8 yıldır yurtdışından dönmeyen Rektör oğlu'nun macerası...

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 08 Haziran 2005 14:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

SARP, UĞUR ORAL? BABALAR VE OĞULLAR?

Adı Sarp Oral?

Çukurova Üniversitesinin internet sitesine göre halen Elektrik-Elektronik Mühendislik bölümünde halen araştırma görevlisi kadrosunda görünüyor?

Ancak isminin karşısına küçücük bir not düşülmüş: ?Yurt dışında?

Koca Üniversite değerli bilim adamını gözden çıkarmayıp halen kadrosunda gösterdiğine göre, döneceği hususunda umutların tükenmediği anlaşılıyor.

1998 yılında bursla yurt dışına giden Oral için Çukurova Üniversitesinin 8 yıllık hasretle dolu vefalı bekleyişi sürüyor.

Oysa aynı zamanda Mersin Üniversitesinin Rektörü ve Sarp Oral'ın babası Uğur Oral' a bakılırsa ?Türkiye'deki alt yapısı yetersiz, maaşı düşük Üniversiteler yüzünden yurt dışına giden öğrenciler geri dönmek istemiyor?.

Yüzlerce öğrencinin gittikleri dış ülkelerde kariyerlerini tamamlayıp, Ülkeye katkı sağlamak üzere dönmeleri gerekirken, geri gelmeme hususunda genel nedenleri sıralamış Rektör Oral. Somut olarak oğlu Sarp'ın dönmeme nedenleri hakkında ise yeterli bilgimiz yok.

Oysa öğretim üyesi eksikliği nedeniyle istenen kalitede eğitim veremeyen Üniversitelerimiz tüyü bitmemiş yetimin nafakasından kesilen binlerce dolarlık kaynaklarla yurt dışına gönderilen bu çocukların dönüşünü, suyu bekleyen toprak özlemiyle bekliyorlar.

Gelelim halen Çukurova Üniversitesi öğretim görevlisi kadrosunda yer almasına rağmen, gittiği ABD' den bir türlü dönemeyen Sarp Oral' a?

1993 yılında İstanbul Teknik Üniversitesini bitiren genç Oral, 1993/1996 yılları arasında Çukurova Üniversitesinde asistanlık, 96/98 yılları arasında da master yapar.

Tam da babasının Mersin Üniversitesine kurucu Tıp Fakültesi dekanı olduğu günlerde devletten burs alarak yurt dışına çıkar.

Burs alarak gelişmiş ülkelerin üniversitelerinde doktora yapmak, aslında tüm dünyada bilinen, gelişmiş Ülke Üniversitelerinin bilgi ve birikiminden yararlananlar için de oldukça sağlıklı bir yöntem. Ancak işin yadırganan yanı işin süresinde?

Bırakın Türkiye gibi yoksulları, zengin ülkeler bile öyle 5/7 yıl süren burslu doktoralara izin vermiyor.

Gelişmiş Avrupa ülkeleri bile 1-2 yıl burs verip, yurt dışına gönderdiği insanına adaptasyon süresi sayılan bu sürenin ardından ?Doktora yaptığın Üniversitede veya farklı bir yerde bir iş bul, kendi paranı kendin kazan? diyor.

Belli ki 8 yıldır yurt dışında bulunmasına rağmen Çukurova Üniversitesi Elektrik Elektronik bölümünün araştırma görevlisi kadrosunu işgal eden Sarp Oral daha uzun yıllar dönmese de, kimselerin kılı kıpırdamayacak.

Asıl vahimi ise gazeteci arkadaşımız Ümit Pıtır'ın Zaman gazetesinde yer alan haberindeki baba Uğur Oral' ın sözleri?

Devlete yaklaşık yüz bin dolar borcu olduğu iddia edilen Sarp Oral'ın Mersin Üniversitesi Rektörlüğünü yürüten babasının gazetedeki sözleri şöyle:

?Türkiye'nin kendi imkanları ile okuttuğu öğrencilerini mutlaka geri kazanması lazım. Fakat oğlumun da içinde bulunduğu öğrenciler uygulamaları yapmaları için gerekli laboratuarları bulamıyor. Bunun yanında verilen maaşlar da çok düşük.?

Atatürkçü Rektörümüzün bu sözleri karşısında insanın ister istemez sorası geliyor:

Genç Oral ABD' ye giderken ülkenin olanaklarını ve Üniversitelerin alt yapısının yetersizliğini, ücretlerin düşüklüğünü bilmiyor muydu?

Hadi kendisi ülke koşullarından habersizdi diyelim?

1970 yılında Tıp fakültesini bitirdiği günden beri ömrü askeri, sivil hastanelerde ve öğretim kurumlarında geçmiş bilim adamı baba Oral, ABD' ye burslu giden oğlunu Türkiye'nin öğretim üyelerine sunduğu kısıtlı olanaklar hakkında aydınlatmadı mı?

Florida Üniversitesinin HCS (High-performance Computing and Simulation Research) Laboratuarında tam da babasının tarif ettiği çok iyi koşullarda çalışan Sarp Oral'ın sekiz yıldır Türkiye'ye dönmemesi doğal.

Doğal olmayan ve yanıtlamakta zorlandığımız konu çok daha farklı.

Zaman Gazetesine göre 100 bin dolara yaklaşan borcu olan ve 8 yıldır gittiği yerden dönmeyen doktora öğrencisiyle ilgili bugüne kadar ne gibi işlemler yapılmış?

Türkiye'deki uygulamaya göre, süresi içinde dönmeyenler ve onlara kefil olanlar hakkında icra işlemi başlatması gerekenler, Sarp Oral' ın borcunun tahsili için bunca yıldır ne yaptılar?

Bu tip burslarda gönderdiği insan yanında iki de güvenilir kefalet isteyen YÖK ve MEB gibi yetkili kurumlara verilen o borç senedinde kimlerin kefil olarak imzası vardı?

Borçluya ulaşılmayan hallerde kefilin yakasına yapışan devlet, Sarp Oral yıllardır dönmediğine göre alacağını neden ona kefil olanlardan istemedi?

Dönüp arkama bakıyorum da, geçen yıllar boyunca Uğur Oral'ın ne kadar çok konuşması kazınmış ki beynime?

Örneğin son Tıp Bayramındaki ?Zengin olmak istiyorsanız başka bir meslek edinin. Çünkü hekimlik bir yaşam biçimidir, ticaret değil?? sözleri?

Ya da Eczacılar günü nedeniyle yabancı ilaç firmalarına isyan anlamına gelen "Fakir halkımın parası yurtdışındaki holdinglerin cebine gidiyor" cümlesi?

Sadece hekimlerin değil bilimin tüm alanlarında yer alanların kulaklarına küpe olması gereken ve bilim adamı kimliğiyle sürdürülen yaşam biçiminin insanları zengin etmeyeceğini çünkü ticari olmadığını haykıran bir bilim adamı?

Ve devlet bursuyla ABD' ye giden oğlunun, düşük ücret kaygısıyla geri dönmemesini mazur göstermeye çalışan bir baba?

İzlediğimiz tek kelimeyle dramatik ironidir?

Abdullah Ayan/ Mersin Gazetesi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber