Eğitim çalıştayı sonuçları...

Haber Giriş : 11 Nisan 2005 10:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mülki İdare Amirleri, STK'lar ve Milliyet Gazetesi 2005 Eğitim Çalıştayı'nda 'eğitim sorunları' tartışıldı. İlk tesbitler Yatılı bölge okulları ve kızlar üzerineydi.
Özellikle Yatılı İlköğretim Bölge Okulları'nın sorunları ve kız çocuklarının okula gönderilmemesinin nedenlerini inceleyen Çalıştay, çözüm önerilerini de ortaya koydu.
Milliyet-ÇYDD işbirliği ile yapılan Çalıştay'da, Mülki İdare Amirleri, YİBO'larin sayılarının artması gerektiğini belirtirken, var olanlardaki olumsuz koşulların da acilen düzeltilmesine dikkat çekti.

Taşımalı eğitimin de artık bir sorun haline dönüştüğünedn yakınan vali ve kaymakamlar, sistemin "rant kapısı" haline geldiğini ve güvensiz araçlarla taşıma yapıldığını söyledi.

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde törelerin, ağalık ve şıhlık sistemlerinin eğitimi de olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Mülki İdare Amirleri, bulunacak çözümlerin bölge gerçekleri göz önüne alınarak uygulanması gerektiğini belirttiler. İşte sorunlar ve çözüm önerileri...

Yurttan yükselen sesler...

  • Elif Nur Tandoğan (Hacıbektaş Kaymakamı - Nevşehir): Kız çocuklarımızın kaderinin değişmesi, toplumun kaderinin değişmesi demektir. Kadınlarımızın daha eğitimli olması, toplumsal yaşamın her alanında daha etkin olması, ülkemizde demokrasinin barış ve hoşgörünün egemen olması demektir.
  • Ozan Balcı (Eruh Kaymakamı - Siirt): Türkiye'de insanlar kız çocuklarını okula göndermek istemiyor. Ancak insanları inandırmamız ve onlara umut vermemiz gerekiyor.
  • İlhami Aktaş (Tercan Kaymakamı - Erzincan): YİBO'ların ve köy okullarının fiziki koşulları kötü. Öğrencileri özendirecek şartlar yok. Çocuklar soba yakmaktan tuvalet temizlemeye kadar pek çok işi yapıyor. Onları köyde yaşadığı ortamdan daha kötü bir yere çağırıyoruz.
  • Şaban Acar (Muş Vali Yardımcısı): Devamsızlık nedenleri arasında okul, derslik ve özellikle kız çocuklarına yönelik pansiyon eksikliği başta geliyor. Başörtüsü ve 'Kızlardan bir şey olmaz' zihniyeti de çok önemli bir sorun.
  • Ekrem Ballı (Eskişehir Vali Yardımcısı): Sorunların nedenleri büyük ölçüde göçlerle gelenler, mevsimlik tarım işçilerinden kaynaklanıyor. Gelir seviyesi düşük aileler kız çocuklarını gelir getirici işlerde kullanıyor.
  • Recep Soytürk (Taşköprü Kaymakamı - Kastamonu): Feodal yapı, şıhlık müessesesi etkili oluyor. Önderler, feodal yapının, dini baskılarının zedelenmemesi için 'Okula gitmeyin' diyor. Türkçe konuşamayan çocuklar var.
  • Nurullah Çakır (Kaş Kaymakamı - Antalya): Kaş'tan önce Doğu Beyazıt Kaymakamı'ydım. Ana sorunların başında fiziki koşullar geliyor. Anneler - babalar eğitimsiz. Öğretmenler moralsiz. Kültürel ve sosyal etkinlik hiç yok.
  • Mestan Yayman (Kavaklıdere Kaymakamı - Muğla): Daha Önce Batman'daydım. Çocuk yaştaki kızlarımız anne oluyor. Türkiye nüfusunun yüzde 36'sı yoksul. Sokak çocukları sayısı her geçen gün artıyor.
  • Mümin Heybet (Şarköy Kaymakamı - Tekirdağ): Kızların okullaşması sorunu, kadının eğitiminin bir parçası. Asıl amaç, kadının toplumsal işlevselliğinin artırılması.
  • Davut Gül (Şirvan Kaymakamı - Siirt): Küçük yaşta çocuklar YİBO'lara gönderilmiyor. Aile kendi yanında okumasını istiyor. YİBO'lardaki koğuş sistemi de eğitimi olumsuz etkiliyor.
  • Tuğba İnan (Altınyayla Kaymakamı - Sivas): Erken evlenme, tarımda işçilik kız çocuklarının okula gitmelerini engelliyor. İşsizlik ve istihdam problemi nedeniyle gelecekle ilgili umut yok.
  • İrfan Demiröz (Bozdoğan Kaymakamı - Aydın): YİBO'larda yeterli eğitici yok. Doktor, sağlık görevlisi hiçbir zaman olmadı. Aileler doğal olarak çocuğunu göndermek istemiyor.
  • Kasım Esen (Kadıköy Kaymakamı İstanbul): 620 bin öğretmenin ve 20 milyona yakın öğrencinin Ankara'dan idare edilmeye çalışıldığı eğitim yapımız var. Eğitim aynı zamanda ideolojik mücadele alanı olarak algılanıyor.
  • Hasan Tanrıseven (İdil Kaymakamı - Şırnak): Bölgemizde donanımlı okullar, tecrübeli yöneticiler yok. Kız çocuğunun okutulması yönünde bilgi eksikliği var. Aileler bilinçli olmadıkları için çocuklarını okutmak istemiyor.

