YÖK Başkanı Özcan: İşsizlik değil mesleksizlik sorunu var

YÖK Başkanı Prof. Dr. Ziya Özcan, Özel Ünvan Meslek Eğitim Kursu Tıp Sekreterliği öğrencileriyle kahvaltıda bir araya geldi.

Ankara Beşevlerde bir simitçide gerçekleştirilen kahvaltıya, kursa katılan 10 öğrenci ve öğretmenleri katıldı. Tıp Sekreterliği Kursu öğretmeni Gürbüz Baştuğ, bölümlerinin içeriği ve eğitimleri hakkında Özcan'a bilgi verdi.

Emlakçılıktan, avcılığa kadar geniş bir alanda ders branşlarının bulunduğunu anlatan Baştuğ, halkla ilişkiler ve tıp sekreterliği dersleri de verdiklerini kaydetti.

Kurumlarda ihtiyaç duyulan alanlarda kurs programları düzenlediklerini belirten Baştuğ, "Eğitim ayağında en yüksek noktada bulunan kişilerden olmanız dolayısıyla sizinle bir araya gelmek istedik. Arkadaşlarımızın sizin tecrübelerinizi dinlemesini sağlamak için girişimde bulunduk. Bizi kırmadığınız ve ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim" dedi.

Özcan da meslek kurslarına katılanların durumunu öğrenmek istediğini, "Kimler buralara gider, neler öğrenirler, ne kadar öderler kurs için? Kurs bittikten sonra durumlarında bir iyileştirme olur mu, olmaz mı? Sertifika programlarıyla ilgili hep merak ettiğim şeyler olmuştur. Ben de bu buluşmadan faydalanacağımı düşünüyorum" diye konuştu.

Baştuğ da çalışanlar olduğu kadar çalışmayan öğrencilerin de bulunduğunu, geleceğe dönük bir meslek edinmek isteyen kişilerin bu tür kursları tercih ettiğini söyledi. İşe başlamak isteyenlerden sertifikalar istendiğini, sadece bir bölümden, meslek lisesinden mezun olmanın yeterli olmadığını dile getiren Baştuğ, şöyle devam etti: "Herkes yanındaki kişiyle rekabet içinde. Gençler bu rekabette bir adım öne geçme düşüncesinde. Bizler de bu anlamda yardımcı olabilmek için çalışıyoruz.

Bakış açılarını etkileme ve değiştirme gayretindeyiz. Ücretsel anlamda çalışanların gelir durumlarını çok etkilememek için bir ücret politikası izliyoruz.

Tıp sekreterliği kursu 9 ay sürüyor. 4.5 ayı pratik, 4.5 ayı staj olarak gerçekleşiyor. Hastanelerde, özel ve devlet hastanelerinde staj imkanı sunuyoruz.

Kendileri de tercih edebiliyor biz de yönlendirmeler yapabiliyoruz. 9 aylık kursun maliyeti 800 TL civarında. Hafta içi ve hafta sonu programlarımız var.

Kurs sonunda sınavlarımızı yapıyoruz ve MEB onaylı sertifika veriyoruz." -ÖĞRENCİLERİ DİNLEDİ- Özcan, bir araya geldiği öğrencilerin hepsini dinleyerek, kursa neden katıldıklarını ve beklentilerini sordu. Öğrenciler de beklentilerinin daha kolay iş bulmak olduğunu ifade ederek, amaçlarının tıp sekreterliği konusunda uzmanlaşmak olduğunu kaydetti.

Kursa katılan Funda Kandemir, tekstil bölümü mezunu olduğunu, alttan kalan dersleri nedeniyle üniversite eğitiminin yarım kaldığını belirterek, "Okulu bıraktıktan sonra hastanede çalışmaya başladım ve sağlık sektörünü sevdim. Tıp sekreterliği dahil, bir yerlere gelmek istiyorum" dedi.

Kandemir'in "meslek lisesi yerine düz lise mezunu olmayı tercih ederdim" sözleri üzerine Özcan, "O eskidendi üniversite kapısı kapalı olduğu içindir. Şimdi bütün kapılar açıldı. Puan farkı azaldı, neredeyse yok gibi bir şey" dedi.

Fatma Dölek de meslek lisesi muhasebe bölümü mezunu olduğunu ifade ederek, alanda uzmanlaşarak taşrada görev yapmak istediğini dile getirdi.

Öğrenciler, Özcan'a kendilerine zaman ayırdığı için teşekkür etti. Sohbet sırasında simit cafeye ilk kez geldiğini belirten Özcan'a öğrencilerden biri kaşarlı simidi denemesini tavsiye etti. Bunun üzerine kaşarlı simidi tadan ve çok beğendiğini ifade eden Özcan, yanındaki öğrenciye de ikram etti.

-"SERTİFİKA PROGRAMLARI ÖNEMLİ"- Sertifika programını düzenleyen kuruluşun yaptığı işin çok önemli olduğunu vurgulayan Özcan, "Türkiye'de herkes konuştuğu zaman çok ciddi bir işsizlik sorunu olduğunu söylüyor. Aslında memleketimizde çok fazla işsizlik sorunu yok bence, ama memleketimizde çok ciddi mesleksizlik sorunu var" dedi.

Öğrencilerin mesleki yetenek kazanmak için bu tür kursları tercih ettiğini anladığını belirten Özcan, şöyle devam etti: "Avrupa'da da Bologna süreci diye bir süreç devam ediyor. Bu sürecin en önemli unsurlarından biri 'hayat boyu öğrenmedir.' Hepinizi tebrik ediyorum, çok önemli bir iş yapıyorsunuz. Biliyorsunuz, Milli Eğitim Bakanlığı lise çeşitliliğini ortadan kaldırmaya karar verdi. Bu da olursa, insanlar artık nereye gideceklerini, ne yapacaklarını çok iyi bilecekler. Mesleğe yönelen öğrencimiz sanıyorum çok olacak. Biz, mesleki ve teknik liseden gelen öğrenciler için üniversite kapısını araladık. İsteyen biraz fazla çalışırsa, güçlükleri aşanlar kendilerini kolayca üniversiteye atabilirler. Orada öyle bir umut ışığı çıktı.

Bir taraftan böyle güzel sertifika programlarımız sürüyor Türkiye'de inşallah liseden mezun olup da iş bulamamış bütün arkadaşlarımızı bu tür programlardan geçirip onları da sertifika sahibi yapabilirsek zannediyorum çok büyük bir sorunu Türkiye'de halletmiş olacağız." Türkiye'de ihtiyaç duyulan pek çok alanda Avrupa'da ve ABD'de de ihtiyaç bulunduğuna işaret eden Özcan, "Mesela buradaki arkadaşlarımız bir yabancı dil bilseler. İngilizce'ye hakim olsalar, verilen sertifikaları da Avrupa'daki herhangi bir akreditasyon kurulundan akredite ettirsek size Avrupa yolu da dünya yolu da açık olacak. İşte bundan sonraki adım bu olmalı. Öğrencilere yabancı dil kazandırmak çok önemli" diye konuştu.

Yabancı dil konusunun halledilemediği için dünya ile bütünleşmenin zor olduğunu dile getiren Özcan, "Keşke ilkokuldayken güzel İngilizce programları başlatsak da bu sorunu çözsek. Sıkıntımız var bu konuda nasıl aşacağımızı düşünüyorum, bir türlü kolay çıkış yok. Meşakkatli bir yol bu. Küçük yaşta yabancı dile yönlendirsek çok iyi olur gibi geliyor. Bizim gibi öğrenmesinler biz çok zor öğrendik. Küçükken başlasalar çok kolay öğreniyorlar, bunu sağlamalıyız gibi geliyor. Bizim de gelecek nesillere borcumuz bu olmalı" şeklinde konuştu.

YÖK Başkanı Özcan, sohbetin ardından öğrencilerden biriyle tavla oynadı.