Türk Eğitim-Sen çalışan kadınların sorunlarını araştırdı

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Mart 2011 13:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla bir anket çalışması gerçekleştirdi. Ankete göre çalışan kadınların en büyük sorununun 'ayrımcı tutum ve davranışlar' olduğunu ifade ederken, ankete katılan çalışan kadınların yüzde 42.7'si de eşi tarafından fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtti.

İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Trabzon, Erzurum, Eskişehir, Antalya, Diyarbakır, Van ve Kayseri il merkezlerinde MEB merkez teşkilatı, taşra teşkilatı, İlköğretim, Ortaöğretim, Yükseköğretim ve Kredi Yurtlar Kurumu'nda çalışan kadınları kapsayan anket çalışmasına 994 kişi katıldı. Katılımcıların yüzde 68.7'si evli, yüzde 31.2'si ise bekar. Ankete katılan kadın eğitimcilerin, yüzde 33.3'ünün iki çocuğu, yüzde 24.5'inin bir çocuğu, yüzde 5.3'ünün üç çocuğu, yüzde 36.2'sinin ise çocuğu

bulunmuyor. Ankete katılanların yüzde 45'i yükseköğretimde, yüzde 24.2'si ilköğretimde, yüzde 16'sı ortaöğretimde, yüzde 9.7'si Bakanlık merkez teşkilatında, yüzde 4.6'sı da Yurt-Kur'da çalışıyor. Ankette kadın eğitimcilere çalışma hayatının evliliğe etkileri konusunda ne düşündüklerini soruldu. Buna göre, ankete katılanların yüzde 58'i kendini ekonomik yönden güvencede hissettiğini, yüzde 10.8'i kendi ailesi, eºinin ailesi ve çocuklar?ndan sayg? gördü?ünü, yüzde 8.4'ü aile içi kararlara

daha fazla katıldığını, yüzde 19.6'sı da çalışma hayatının evliliğe etkisi konusunda yukarıdaki tüm maddelere katıldığını ifade etti.

Ankete kat?lanlara kad?nlar?n toplumsal hayatta karº?laºt?klar? en önemli sorunlar da yöneltildi. Buna göre; ankete kat?lanlar?n yüzde 38.6'sı "erkek hegemonyası" (baskınlığı, üstünlüğü), yüzde 11.5'i "cinsiyet ayrımcılığı", yüzde 10.2'si "ºiddet ve taciz", yüzde 9.4'ü "eğitim-öğretim imkânlarından yeteri kadar yararlanamamak", yüzde 7.6'sı "çalışma hayatında orta/üst düzey yönetici olamamak", yüzde 7.5'i "yetersiz kadın istihdamı", yüzde 6.5'i "hepsi", yüzde

1.8'i "diğer" cevabını vermiş, yüzde 6.7'si de birden çok değişik görüş ifade etmiştir. Birden çok değişik görüş ifade edenlerin erkek hegemonyası, cinsiyet ayrımcılığı, şiddet ve taciz görüşlerinde yoğunlaştığı görüldü.

Kadın eğitimcilere, "Kadın olarak çalışma hayatında yaşadığınız en büyük sorun nedir?" diye soruldu. Buna göre; ankete katılanların yüzde 32.7'si "ayrımcı tutum ve davranışlar", yüzde 30.8'i "çalışma saatleri ve koşulları", yüzde 18.4'ü "mesleki yükselme ve terfilerde yaºanan sorunlar", yüzde 5.9'u "sözlü, fiziki taciz, baskı ve dayatmaya maruz kalma", yüzde 2.6'sı "sözlü ve fiziki ºiddet", yüzde 2.9'u da "diğer" cevabını verirken, yüzde 5.4'ü de birden çok

değişik görüş ifade etti.

Ankete katılan kadınlara fiziksel şiddete maruz kalıp kalmadıkları sorusu yöneltildi. Buna göre; ankete katılanların yüzde 42.1'i eºi, yüzde 32.7'si kendi akrabaları, yüzde 11.2'si eºinin akrabalar?, yüzde 3.7'si çocukları tarafından fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade etti. Kadın çalışanların yüzde 15.8'i görev yaptığı birimde sözlü ya da fiziki tacize maruz kaldığını, yüzde 84.2'si ise görev yaptığı birimde sözlü ya da fiziki tacize maruz kalmadığını belirtti. Fiziki ya da sözlü tacize

maruz kaldığını belirten kadın eğitim çalışanlarına, "Bu davranışa kim tarafından maruz bırakıldınız?" sorusunu üzerine, yüzde 55.5'i idareciler, yüzde 14.5'i öğrenciler, yüzde 11'i öğretmenler, yüzde 8'i veliler tarafından fiziki ya da sözlü tacize maruz kaldığını belirtti. Bu soruya "diğer" cevabı verenlerin oranı ise yüzde 11 oldu. Ankete katılanların yüzde 19.4'ü baºar?lar?n?n küçümsenip sözünün kas?tl? olarak kesilmekte oldu?unu düºünürken, yüzde 80.6'sı başarılarının küçümsenip

sözünün kasıtlı olarak kesilmekte olduğunu düşünmüyor. "Kurumda/okulda hissettiğiniz psikolojik baskı nedeniyle işe gitmek istemediğiniz günler oluyor mu?" sorusuna ankete katılanların yüzde 37'si "evet" derken, yüzde 63'ü "hayır" cevabını verdi.

ANKETE KATILAN EĞİTİMCİLERİN YÜZDE 50.2'Sİ "EVDE HER İŞ ORTAK YAPILMALIDIR" GÖRܪÜNDE

Kad?n çal?ºanlara "Evdeki sorumluluk paylaº?m? konusunda ne düºünüyorsunuz?" sorusunu yönelttik. Buna göre; ankete katılanların yüzde 50.2'si "her iº ortak yap?lmal?d?r" derken, yüzde 29.9'u erkeğin ve kadının yapacağı işlerin farklı olduğunu düşünmekte, yüzde 16'sı "kadın yapamayacak durumda olduğunda erkek yapmalıdır", yüzde 2,6'sı da "ev iºleri tamamen kad?nlara aittir" görüºlerini ifade etmiºlerdir. Bu soruya "diğer" cevabı verenlerin oranı yüzde 1,3'tür.

Ankete katılanlara aile içinde kararlara katılım durumlarını soruldu. Buna göre ankete katılanların yüzde 78,9'u "ortak hareket ederiz", yüzde 8,4'ü "kararları ben alırım, ancak eşime de danışırım", yüzde 7,1'i "bütün kararları ben alırım", yüzde 4,1'i "ev içi meselelerde eºim karar verir ama di?er kararlara kar?ºmaz", yüzde 1,5'i de "diğer" cevabını verdi.

AİLEDE EN ÇOK TARTIŞMAYA YOL AÇAN KONU GİYİM-KUŞAM HARCAMALARI

Ankete katılanlara aile içinde en çok tartışmaya yol açan konular da soruldu. En çok tartışmaya yol açan konuların başında ise yüzde 29.7 ile giyim harcamaları ilk sırada yer aldı. Diğer tartışmaya yol açan konuları ise yüzde 21.7 eğlence, dinlenme, tatil harcamaları, yüzde 14,4 elektrik su gaz gibi sabit giderler konusu oluşturdu.

Eğitimcilere kadın sorunlarını çözmek için en çok hangi konuya öncelik verilmesi gerektiği sorusuna karşılık, ankete katılanların yüzde 26,2'si 'kadın-erkek ayrımcılığının önlenmesi', yüzde 18,5'i "eğitimde fırsat eşitliğine önem verilmesi", yüzde 17,2'si "kadın istihdamının artırılması", yüzde 16,8'i "kadının siyasal yaşama daha fazla katılımının sağlanması", yüzde 11,9'u "hepsi", yüzde 2,3'ü de "diğer" cevabı verirken, yüzde 7'si birden çok değişik görüş bildirdi. Anket sonuçları ile

ilgili açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, kadın çalışanların toplumsal, aile ve çalışma hayatında birçok sorunu bulunduğunu belirterek, "Ulu Önder Atatürk, Türk kadınına çok önemli kazanımlar sağlamıştır. Ancak bugün geldiğimiz noktada kadınlarımızın birçok sorunu bulunmaktadır. Kadın sorunlarının ortadan kaldırılması için öncelikle kadın-erkek ayrımcılığına son verilmesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın istismarının önlenmesi, eğitime gereken önemin verilmesi, kız çocuklarının

okullaşma oranlarının artırılması, kadın istihdamının artırılması, kadının çalışma hayatında etkin olmasının sağlanması, kadının karar mekanizmalarında yer alması ve siyasal hayata katılımının sağlanması gerekmektedir. Bunları gerçekleştiremediğimiz sürece kadınlarımız, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü buruk kutlayacaktır" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber