Bakanlık 'gürültü ile mücadelede' kararlı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Temmuz 2010 12:39, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Çevre ve Orman Bakanlığı, ''canlı hayatı için en az hava kirliliği kadar zararlı'' olan gürültü kirliliği ile mücadeleye kanun ve yönetmeliklerin Bakanlığa yüklediği mesuliyetler gereğince kesin bir kararlılıkla devam edileceğini bildirdi.

Çevre ve Orman Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ''gürültünün kontrolü, azaltılması veya bertaraf edilmesi için hedef ve ilkeleri belirleyerek her türlü tedbiri almak ve uygulanmasını sağlamak, konuyla ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışmalar yaparak müdahale etmek, kriter ve standartları belirlemek, uygulamak, uygulanmasını sağlamak, ölçüm yaptırmak, verileri toplamak ve değerlendirmede bulunmanın'' Bakanlığın vazifesi olduğu kaydedildi.

Gürültünün insan sağlığını olumsuz yönde etkileyerek, geçici veya sürekli işitme bozuklukları, kan basıncının artması, dolaşım bozuklukları, solunumda hızlanma, kalp atışlarında yavaşlama, davranış bozuklukları, aşırı sinirlilik ve stres, iş veriminin düşmesi, konsantrasyon bozukluğu gibi tesirlere sebep olduğu ifade edilen açıklamada, gürültünün kontrol altına alınmasına yönelik olarak ilk teknik düzenlemenin, 1986 yılında yürürlüğe giren Gürültü Kontrol Yönetmeliği ile getirildiği anımsatıldı.

Bu yönetmelikte, eğlence yerleri ve diğer yapıların iç mekanlarına da gürültü sınırlamaları getirildiği ifade edilen açıklamada, bu sınırlamaların, gürültüyle alakalı AB direktifine uyumlu olarak 2005 yılında yayımlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği ile kaldırıldığı, sadece çevresel (dış ortam) gürültüler için sınır değerler getirildiği belirtildi.

AB Müzakerelerinde Çevre Faslı'nın 21 Aralık 2009'da açıldığı ve bu çerçevede mevzuatın her sektörde AB mevzuatına uyarlanması çalışmalarının sürdürüldüğü kaydedilen açıklamada, bu maksatla ''Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği''nin 4 Haziran 2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği vurgulandı.

Bu yönetmelik ile kara yolu, demir yolu, su yolu, hava alanı, sanayi tesisleri, şantiye faaliyetleri, eğlence yerleri, iş yerleri, atölyeler, imalathaneler, gürültüye hassas yapıların bulunduğu alanlarda açık havada yapılan faaliyetlerden kaynaklanan gürültü için esas ve kriterler getirildiği kaydedildi.

-GÜRÜLTÜ HARİTALARI HAZIRLANACAK-

Nüfusu 250 binden fazla olan yerleşim alanları için en geç 2013 yılına kadar, nüfusu 100 bin ile 250 bin arasında olan yerleşim alanları için en geç 2018 yılına kadar gürültü haritalarının hazırlanacağı ifade edilen açıklamada, harita sonuçlarına bağlı olarak en geç 2014 ve 2019 yılına kadar gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik bütün eylem planlarının hazırlanacağı belirtildi.

Çevre ve Orman Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı arasında kara yollarının kenarlarının ağaçlandırılması protokolünün imzalandığı anımsatılan açıklamada, ağaçlandırma ile yeşil alanlar kazandırıldığı gibi yoldan gelen trafik gürültüsünün azaltılmasında büyük fayda sağlandığı kaydedildi.

Açıklamada, Bakanlığın ve yetki devri yapılan belediyelerin 2009 yılında Türkiye genelinde toplam bin 758 faaliyetin gürültü açısından denetlendiğine işaret edilerek, bunların 766 adedinin işyeri-atölye imalathane, 717 adedinin eğlence yeri ve 58 adedinin sanayi tesisleri olduğu ifade edildi.

-''BETON KIRICISI KADAR GÜRÜLTÜ''-

Bir eğlence yerinden kaynaklanan gürültü seviyesinin 90-100 dBA arasında değiştiği,arka plan gürültüsünün de 60-65 dBA belirlendiği kaydedilen açıklamada, eğlence yerinden kaymaklanan gürültü ile arka plan gürültüsü arasındaki farkın 30-35 dBA olarak tespit edildiği belirtildi.

Açıklamada, ''90-100 dBA arasında gerçekleşen eğlence yerinden kaynaklanan gürültüye elle tutulan beton kırıcıları ve deliciler, matkap, çim biçme makinesi gibi gürültü kaynakları örnek verilebilir'' denildi.

İstanbul kıyı şeridinde yaşayan halkın yüzde 87'sinin kıyıdaki eğlence yerlerinin çıkardığı gürültüden rahatsız olduğu, yüzde 17'sinin gürültü kirliliği sebebiyle ruhsal problem yaşadığı ifade edilen açıklamada, Boğaz'daki eğlence yerlerinin Haziran 2010 tarihi itibariyle 10 tesisten 5'inin Açma ve Çalışma Ruhsatı'nın olmadığı, yine 10 tesisten 9'unun Canlı Müzik İzni bulunmadığının, 10 tesisten 7'sinin Turizm İşletme Belgesi bulunmadığının tespit edildiği vurgulandı.

-''YETKİ BAKANLIKTA''-

Çevre Kanunu'nun 12. maddesi ile bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisinin Bakanlığa ait olduğuna işaret edilen açıklamada, Çevre Kanunu ve bu Kanun uyarınca yayımlanan yönetmeliklere aykırı davrananlara Bakanlığın bir defaya mahsus olmak üzere esasları yönetmelikle belirlenen ve 1 yılı aşmamak üzere süre verilebileceği, süre verilmemesi halinde derhal, süre verilmesi durumunda, bu süre sonunda aykırılık düzeltilmez ise Bakanlık tarafından kısmen veya tamamen faaliyetinin durdurulabileceği kaydedildi.

Açıklamada, ''Kanun ve Yönetmeliklerin Bakanlığa yüklediği mesuliyetler gereğince gürültü ile mücadeleye kesin bir kararlılıkla devam edilecektir'' denildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber