bulması, milletimizin hak etmediği bir tablodur. Dünyada demokratik sistemle yönetilen hiçbir ülkede insanlar kılık kıyafetine göre bir ayrımcılığa tabi tutulmamaktadır. Bu bakış, ilkel bir bakıştır. Bu utançtan biran evvel kurtulmamız için çağdışı yasaklara son verilmelidir.?

Geçim Sıkıntısı Verimi Düşürüyor

Eğitim çalışanlarının hayatlarını normal geçim düzeyinin altında sürdürdüklerini, hükümetin yaptığı yüzde 2.5+2.5 zammın kışlık giyimde meydana gelen yüzde 30'un üzerindeki artış ve yeni yılda gelen zam dalgası karşısında eridiğini kaydeden Gündoğdu, ?Geçim sıkıntısı yüzünden aile hayatında olumsuzluklar yaşayan bir eğitim çalışanının iş hayatında verimli olması beklenemez. Eğitim çalışanlarının, ekonomik şartların dışında özlük haklarına ve çalışma ortamlarına ilişkin çözüm bekleyen pek çok sorunu bulunmaktadır. Eğitimin önemi, önceliği ve niteliği ancak eğitim çalışanlarının görevlerinin başına sorunsuz gitmeleriyle anlamlı bir boyut kazanacaktır. Dolayısıyla eğitimdeki sorunlar da en aza indirilmiş olacaktır. Ne yazık ki, bu sorunların çözüm mercileri bugüne kadar gereken hassasiyeti gösterememiştir. Böylece eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunları giderek içinden çıkılmaz hale gelmiştir? şeklinde konuştu.

Sağlıkta Katılım Payı Kaldırılmalıdır

Gündoğdu, 2009 toplu görüşmelerinde, 2010 yılı için kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerine yüzde 2.5+2.5 oranında artış yapılmasını teklif eden ve Uzlaştırma Kurulu'nun yüzde 4+4 önerisini de kabul etmeyen hükümetin kamu görevlilerinden tedavi katılım payı uygulamasını katılım payı tutarlarında yüzde 33 ila yüzde 150 arasında değişen oranlarda artış yapmasının kabul edilemez bir durum olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: ?Başta üyelerimiz olmak üzere kamu görevlilerinin sağlık hizmetlerinden ücret ödemeden yararlanmasını sağlamayı amaçlayarak, Danıştay'da açtığımız iptal davasının lehimize sonuçlanacağına inanıyoruz. Hükümet, ekonomik krizin faturasını kamu çalışanlarına çıkarmaktan vazgeçmeli, tedavi katılım payı uygulamasına, açtığımız iptal davasının sonucunu beklemeden, son vermelidir.?

Öğretmen İstihdamı Belli Bir Planlama Dahilinde Yapılmalıdır

Eğitimde yaşanan olumlu-olumsuz gelişmelerin eğitim çalışanlarını etkilediği gibi öğrenci ve veliler boyutuyla ülke insanının hemen tamamını etkilediğine dikkat çeken Ahmet Gündoğdu, ?Ülkenin geleceği açısından devletin tüm kurumlarının eğitimin meselelerine çözüm odaklı bir yaklaşım içerisinde olmaları gerekmektedir. Eğitimin, çözümü öncelik gerektiren sorunlarının başında öğretmen istihdamının çarpıklığı gelmektedir. 2009'da KPSS'ye giren öğretmen adayı sayısı 250 bine ulaşmaktadır. Sınava giren öğretmen adaylarının o yıl içerisinde yüzde 15-20'si öğretmen olarak atanmaktayken, yüzde 75-80'i ise ya yeniden KPSS'ye hazırlanmakta ya dershanelerde düşük bir ücret karşılığında mesleğini icra etmekte veya mesleği dışı işlerde çalışmaktadır. Bakanlığın bu yığılmayı önleme ve öğretmen adaylarının sorunlarına çözüm bulma noktasında YÖK ve üniversitelerle koordinasyon ve planlama neticesinde alanlara göre öğretmen ihtiyaç çalışması yaparak, her yıl aldığı öğretmen sayısını artırması gerekmektedir. Bakanlığın 15-20 bin öğretmen atayarak, 100 bini bulan öğretmen açığını kapatması mümkün değildir? değerlendirmesinde bulundu.

Sözleşmeli Öğretmenler Şartsız Olarak Biran Önce Kadroya Geçirilmelidir

Öğretmen açığının sözleşmeli, vekil, ücretli öğretmen alımıyla kapatılmaya çalışıldığını anlatan Gündoğdu, şunları söyledi: ?Sürekli ifade ettiğimiz bir hususu bir defa daha tekrar ediyoruz ki, öğretmenin vekili, sözleşmelisi, ücretlisi olmaz. Doktorun, hâkimin, polisin vekili, sözleşmelisi, ücretlisi olmadığı gibi, öğretmenin de olmaz, olmamalıdır. Vekil, ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına biran önce son verilmelidir. Mevcut sözleşmelilerin derhal kadroya geçirilmesine yönelik başlatılan çalışmalar Kurum İdari Kurulu'nda vardığımız mutabakatın gereği olarak bir an önce sonuçlandırılmalıdır. Kadroya geçişleri sağlanan öğretmenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları hizmet bölgeleri ve çalışma süreleri dikkate alınarak hizmet puanı verilmeli, sözleşmelilikte geçen süreler dikkate alınarak adaylık sürecinden muaf tutulmalı, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yaptıkları süreler, Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nde ön görülen zorunlu çalışma sürelerinden düşürülmelidir.?

