Aciller S.O.S veriyor

Haber Giriş : 05 Mart 2005 13:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık denince ?akan sular durur...'

Çünkü, sağlık da, hastalık da insanlar için. Kimsenin, yarın ne olacağı bugünden belli mi? Elbette değil. Allah korusun, acil müdahaleyi gerektiren bir sağlık sorununda başvuracağımız tek adres, en yakınımızdaki hastanenin ?ACİL SERVİSİ'dir. O dakikadan sonra, sağlığımızı hatta ve hatta yaşamımızı görevli doktorların bilgisine ve becerisine teslim ederiz. Etmek de zorundayız...


KİM DENETLİYOR?

PEKİ, koskoca bir metropol, şehr-i İstanbul'da, sadece ve sadece 15 (yazıyla on beş) ?ACİL TIP UZMANI'nın olduğunu biliyor musunuz? Yani, acil müdahaleyi gerektirecek ve bir çok uzmanlık alanının içine giren sağlık sorunu varken, bu tür durumlarda acil müdahaleyi yapacak eğitimi almış olan uzman, İstanbul'da ister inanın ister inanmayın on beş kişi!.. Sadece bununla kalsa iyi. Acil servislerin çoğunda yeterli donanım yok!.. Çoğunda, bir KALP KRİZİ vakasına müdahale edebilecek ŞOK CİHAZI yok!.. Hergün özel hastanelerin sayısı (mantar gibi) artıyor... Önüne gelen özel hastane açıyor. Ancak, bu hastaneleri DENETLEYEN YOK!!!


İRKİLDİM VE KORKTUM!

GEREK devlete, gerek bir vakıfa, gerekse de özel bir işletmeye ait olan bir hastanede kurallar gereği mutlaka ama mutlaka bir acil servis ünitesinin olması gerekiyor. Ancak tabelasında ?acil servis!' yazan her hastaneye de güvenmemek gerekiyor. Çünkü, pek çoğunda ne yeterli donanım var ne de bilgili personel!.. ?Yalan' diyen varsa beri gelsin... Yaptığım araştırma sırasında irkildim!.. İrkilmeden de öte KORK-TUM!!! Artık, şeker komasındaki hastayı apandist ameliyatına sokan hastane mi istersiniz, yoksa 42 derece ateşle yanan yavrucağı ?sapasağlam' diyerek evine göndereni mi? Peki, ?İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?' diyeceksiniz, ama malesef öyle!..


KİMLERE EMANET

SAĞLIK Bakanlığı, acil servislerde uyulması gereken kuralları tek tek belirlemesine ve ilgili kurumlara bildirmesine karşın, ne acıdır ki bu kurallara ?UYMA ZORUNLULUĞU' getirilmemiş!.. Yani bırakın Anadolu'nun ücra bir köşesindeki, imkanları kısıtlı hastaneyi, İstanbul'un göbeğindeki hastanelerin ambulanslarında bile acil müdahale ekipmanı eksik ya da hiç yok!.. Bu eksikler sadece donanım eksikliği ile de kalsa iyi... Hayatımızı teslim ettiğimiz uzmanların, bilgi ve beceri seviyesi de belirsiz!..


SUDAN UCUZ HAYAT

ACİL müdahale uzmanı hekimlerin yetersiz olması nedeniyle, 24 saat açık kalması zorunlu olan bu birimlerde hastalara pratisyen hekimler, asistanlar ya da uzmanlık sınavına hazırlanan doktorlar müdahale ediyor. Onlar görevlerini ellerinden geldiğince iyi yapmaya çalışıyor olabilir, bundan kesinlikle şüphemiz yok... Ancak, en küçük bir hatada risk altında olan ?insan hayatı' olunca, bu konunun üzerinde bir kere değil bin kere durmamız gerekiyor...


TABELAYA ALDANMAYIN

?PEKİ, altı aylık bir asistan ya da jinekolog, kalp krizi, beyin travması geçiren bir hastaya nasıl acil müdahalede bulunabilir?' şeklindeki soruma Türkiye Acil Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Oktay bakın nasıl yanıt veriyor:

?Daha önce acil tıp uzmanlığı olmadığı için acil servislerde hekimler nöbetler şeklinde görev yapıyordu. Ancak eğitimi bu dalda olmadığı için yeterli olamaz.'

Hekim böyle bir hastayla karşılaştığı zaman ilgili bölümün uzmanına danıştığını, acil tıp uzmanlığında ise durumun biraz farklı olduğunu belirten Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr Cem Oktay, ?Acil tıp uzmanı gerekli müdahale konusunda kararları kendi verir. Türkiye genelinde devlet ve özel hastanelerin sayısı yaklaşık 1000'i buluyor. Hepsinin de bir acil servisi var. Ancak belli standartların olması gerekiyor. Henüz belirli bir kriter yok. Sağlık Bakanlığı bu konuda çalışma yapıyor. 1993 yılında acil tıp uzmanlığı kabul edildi. 1998 yılında da ilk mezunlarını verdi. Mezun sayısı ise 200...' dedi. Öğretim üyesinin de dikkat çektiği gibi acil müdahaleye pratisyen ya da uzman hekim belirli bir noktaya kadar müdahale edebiliyor. Bu konuda ne derece yeterli ve yetkili olduğunu ise tartışmaya bırakıyor...


SORUN HEKİM Mİ?

İŞİN özü şu: 1993 yılından beri bazı Tıp Fakülteleri'nde sadece acil servislerde hizmet vermek için uzman yetiştiren bir ana bilim dalı var. Ancak burada yetişen gençler tüm hastanelerimizin ihtiyacını karşılamaktan çok uzak. Yani onlar okullarını bitirip göreve başlasalar bile, sağlığımız uzunca bir süre daha pratisyen ve nöbetçi uzman hekimlerin ellerinde. Onlar zor çalışma koşullarına karşın, özveriyle ellerinden geldiğince görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar. Artık ne kadar olabiliyorsa... Onların bilgisinin ve enerjisinin yetmediği yeri ise, her zaman gözyaşı dolduruyor!..

BUGÜNE KADAR HEP AMA HEP BÖYLE SÜREGELDİ... YA ŞİMDEN KELLİ!..

Sadettin Teksoy/Star

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber