Çelik: Baykal, kendisine yardım etmek istiyorsa bildiklerini savcıya anlatsın

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Mayıs 2010 18:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ''Sayın Baykal önce kendisine, kendi partisine ve Türkiye'ye yardım etmek istiyorsa, bu meselenin aydınlatılmasına katkıda bulunmak istiyorsa elbette bütün bildiklerini savcılara anlatmalıdır'' dedi. Çelik, MYK Toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Hüseyin Çelik, ''CHP'deki kaset tartışmaları, Van'daki protesto olayı ile ilişkilendiriliyor. Samsun ve Kayseri'deki saldırılarda emniyet müdürlerinin yerlerinin değiştirildiği örnek gösteriliyor. Van'da böyle bir şeye neden gerek duyulmadı?'' sorusu üzerine, her üç olayın da çirkin olaylar olduğunu değerlendirdiklerini ve kınadıklarını söyledi.

Çelik, şöyle konuştu:

''Gerek Deniz Baykal'a, gerek Ahmet Türk'e, gerek Taner Yıldız'a yapılan saldırıların çok çirkin saldırılar olduğunu söyledik. Bunları kınadık, bunları lanetledik ve ayıpladık. Her vesile bunu yaptık. Taner Yıldız ve Ahmet Türk'e fiili bir darp girişiminde bulunulmuştur. Her ikisinin de burnu kırılmıştır. Bu olaylar da son derece vahim olaylardı. Bu illerdeki emniyet müdürlerinin ihmallerinden dolayı görev yerleri değiştirilmiştir. Van'daki olayda Sayın CHP Genel Başkanı ve heyetine karşı bir protesto olayında bulunulmuştur. Yumurta atılmıştır. Sayın Baykal'a yönelik fiili bir darp söz konusu değildir. Böyle bir şeyin olmamasını da biz bir şans olarak değerlendiriyoruz. Bundan dolayı da memnuniyetimizi ifade ettik. Olayın kendisi çirkindir, yapılmaması gerekiyordu. Ama Sayın Baykal'a fiili bir darpta bulunulmamasını da üzüntümüzü azaltan bir durum olarak değerlendirdik. Hemen ardından mülkiye müfettişleri olayı incelediler. Benim aldığım bilgiye göre dün itibariyle İçişleri Müfettişlerinin hazırladığı rapor, İçişleri Bakanlığına intikal etmiştir. İçişleri Bakanlığı bugün yarın bir karar verecektir. Türkiye hukuk devletidir. Denetim mekanizması işlemektedir. Buna göre de hüküm tesis edilmektedir. Kimsenin yaptığı yanlış, yanına kar kalmamalıdır. Bu, kamu görevlisi de olsa.''

-''SEÇİM 2011 YILI YAZ AYLARINDA YAPILACAK''

''CHP'nin kaset olayı ile ilgili partinize yönelik suçlaması devam ederse hukuki bir yola başvuracak mısınız?'' sorusu üzerine Çelik, kendilerinin nezaketten asla taviz vermeyeceklerini vurgulayarak, ''Biz CHP'nin kullandığı nahoş argümanları hiçbir zaman için kullanamayacağız. Biz kirli zeminlerde siyaset yapmayacağız. Kirliliklere de alet olmayacağız. Ama elbette bize hakaret ederlerse, başta Sayın Başbakanımız olmak üzere mensuplarımızın kişiliğini rencide edici tutumlar takınırlarsa, hukuk devletinde hukuka başvurmaktan öte yapacağınız bir şey yoktur. Böyle bir şeyin de olmaması ve devam etmemesini temenni ediyorum'' karşılığını verdi.

Hüseyin Çelik, ''Anayasa değişikliğini CHP'nin Anayasa Mahkemesine götürmesi gündemde. Anayasa Mahkemesi tarafından bir iptal söz konusu olursa bir erken seçim gündemde midir? 12 Eylül'e kadar partinin öngördüğü bir propaganda takvimi var mı?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Hiçbir ihtimal ve şartta hükümetin gündeminde, partimizin gündeminde bir erken seçim yoktur. Daha önce ifade ettiğimiz gibi şimdi bir kez daha söylüyorum. Erken seçim söz konusu değildir. Seçim zamanında yani 2011 yılı yaz aylarında yapılacaktır. Bu temmuz olmayabilir haziran sonu olabilir. 15 gün oynayabilir. Bu sıcakların durumuna göre iki hafta önce iki hafta sonra olabilir. Kesinlikle seçimler zamanında yapılacaktır. Erken seçim söz konusu değildir. Türkiye'nin erken seçime ihtiyacı da yoktur.

CHP, bu değişiklik paketini Anayasa Mahkemesine götüreceğini dün de ilan etti. Ondan önce de ilan etmişti. Sayın Cumhurbaşkanı'nın Resmi Gazete'de yayınlanmak üzere onaylanmasından hemen sonra CHP'nin sözcüleri Anayasa Mahkemesine başvuracaklarını söylemişlerdi. Netice itibariyle bu başvuruyu yapacaklar. Zaten CHP'nin de yaptığı en iyi iş odur. En iyi yaptıkları işi bir kez daha yapacaklar. Onlar Anayasa Mahkemesine, bizler halkın vicdan mahkemesine gideceğiz. Halkın vicdan mahkemesinin terazisi şaşmaz terazidir. 12 Eylül ümit ediyorum ki halkımız için, ülkemiz, devletimiz için Ramazan Bayramının ardından çifte bir bayram olacaktır. 12 Eylül Anayasasının en azından kısmen de olsa değiştiği güzel bir gün olacaktır.''

-''AYIN 15'İNDEN İTİBAREN 'TÜRKİYE BULUŞMALARI 2'Yİ BAŞLATIYORUZ''-

Çelik, ayın 15'inden itibaren 'Türkiye Buluşmaları 2'yi başlatacaklarını bildirerek, bazı bakanlara, genel başkan yardımcılarına, grup başkanvekillerine, milletvekillerine ve MYK üyelerine gerekli görevlendirmeler yapıldığını kaydetti.

Hüseyin Çelik, ''Türkiye buluşmaları, Türkiye'nin gündemini halkla kaynaşmaya dayalı, bu amaçla yapılan bir şeydir. Bu amaçla devam edecektir. Anayasa değişikliği gündemde olsa da olmasa da devam edecektir. 60 gün olsaydı, bunu halk anlatma ve referandum süreciyle ilgili kararlar, uygulayacağımız programlar değişik olacaktı. 120 gün olduğuna göre hesabımızı 120 güne göre yapacağız. Biz ne yaptığını bilen yaptığının şuurunda olan parti ve hükümetiz, ekibiz. Ona göre de yolumuza göre devam edeceğiz'' diye konuştu.

-DENİZ BAYKAL'A ÇAĞRI-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, ''Referandumun sonucuna ilişkin bir öngörüde bulunabiliyor musunuz?'' sorusuna, ''Referandumun halk tarafından 'evet' ile sonuçlandırılacağına ben şahsen inanıyorum. Bu oranın da yüzde 60'tan daha aşağı olmayacağına da inanıyorum. Bunu söylerken de sadece bir temennimi ifade etmiyorum. Yıllarca siyasetin içerisinde olan bir insan olarak tuttuğum nabızlara göre söylüyorum ve yaptığımız kamuoyu anketlerine göre bunu söylüyorum. mesela son yapılan kamuoyu anketinde halkımızın yüzde 67'si 'bir anayasa değişikliğine acilen ihtiyaç vardır' diye karar vermiştir. Yüzde 60'a yakın da bir 'evet' oyu olacağı ortadadır. Meselenin anlatılmasına göre bu değişebilir. Ama yüzde 60'ın altında olmayacağını ümit ediyorum'' yanıtını verdi.

Çelik, ''Sayın Başbakan, Sayın Baykal ile ilgili görüntüler konusunda bakanlara da talimat vermişti. Bunlar açıklanmıştı. Bugünkü MYK toplantısında bu incelemelerle ilgili bilgi verdi mi Sayın Başbakan? Ayrıca bugünkü gazetelerde bir haber var. 'Sayın Baykal savcı tarafından davet edildi ve bilgi vermedi' şeklinde. Bu süreç sizce nasıl yürüyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine şunları kaydetti:

''Sayın Baykal önce kendisine, kendi partisine ve Türkiye'ye yardım etmek istiyorsa, bu meselenin aydınlatılmasına katkıda bulunmak istiyorsa elbette bütün bildiklerini savcılara anlatmalıdır. Eğer sayın savcı, Sayın Baykal'ın görüşlerine başvurmak üzere kendisini davet etmişse ve Sayın Baykal da bundan çekinmişse, bunu yapmamışsa bence sorumlu davranmamıştır. Ortaya bir iddia atıp bu iddianın sadece konuşulmasını sağlamak sorumlu bir siyasetçiye, hele hele Sayın Baykal gibi tecrübeli bir siyasetçiye yakışmaz. Bildiğiniz bir şey varsa Cumhuriyet savcılarıyla paylaşın. Bazı şüpheleriniz varsa bunu İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimlerle paylaşın. Eğer telekomünikasyon, iletişim konusunda bildiğiniz bazı ipuçları varsa bunu Ulaştırma Bakanlığı ile paylaşın. Paylaşın ki gerçekten sizin de derdinize deva olunabilsin. Çünkü bu sanal alemin bir de uluslararası boyutu var. Sanal alemle ilgili suçları izlemek ve burada yapılanlarla ilgili olup biteni izlemek çok da kolay değildir. Bunu uzmanlar çok iyi bilirler.

Biz Sayın Baykal'ın ve bütün siyasi parti liderlerinin, bütün halkımızın hukukunu kendi hukukumuz kabul ederiz. Eğer birileri birilerinin hukukuna tecavüz etmişse buna müdahale etmek, yasal çerçeve içerisinde, hukuk çerçevesinde gereğini yapmak elbette hükümetlerin vazifesidir, yargının vazifesidir. Yargıya intikal eden meselelerde yargının yapacakları var. Ama idari tedbir olarak yürütmenin yapacakları varsa onları da yürütmeyle paylaşmak şüphesiz ki esastır.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber