Hemşireler, Kastamonu Daday Kaymakamlığı'nı mahkemeye verdi
Kastamonu'nun Daday ilçesinde cezaevindeki personel eksikliği, ilginç bir davanın sebebi oldu. Cezaevinde üst aramasında görevlendirilen hemşireler İlçe Kaymakamlığı'nı mahkemeye verdi.
Cezaevinde kadın infaz koruma memuru bulunmaması, mahkum yakını kadın ya da genç kızların ziyaretlerinde üst arama sorunu ortaya çıktı. Daday Cumhuriyet Başsavcılığı Kaymakamlıktan kadın koruma memuru talebinde bulunurken, Daday Kaymakamlığı, kendisinden istenen çözümü Daday Devlet Hastanesi'nde görevli hemşirelerde buldu. Ancak, cezaevindeki görüş günlerinde ziyaretçi kadınların üst aramasıyla görevlendirilen hemşireler, bu uygulamanın iş yasasına aykırı olduğu gerekçesiyle konuyu Sağlık-Sen aracılığıyla mahkemeye taşıdı. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 45. maddesi gereğince, memurların sınıfı dışında çalıştırılmayacakları, Sağlık Bakanlığı personelinin tutukevlerinde, üst arama faaliyetlerinde çalıştırılmaması gerektiğine ilişkin genelge bulunduğu, emsal yargı kararları olduğu belirtilerek, Kastamonu İdare Mahkemesi'ne açılan dava ilk etapta hemşirelerin lehine sonuçlandı ve mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
KARARA İTİRAZ EDECEĞİZ
Konuyla ilgili açıklama yapan Daday Kaymakamı Nevzat Karkacı, "Daday Cezaevi'nde bayan infaz koruma memuru bulunmamaktadır. Kaymakamlık olarak bizim görev alanımız cezaevinin dışıdır. Ancak, Cumhuriyet Başsavcılığının konunun çözülmesi isteği de var. Biz Kaymakamlık olarak cezaevi görüş günlerinde bayanların üst aramaları için Devlet Hastanesi'nde görevli hemşireleri görevlendirdik. Hemşireler mahkemeye gitti. İdari Mahkeme hemşireler lehine yürütmeyi durdurma kararı verdi. Daday Kaymakamlığı olarak, yürütmeyi durduran Bölge İdari Mahkemesi'ne itiraz hakkımız var, biz de bu hakkımızı kullanacağız" dedi.
KAYMAKAMLIĞIN İTİRAZI BEYHUDE OLUR
Kastamonu Sağlık-Sen Şubesi Başkanı Mehmet Öz ise, hemşirelerin tutukevlerinde, üst arama memuru olarak çalıştırılamayacaklarını belirterek, "Daday ve Araç ilçelerinde görev yapan sağlıkçılara nöbet tutturulduğunu biliyorum. Biz konuyu hukuki yollarda halletmeye çalıştık. Üyelerimiz açtıkları davaları kazandı ve biz de üstümüzde bulunan vebali attık. Hukukun verdiği karara hepimiz saygılı olmalıyız. Kaymakamların yapacakları itirazların beyhude olduğunu düşünüyorum. Konuyla ilgili genelgeler iyi okunmalı ve doğru yorumlanmalı" diye konuştu.