Ömer Dinçer: Denetimde iyi bir planlamaya ihtiyaç var
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer topyekün yönetim anlayışında, yöneticiler, kamu hizmeti ve devlet memurlarında, hizmeti satın alacak vatandaşlarla ilgili anlayışın gözden geçirilmesi gereğine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
''Değişmek hiç kolay olmayacak. Pek çok alanda yeni direnişlerin ortaya çıkacağının bilinmesinde yarar görüyorum'' diyen Dinçer, değişimi başlattıklarını, yavaş yavaş da ilerlediklerini bildirdi.
Dinçer, Dedeman Oteli'nde düzenlenen ''Türk kamu iç mali kontrol sisteminin uluslararası standardlar ve AB uygulamaları ile uyumlaştırılması'' konulu konferansın açılışında yaptığı konuşmada Türk kamu yönetim sistemi modern dünya ile yarıştırılmak isteniyorsa, idealle yola çıkılmak zorunda olunduğunu kaydetti.
Dinçer, dünyadaki iyi modellerin ele alınması gerektiğini anlatırken, şöyle konuştu:
''İç denetim mekanizmasının yürütülmesinde, çok ciddi bir danışmanlık ve rehberliğe ihtiyaç var. Sadece inceleme ve denetimle değil, aynı zamanda yol gösterici olması gerekir. Bundan sonra kamu yönetiminde, mekanik bir yapı içinde karşı karşıya kalınan sorunları aynı tepkilerle çözen bir örgüt ve yönetim modeli yerine, daha modern bir örgüt modeli, hatalarını öğrenen ve gideren bir örgüt modeline doğru gidilmelidir.''
''PERFORMANSA DAYALI MEKANİZMA İŞLETİLMELİ''
Dinçer, klasik denetim modelinden modern denetim modeline geçişin önemine de işaret ederken, şöyle devam etti:
''Yönetim modelinde kişilerin ideolojilerine, düşünce yapılarına, etnik yapılarına ve inanışlarına göre değil, sadece onların iş ortamında yaptıkları ve performansa dayalı bir mekanizma işletilmelidir. Bunu başarmak çok kolay olmayacak. Çünkü kamu yönetim sisteminde yeni bir değişim demektir. Değişim olmaksızın sadece kanunları değiştirmek, sadece bu işi yapacak insanları yeniden görevlere getirerek başarmanın imkanı olmaz.'' Topyekün bir yönetim anlayışı, yönetici, kamu hizmeti, devlet memurunun, hizmeti satın alacak vatandaşla ilgili anlayışında gözden geçirmeye ve yeniden tanımlamaya ihtiyaç bulunduğunu anlatan Dinçer, şunları söyledi:
''Bunu gerçekten başarabilirsek, bu değişim sürecinin ortaya çıkaracağı pek çok sorun için kararlı davranabilirsek, sonuç alacağız. Değişmek hiç kolay olmayacak. Pek çok alanda yeni direnişlerin ortaya çıkacağını, bu değişimi yapmak isteyenler için gerçekte ciddi bir direnişin olacağının bilinmesinde yarar görüyorum. Bu değişimi yapmaya çalışanların bunu bilmesinde yarar görüyorum.
Bu açıdan bakıldığında, biz değişimi başlattık. Gördüğünüz gibi yavaş yavaş da ilerliyoruz. Zaman içinde daha çok mesafe almamıza zemin hazırlayacak. Yeter ki yönetimler kararlı davransınlar, eğitim proğramlarını başarıyla yürütsünler, başarılı yöneticileri ödüllendirsinler.''
ÖNCEDEN PLANLAMA'NIN ÖNEMİ
Bu arada denetimin en temel özelliğinin, ''önceden planlama'' yapılması olduğunu ifade eden Dinçer, Türk kamu yönetim sisteminin en ciddi eksikliklerinden birinin de, böyle bir düzene sahip olmayışı olduğunu kaydetti.
Türkiye'de yapılan denetimin modern bir sistemin gerektirdiği bir denetimden çok, sadece hukuki usullere uygunluk denetimi olduğunu vurgulayan Dinçer, şunları kaydetti:
''Denetim için plana ihtiyaç var. Bu anlamda hedeflerin, ilkelerin ortaya konması gerekir. İç denetim, örgüt içinde hataların önlenmesi, ortaya çokmadan farkedilmesi, risk ve zayıflıkların farkedilmesi, yönetim sistemlerinin geliştirilmesini amaçlayan bir denetimdir.
İç denetim, mali denetimi ve performansa dayalı denetimi de içine almalı. Denetim hatalarının önlenmesinde erken uyarı sistemlerinin ortaya konması gerekir. Eğer herhangi bir sistemde erken uyarı yoksa ancak hatalar gerçeleştikten sonra görebilirsiniz.'' Dinçer, sistem içinde hukuka uygunluk denetimi yapılıyorsa, hatalarla beraber ancak belirli durumlarda eksikliklerin görülebildiği ve zarar ortaya çıktıktan sonra keşfedilebildiğini vurgularken, ''halbuki iç denetim vasıtasıyla erken uyarı sistemleri konabilirse, hatalar gerçekleşmeden görme imkanımız olur'' dedi.
Milliyet