     YAPISAL SORUNLAR

    Ekonomik yetersizlik:
    İşsizlik en büyük sorun. Aile reislerinin doğru bir geçim kaynağı yok. O nedenle çocuğun eğitim yükünü kaldıramıyor. Ayrıca çocuk evin geçimi için çalıştırılıyor.

    Çok çocuklu aile yapısı:
    Aile planlaması yok. Kaymakamlara göre; aile başı çocuk ortalaması 7... Her evde en az 3 çocuk okul çağında.

    Mevsimlik\ geçici işçilik:
    Birçok aile hasat dönemlerinde tarlalarda çalışmak amacıyla başka illere gidiyor. Beraberinde çocuklarını götürdükleri için eğitimleri yarıda kalıyor.

    Göçer aileler:
    Bölgede çok sayıda belli ikametgâhı olmayan göçer nüfus var. Çadırlarda yaşıyorlar. Okul çağındaki çocukları kesinlikle eğitimden yoksun kalıyor

    Geleneksel yapı:
    a) Çocukları ev işlerinde kullanmak
    b) Erken evlilik
    c) Başörtüsü
    d) Yaşça büyük olma

    Feodal yapı (Ağa - şıh baskısı):
    Feodal yapı nedeniyle önder durumundaki kişiler, çevresindekilerin cehaletinden yararlanıyor. Kendi düzenini bu şekilde koruyacağına inanıyor, özellikle kızların okula gönderilmesini engelliyor

    Çocuğunu uzağa gönderme korkusu:
    Aileler evinin yanında okul olsa gönderecek. Ancak YİBO'lar uzakta olduğu için aileler özellikle küçük çocuklarını vermekten kaçınıyor.

    YİBO'lara güvensizlik:
    İlköğretim birinci kademedeki çocuklar kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Onlara yardım edecek yeterli sayıda hizmetli bulunmuyor. Ayrıca sağlık görevlileri de yok.

    Bağnazlık:
    'Kız çocukları okusa ne olacak', 'Okuyanlar ne yapıyor' gibi yanlış saplantılar, çocukların okula gönderilmesinde engel oluşturuyor.

    Kalabalık aile düzeni nedeniyle ders çalışma ortamının bulunmaması:
    Evler genellikle iki odalı. En az 10 nüfus yaşıyor. Aynı yerde yatılıyor. Misafir ağırlaması aynı odalarda oluyor.

    Türkçeyi konuşamama:
    Özellikle doğudaki çocuklar Türkçe bilmiyorlar. Deneyimsiz öğretmenler de bunun karşısında şaşırıyor. İletişim sağlanamıyor.

    DEVLET KAYNAKLI SORUNLAR

    Öğretmenler deneyimsiz:
    İlk öğretmenlik tecrübesini bu bölgede yapıyorlar. Bölgeyi bilmiyor, insanlarını tanımıyor, şartlar karşısında bocalıyorlar.

    Hızlı öğretmen sirkülasyonu:
    Zorunlu hizmet bölgesi olarak bakıldığı için gelen öğretmen gideceği günü bekliyor. Bölgeyi tanıdığında tayini çıkıyor.

    Öğretmenlerin yaşam koşulları çok kötü:
    Öğretmenlerin özellikle lojman sorunu had safhada. Çoğu okulda tuvalet, su yok.

    İl Milli Eğitim Müdürleri yetersiz:
    Müdürlük vasfına sahip olmayanlar müdür olarak bölge sorumluluğuna atanıyorlar. Sorunlar karşısında bocalıyorlar.

    MEB merkez yöneticileri ile bölge yöneticileri birbirlerini anlamıyor:
    Ankara'da yasa çıkarılırken, bölgesel farklılıklar dikkate alınmadığı için uygulamada sorun yaşanıyor.

    Vekil yöneticiler soruna sahip çıkmıyor:
    Bölgedeki vekil yöneticiler kalıcı çözüm üretmekte isteksiz davranıyorlar.

    YİBO'lar iyi yönetilmiyor:
    YİBO'lar özel kurumlar olarak ele alınmalı, yöneticileri ayrı kriterlerle belirlenmeli.

    Kadın yönetici çok az:
    Kızlara rol modellik yapacak kadın yönetici yok. Hemşire, ebe dışında çalışan kadın yok.

    Rehberlik hizmeti yok:
    Çocuklar özellikle YİBO'larda psikolojik bunalıma giriyor. Ancak sorunlarıyla ilgilenecek tek bir sorumlu yok.

    Öğretmenlerin motivasyonu düşük
    Olumsuz koşullar, sosyal kültürel faliyetler ve teşvik edici ödüllerin olmaması öğretmenleri boşluğa ve isteksizliğe itiyor.

    Yurt ve pansiyon yetersiz:
    YİBO'lardan çıkan öğrencilerin ortaöğretime devam etme şansları kalmıyor. Çünkü gidebilecekleri yatılı okullar yok.

    Okulların fiziki şartları çok kötü:
    Bölgedeki okulların büyük bölümünde tuvalet, su kalorifer yok.

    Taşımalı sistem sektör oldu:
    Taşımalı sistem bazı kesimlere rant kapısı oldu. Uygun olmayan araçlarla, uzak mesafeler yapılıyor.

    Siyasi nedenlerle yanlış yatırımlar:
    Siyasi kaygı ve baskılarla dağ başına bile okullar yapılmış. Bu nedenle boş olanlar var.

    ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
    Her kız çocuğuna burs sağlanmalı

  • Okul öncesi ile birlikte zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması.
  • Aile planlamasının devlet politikası olması, çok çocuğun önlenmesi.
  • MEB atamalarının dikkatli yapılması, mülki amirlerinin görüşünün alınması.
  • Bölgeye en az iki yıl deneyimli öğretmenlerin gönderilmesi.
  • Öğretmenlerin yaşam koşullarının acilen iyileştirilmesi (Özellikle lojman).
  • Eğitim süresinin mevsimlik işçiliğe göre bölge bazında düzenlenmesi.
  • Okula giden her kız çocuğuna burs desteği sağlanması.
  • YİBO ve PİO'lara öğretmen atamalarının farklı kriterlerle yapılması.
  • YİBO'ların ilköğretim ikinci kademeden (6. sınıf) başlaması, küçük çocukların aile yakınındaki okullarda okutulması.
  • MEB merkez ve yerel yöneticilerinin uyumlu çalışması.
  • Ailelerin eğitilmesi.
  • Kullanılmayan kamu binalarının tesbiti ve yurt ya da YİBO'ya dönüştürülmesi.
  • Merkez ilçe ve köylere kız yurtları yapılması.
  • Feodal liderlerin ikna edilmesi, kız çocuklarının okula gönderilmesi için çağrı yapmalarının sağlanması.
  • Kız öğrenciler için ilçelerde rol modeller olması yani kadın çalışan sayısının artırılması.
  • Batı bölgelerindeki okullarda yaz tatillerinde 10 - 15 günlük seminer/kurs düzenlenmesi.
  • Üniversite gençliğiyle bölge okulları öğrencilerinin buluşturulması.
  • Eğitimin sosyal etkinliklerle desteklenmesi (Folklor, resim, tiyatro vb.).
  • İngilizce eğitiminin öğretmen ve öğrencilere ulaşması, bilgisayar desteği sağlanması.
  • Kaynakların akılcı ve şeffaf kullanılması.
  • Okul yöneticilerinin, kızlarını okula göndermeyen ailelerle görüşerek ikna etmesi.
  • Medyanın Televole gibi programlar yerine, kızlara rol modeller öneren programlara ağırlık vermesi.
  • Milliyet

    Bu Habere Tepkiniz

    Sonraki Haber