Mikroenjeksiyonda kısırlık babadan oğula geçiyor

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 24 Şubat 2010 22:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Türkiye'de uygulanma oranı yüzde 90 olan tüp bebek yöntemi mikroenjeksiyon ile ilgili tarihî bir itiraf geldi. 1992 yılından bu yana tedaviyi kullanan Belçikalı profesör Andre Van Steirteghem, yöntemin kısırlığın bir sonraki kuşağa geçmesine yol açtığını açıkladı.

Tüp bebek tedavisinde yaygın olarak kullanılan mikroenjeksiyon yönteminin, kısırlığın bir sonraki kuşağa geçmesine yol açtığı ortaya çıktı. Uyarı, bizzat yöntemin öncülüğünü yapan Belçikalı profesörden geldi. Düşük kaliteli ve düşük sayıdaki spermler için geliştirilen yöntem, kısırlığın doğacak bebeğe de geçme riskine rağmen çok yaygın uygulanıyor.

Yöntemin 18 yıl önceki ilk uygulamasını yapan ekibin başkanı Brüksel Üniversitesi'nden Prof. Andre Van Steirteghem, ABD'deki bir konferansta yaptığı konuşmada, mikroenjeksiyonun haddinden fazla kullanıldığını söyledi. Diğer yöntemlerin denenebileceği hallerde mikroenjeksiyona başvurulmaması gerektiğini belirten Steirteghem, kısırlığın genetik nedenlerinin yardımcı üreme teknikleriyle baypas edilebildiğini ancak bu genetik kusurların bir sonraki neslin kısır olmasıyla sonuçlanabileceğine dikkat çekti. Dr. Allan Pacey de bu yöntemle doğan bazı bebeklerde sağlık problemleri olduğunu hatırlatarak mikroenjeksiyona gereğinden fazla başvurmanın risklerine işaret etti. Spermin yumurtayı kendiliğinden döllemesi için her ikisinin de bir kaba konulduğu tüp bebek tedavisinden farklı olarak mikroenjeksiyon yönteminde, embriyoloji uzmanı tek bir spermi yumurtaya enjekte ediyor. Sürecin normal işleyişi içinde doğal olarak ayıklanacak anormal bir sperm, bu yöntemle yumurtayı döllemiş oluyor. ANKARA AA

Yöntemi, baba olma şansı kalmayanlar kullanmalı

Mikroenjeksiyonun yaygınlık oranının Türkiye'de yüzde 90, Avrupa'da ise yüzde 40 ile 70 arasında olduğunu belirten Eurofertil Tüp Bebek Merkezi Direktörü Hakan Özörnek, yöntemin hiçbir şekilde baba olamayacak erkeklere şans tanıdığını söyledi. "Eğer baba adayındaki sperm kalite bozukluğu genetikse bu, oğluna da geçecek ve oğlu da kısır kalacaktır." diyen Özörnek, şunları ifade etti: "Yani kısırlık babadan oğula geçmiş olacaktır. Mikroenjeksiyonun çok yoğun uygulandığı Türkiye gibi ülkelerde yöntem sadece gerçekten ihtiyacı olanlarda kullanılmalıdır. ÇAĞLAR AVCI

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber