Sahtecilik suçundan ceza alan üniversite mezunu askerliğini uzun dönem yapar
Zaman zaman memurlar.net'e sorulduğu için bir konuyu açıklamak yerinde olacaktır.
Bilindiği üzere, üniversite mezunları askerliğini yedek subay olarak yapmaktadır.
Diğer taraftan, 1076 sayılı Yedek subay ve Yedek Askeri Memurlar Kanununun 8
nci maddesinde; ?Yedek subay adayı olarak askere sevkten evvel veya yedek subay
yetiştirilmekte iken aşağıda engel hali olduğu anlaşılanlar askerlik hizmetlerini
durumlarına göre er veya erbaş olarak tamamlarlar.
- a) 1.Türk Silahlı Kuvvetlerinde Subaylıktan çıkarmayı gerektiren bir suçtan
mahkum olanlar,
-2. Kamu hizmetlerinden müebbeten yasaklı olanlar,
-3. Hileli müflis olduğu ilan edilenler" hükmü yer almaktadır.
1076'da geçen subaylıktan çıkarılması gerektiren haler ise 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 22.03.2000 tarih ve 4551 Sayılı Kanunla değişik 30 ve 31 nci maddeleri ile 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 50 nci maddesine 28.06.2001 tarih ve 4699 sayılı Kanunla eklenen (d) fıkrasında gösterilmiştir.
1632 sayılı Askerî Ceza Kanununun 30 ncu maddesinde ?Aşağıda yazılı
hallerde subay, astsubay, uzman jandarmalar ve özel kanunlarında bu cezanın
uygulanacağı belirtilen asker kişiler hakkında, askerî mahkemeler veya adliye
mahkemelerince asıl ceza ile birlikte, Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası
da verilir. Bu husus mahkeme hükmünde belirtilmemiş olsa dahi, Silahlı Kuvvetlerden
çıkarmayı gerektirir. ? A) Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere
ölüm, ağır hapis, bir seneden fazla hapis cezası ile hükümlülük halinde,
- B) Devletin şahsiyetine karşı işlemen suçlarla basit ve nitelikli zimmet,
irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye
kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan
veya iştimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara
fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle hükümlülük
halinde.
- Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere, askerî mahkemelerce
üç aydan fazla hapis cezası ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma
cezası da verilebilir.? şeklinde hüküm bulunmaktadır. 926 sayılı TSK
Personel Kanununun 50/d maddesi ile de ?Aşağıda belirtilen suçlardan hükümlü
olma nedeniyle ayırma: Ertelenmiş, para cezasına veya tedbire çevrilmiş, affa
uğramış olsalar bile, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, 1632 sayılı
Askerî Ceza Kanununun 131 nci maddesinin birinci fıkrasının az vahim hali hariç
basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,
inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, iftira gibi yüz kızartıcı veya şeref
ve haysiyet kırıcı nitelikteki suçlardan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı
hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma suçlarından
hükümlü olan subaylar hakkında, hizmet sürelerine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır.? hükmü getirilmiştir.
Yukarıdaki hükümlere göre sahtecilik suçundan veya maddede belirtilen diğer suçlardan dolayı ceza alanlar yedek subay er olarak değil normal lise mezunları gibi uzun dönem askerlik yapacaklardır.
Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta; subay olduktan sonra T.S.K.dan ayırmayı gerektirecek bir suç işleyen kişi ile, geçmişte bu nitelikte bir suç işlemiş olmasına rağmen yasal olarak geçmişteki hükmün işlenmemiş sayılması nedeni ile sabıkasız olduğu hukuk düzenince kabul edilen kişinin aynı statüde kabul edilip edilmeyeceğidir. Yasa koyucu, askerlik hizmetini Yedek Subay olarak yapacakları seçerken, 1076 sayılı Yedek Subay ve Yedek Askeri Memurlar Kanununun 8 nci maddesinde; ?Yedek subay adayı olarak askere sevkinden evvel veya yedek subay yetiştirilmekte iken aşağıda engel hali olduğu anlaşılanlar askerlik hizmetlerini durumlarına göre er veya erbaş olarak tamamlarlar. - a) 1.Türk Silahlı Kuvvetlerinde Subaylıktan çıkarmayı gerektiren bir suçtan mahkum olanlar? şeklinde düzenleme yapmıştır. Buradaki ?mahkum? kelimesinin, hukukun öngördüğü şartlar içinde silinmiş ve hukuken yok sayılması gereken mahkumiyetleri kapsadığını kabul etmek hukuk mantığı ile bağdaşmaz. Hem mahkumiyeti yasal olarak ortadan kaldırıp kayıtlardan çıkarmak, hem de bu mahkumiyet ortadan kalkmamış gibi sonuçlarını uygulamaya devam etmek, ceza hukukunun ?kanunsuz suç ve ceza olmaz?,?hiçbir eylem, yasanın öngördüğü cezadan başka ceza ile cezalandırılamaz? prensiplerine aykırı düşer.
Burada önemli bir husu ise tecil edilmiş cezaların da aynı neviden değerlendirilpi değerlendirilmeyeceğidir. Bu konuda Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin örnek bir kararı için tıklayınız.