Sosyal hizmetler merkezi veritabanında toplanıyor
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, sosyal yardımlaşma ve sosyal hizmetlerin senkronize yapıya ulaşması gerektiğini ifade ederek, ''Bunu başarabildiğimiz zaman o zaman bugün yaşadığımız bir çok sorunu geride bırakacağımızı ve e-devlet sisteminde de Türkiye'de çok önemli bir model olacağımızı düşünüyoruz'' dedi.
Bakan Şahin, TÜBİTAK tarafından yürütülen ''Aile ve Sosyal Politikalar Bilgi Sistemi'' ön analiz çalıştayında, Türkiye'nin yeterince bilgiyi kullanan bir toplum olamadığından tarım ve sanayi devrimini ıskaladığını ifade etti.
Bu sebeple merkeze bilim ve teknolojiyi alan bir yönetim anlayışını benimsediklerini dile getiren Şahin, çalıştayda bilgiyi kullanan Türkiye'nin iyi yetişmiş beyinlerinin biraraya gelerek çalışmasının bunun bir göstergesi olduğunu söyledi.
TÜBİTAK'la birlikte geliştirilen Sosyal Yardım Bilgi Sistemi'nin (SOYBİS) hayata geçmesiyle 1 milyon evrağa ihtiyaç kalmadığını, vatandaşın günlerce süren evrak toplama eziyetinden kurtulduğunu anlatan Şahin, sistemle pek çok mükerrer yardımların önüne geçildiğini ve kötü niyetlilerin sistem dışında kaldığını ifade etti.
SOYBİS'ten daha geniş uygulama alanı yaratan Bütünleşik Sosyal Yardım Sistemi'ne evde bakım, özürlülerle ilgili hizmetler gibi pek çok hizmetin de entegre edildiğini belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sosyal yardımlaşma ve sosyal hizmetlerin senkronize yapıya ulaşması gerekiyor. Sosyal hizmetlerde de sosyal yardımlaşmada yakaladığımız ve geliştirmeye çalıştığımız sistemi entegre etmemiz gerekiyor. Bunu başarabildiğimiz zaman o zaman bugün yaşadığımız bir çok sorunu geride bırakacağımızı ve e-devlet sisteminde de Türkiye'de çok önemli bir model olacağımızı düşünüyoruz.''
Özürlülere, şiddet mağduru kadınlara hızlı şekilde hizmet ulaştırılması gerektiğinin altını çizen Şahin, ''İşte bu yüzden bu çalıştayın sonunda çıkacak rapor, beklemeye tahammülü olmayan (ben zor durumdayım yetişin) diyen 74 milyonun sesini duymaktır. Sorununu sorunum olarak görmek ve hızlı şekilde buna müdahale etmektir'' diye konuştu.
Bakan Şahin, pek çok alanda başarı hikayesi bulanan TÜBİTAK'ın sosyal alanda yürüttüğü projelerle geldiği noktanın, ülkenin katma değerinin, marka değerinin ve e-devlet değerinin yükseldiğinin bir göstergesi olacağını söyledi.
-Sistemi, belediyeler ve STK'lar da kullanacak-
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak da bir ay önce Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında ''Aile ve Sosyal Politikalar Bilgi Sistemi'' protokolünün imzalandığını dile getirdi.
Toplumda en çok çocukların, yetimlerin, kadınların, engellilerin, şehit yakınlarının ve gazilerin sosyal yardıma ihtiyacı olduğunu anlatan Altunbaşak, ''Sistemle, bu kesimlere sosyal hizmetleri en hızlı ve verimli şekilde götürmek için gerekli bilgiler veri sisteminde toplanacak'' bilgisini aktardı.
Altunbaşak, sistemin zaman içinde bakanlıkların dışında belediyeler ve sivil toplum kuruluşları tarafından da kullanılacağını, böylece bu kurumların kendi hizmetlerini sistem üzerinden verebileceklerini söyledi.
Ortak veritabanı sayesinde tüm kuruluşların sosyal hizmet alacaklarla ilgili bilgileri anlık olarak görülebileceğini belirten Altunbaşak, şöyle konuştu:
''Sosyal hizmetler ve yardımlar yakından takip edilebilecek. Kim ne kadar hizmet almış görülebilecek. Süreçler hızlanacak. Önemli bir konu da suistimallerin önüne geçilecek. Bazen basında görüyorsunuz belli suistimaller oluyor, bunlar minimize edilecek. Böylece tasarruflar sağlanacak. Daha çok kişiye hizmet götürme imkanı olacak. Önemli bir boyutu da vatandaşlar daha başvuru yapmadan onlara bu proje sayesinde ulaşmayı hedefliyoruz.''
-''Sosyal yardımlara objektif kriterler geliyor''-
Altunbaşak, sosyal yardım alacaklar için objektif kriterler içeren sosyal puanlama sistemi geliştirdiklerini belirterek, ''Bu objektif kriterlerden oluşan formül sayesinde yardımların yerine ulaşmasında gerçek ihtiyaç sahiplerinin tespitinde önemli bir etken olacak'' dedi.
Çalışmanın ilk aşamasında kriterlerin belirlendiğini anlatan Altunbaşak, ikinci aşamada bin 440 haneyle pilot çalışma yapıldığını, son aşamada ise 43 bin haneyle görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Altunbaşak, bu aşamanın tamamlanmasıyla muhtaçlık ve yoksulluk kriterlerinin daha objektif biçimde çıkarılmış olacağını kaydetti.
TÜBİTAK BİLGEM'de görevli proje yöneticisi yardımcısı Gülay Çelebi Başçı da toplantının ardından gazetecilere projenin detaylarına ilişkin bilgiler verdi.
Projeyle 14 kurumdan 25 ayrı bilgi sistemiyle entegrasyon sağlanacağını belirten Başçı, bu kapsamda aralarında Milli Eğitim, Sağlık, Adalet Bakanlıkları, SGK gibi kurumlarla işbirliği yapılacağını anlattı.
Başçı, sistemin uygulama alanlarıyla ilgili şu örnekleri verdi:
''Adalet Bakanlığı'ndan mahkeme süreci devam edenlerle ilgili çıkan kararların tümü sistem üzerinden takip edilecek. Annesi babası boşanmış çocuklar bir risk durumu. Bunların çeşitli ihtiyaçları olabilir veya çocukların psikolojik desteğe ihtiyacı oluşabilir. Bu durumda çocuklar veya anne babalar, kurumlara daha başvuru yapmadan sistemin otomatik olarak durumu tespit edip onlara bakanlık çalışanlarının ulaşması hedefleniyor.
Örneğin, şiddet görmüş bir kadın destek almış, sonra iyileşmiş, ailesinin yanına dönmüş, aradan zaman geçmiş ve tekrar şiddete uğramışsa bu durumun bütün detaylarını sistemden görebileceğiz. Bir kişi sisteme kaydı olduğundan itibaren tüm geçmişiyle birlikte sistem üzerinden kayıtları tutulacak. Veriler tüm hizmetler kayıt altına alınacak.''
Başçı, sistemin en önemli hedefinin vatandaşların ilgili kurumlara başvurmadan önce bakanlık yetkililerinin sosyal hizmet ihtiyacı olanlara ulaşması olduğunu sözlerine ekledi.