Genel İdare Hizmetleri ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı Çalışanlarının Sorunları Çözülmelidir

?Genel İdare Hizmetleri Sınıfı ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının, öğretmenlerde olduğu gibi, il içi ve iller arası yer değiştirme işlemlerinin bir sisteme bağlanmasına yönelik Kurum İdari Kurulu'nda sağladığımız mutabakat bir an önce hayata geçirilmelidir? diyen Gündoğdu, Giyim Yardımı Yönetmeliği çerçevesinde Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarına verilen giyim yardımının ayni değil, nakdi olarak ödenmesi konusunda bu yılki toplu görüşmelerde ve MEB Kurum İdari Kurulu'nda varılan mutabakatın hayata geçirilmesini istedi.

Yönetici ve Öğretmenlerin Ek Ders Görevi ve Ücreti

Millî Eğitim Bakanlığı'nın, ek ders esaslarıyla ilgili olarak 2006 yılında yaptığı bir değişiklikle yönetici ve öğretmenlerin kazanılmış haklarını ellerinden aldığını belirten Gündoğdu, ?Ek derslerle ilgili hakkaniyet ölçülerini gözeten, mağduriyete ve suiistimale yol açmayan yeni bir düzenleme yapılmalıdır. Yöneticilerin okullardaki iş yükü göz önünde bulundurularak, haftada aylık karşılığı girdikleri 6 saat zorunlu ders görevinin ?6 saate kadar' biçimine dönüştürülmesine yönelik Kurum İdari Kurulu'nda vardığımız mutabakat hayata geçirilmelidir? diye konuştu.

Öğrenme Ortamları Yeterli Hale Getirilmelidir

Öğrenme ortamlarının yetersizliğine de değinen Gündoğdu, ?Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (EBSAM) 78 ilden bin 918 öğretmen üzerinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre, öğretmenlerin yüzde 53.5'i öğrenme ortamlarının yetersiz olduğunu düşüyor. Araştırma, okulların çok amaçlı salon ve spor tesislerinin, laboratuarlarının, kantinlerinin, kütüphanelerinin yetersizliği konusunda da çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Öğrenme ortamlarının yetersizlikleri sıralandığında; çok amaçlı salon ve spor tesisleri yüzde 77.7, laboratuarlar yüzde 58.6, kütüphane yüzde 57.7, kantin yüzde 53.1, okulun ve sınıfların fiziksel şartları yüzde 52.4, eğitim araç-gereçleri yüzde 52.4 olarak görülüyor. Öğrenme ortamlarını meydana getiren bileşenler önem derecesine göre acilen gözden geçirilmeli ve yeterli hale getirilmelidir. Eğitimin niteliğinin artırılmasının yolu, aynı zamanda öğrenme ortamlarının kalitesinin artırılmasından geçmektedir? ifadelerini kullandı.

Eğitim Sistemi Sınav ve Dershane Odaklı Olmaktan Kurtarılmalıdır

Gündoğdu, eğitim sisteminin sınav ve dershane odaklı olmaktan kurtarılması gerektiğinin altını çizerek, ?Bunun yolu, okullardaki yönlendirme çalışmalarının güçlendirilmesinden geçmektedir. Bireyin en önemli gelişim aşaması olan meslek seçimi, hayatı boyunca vereceği en önemli kararlardan biridir. Meslek seçiminin bilinçli bir yöntemle yapılması, hem kişi ve ailesi açısından hem de ülkenin geleceği açısından önem arz etmektedir. Meslek seçiminde öğrencinin bireysel özellikleri yanında ilgi, yetenek ve değerlerinin önemli olduğu, ailelerin ve öğretmenlerin bu noktayı gözönünde bulundurarak mesleki yönlendirme yapmaları önemlidir. İlköğretimdeki öğrencilerin eğilimleri belirlenerek, yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmesi gerekmektedir. Bu şekildeki bir yönlendirme, üniversite kapılarındaki yığılmaları önleyecek, eğitimdeki ve insan kaynaklarındaki verimliliğin artmasına da sebep olacaktır? dedi.

Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Sınavları Yapılmalıdır

2004 yılında yapılan Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselmeye ilişkin yasal düzenleme sonrasında; 2005 yılında uzman öğretmenlik sınavı yapıldığını, sınavı kazanan öğretmenlerin bir kısmı uzman öğretmen olurken, bir kısmının ise farklı gerekçelerden ve yanlış uygulamalardan dolayı uzman öğretmen olamadığını hatırlatan Gündoğdu, Kurum İdari Kurulu'nda mutabakata vardıkları üzere, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda yasanın iptal edilen maddelerinin yeniden düzenlenerek, Kariyer Basamaklarında Yükselme sürecinin başlatılması ve en kısa sürede de sonuçlandırılması gerektiğini vurguladı.

Okulların Temizlik Sorunu Çözülmelidir

Eğitim kurumlarında, hizmetli yetersizliğinden dolayı temizliğin ve hijyenin yeterince sağlanamadığına işaret eden Ahmet Gündoğdu, sözlerini şöyle tamamladı: ?Özellikle, toplu yaşanan yerlerde hastalık yapan bakteri ve virüslerin kolayca yayıldığı ve okulların bu tür toplu yaşanan yerlerin başında geldiği düşünülürse, temizlik ve hijyen konusunun ne denli önemli olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Okulların birçoğunda hizmetli bulunmamakta, her yıl açılan yüzlerce yeni okula yeterince hizmetli verilememektedir. Anadolu'nun birçok yerinde temizlik konusunda durum bütünüyle içinden çıkılmaz bir haldedir. Bu nedenle, Bakanlık okulların temizlik sorununu çözmek için yeterli miktarda hizmetli alımına gitmeli ve bu konuda alınacak başka tedbirler noktasında acil bir çözüm planı geliştirmelidir.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber